Depreme dayanıklı olmadığı aylar önce tespit edilen ancak resmi olarak hiçbir çalışmanın başlamadığı beş okuldan biri olan Geçitkale‘deki Cumhuriyet Lisesi‘nde buluşan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) yetkilileri, öğretmenler ve öğrenci aileleri, okulun içler acısı durumunu anlattı, Eğitim Bakanlığı‘na seslendi
Eylem: Bina boşaltıldıktan sonra tavanı çöktü, yıkılmaya devam etti
Okul önünde konuşan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, depreme dayanıksız olduğu aylar önce tespit edilen okulun boşaltılmasının ardından tavanın çöktüğünü, okulun yıkılmaya devam ettiğini ve burada okuyan öğrencilerin Yeniceköy‘deki Polis Okulu‘na taşındığını anımsattı.
Ancak Polis Okulu binasının, sınıf olarak kullanılan alanların yapısının uygun olmadığını kaydeden Eylem, gerek ulaşım gerek laboratuvar ve atölyelerin olmaması nedeniyle ciddi sıkıntıların yaşandığına dikkat çekti. ulaşımla ilgili sınıfların yapısının sınıf olmaya uygun olmaması meselesi, atölye ve laboratuvar olmaması.
“Yasayı geri çek, eğitimdeki sorunları birlikte çözelim”
Öğretmenlerin ve okul idaresinin özveride bulunarak tüm olumsuzluklara rağmen burada eğitime devam ettiğini söyleyen Eylem, Cumhuriyet Lisesi binasıyla ilgili resmi bir “depreme dayanıksız” raporu çıkarılmadığını ve binanın akıbetinin ne olacağının belirlenmediğini kaydetti.
Eylem, “Depreme dayanıklı olmadığı belirtilen diğer beş okulumuzla birlikte bu okulumuzun da önümüzdeki yıl ne olacağı, eğitime nasıl başlayacağı bilinmiyor. Ancak Bakan Nazım Çavuşoğlu bunlarla yani eğitimin gerçek sorunlarıyla ilgileneceğine, çözüm üreteceğine; öğretmene saldırmaya, öğretmeni kendince dize getirmeyi, öğretmenin yani toplumun haklarına saldırmaya devam ediyor” dedi.
Bakan Çavuşoğlu’na bir kez daha çağrıda bulunan Eylem, Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı‘nın geri çekilmesini istedi ve eğitimdeki sorunlar için sendika ve öğretmenler olarak destek vermeye hazır olduklarını vurguladı.
Billuroğlu: Gelecek yıl için kaygı ve huzursuzluk var
Eylem’den sonra konuşan okul müdürü Ahmet Billuroğlu ise öğrencilerinin, öğretmenlerinin asıl okulunun burası olduğunu, bu binanın köklü ve tarihi bir bina olduğunu ve burada olanların bu okul binasıyla duygusal bağları da olduğunu belirtti.
Billuroğlu, “Binada incelemeler yapıldı, aylar oldu ancak raporların çıkmaması, belirsizliğin yaşanması önümüzdeki yıl için kaygı ve huzursuzluk yaratıyor. Özellikle mesafe olarak uzaktan gelen öğrencilerimiz ve aileleri kuşku içinde bekliyor” dedi.
“Ses cihazları, kamera sistemi, laboratuvar, klimalar, akıllı tahtalar atıl duruyor”
Eylül’de başlayacak olan yeni eğitim döneminde, bu binada mı eğitim yapılacak yoksa başka binaya mı gidilecek noktasında gelen sorulara cevap veremediklerini kaydeden Billuroğlu, ayrıca atıl bırakılan okulun içindeki teknik ekipmana da dikkat çekti.
Billuroğlu, “Binada bir konferans salonu var, içinde de değerli eşyalar var. Ses cihazı, kamera sistemleri gibi teknik cihazlar var. AB projesi olarak yapılan laboratuvarımız var. Sınıflar kötü ama buralar iyi durumda. Akıllı tahtalar, klimalar atıl duruyor, okul açık. Eşyaların akıbeti ne olacak? Bu belirsizlik bir an önce kaldırılmalı” ifadelerini kullandı.
Gökçebel: Müsteşarla nakiller konusunda uzlaşıyoruz, Bakan’ın odasına girip çıkıyor, “imzalayamayız” diyor
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de eğitimde bunca sorun varken, Eğitim Bakanı Çavuşoğlu’nun hangi talimat ve hangi menfaat karşılığında eğitimi gözden çıkardığını bilmediklerini söyledi ancak oynanan oyunun büyük olduğunu belirtti.
Gökçebel, “Örnek veriyorum; Bakanlık Müsteşarı’nın Başkanlığında, daire müdürleriyle toplanıyoruz, öğretmen nakilleri konusundaki protokolde ve nasıl yapılacağını konusunda anlaşıyoruz. Müsteşar Bakan2ın odasına girip çıkıyor ve ‘Biz bunu imzalayamayız, kusura bakmayın’ diyor. Nakil çalışmalarına başlanmaması ne demektir? Öğretmenlik sınavlarının ve öğretmen alımının yapılmaması demektir” dedi.
“Burada nakil çalışması engellenirken, Türkiye’den gelecek öğretmen sayısı artırılıyor”
Bakanlık tarafında bunlar yaşanırken, aynı anda Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı’nın web sitesinde, yurt dışı görevlendirilmek üzere sınava çağırılan öğretmen sayısında artış yapıldığına dikkat çeken Gökçebel, ülkede işsiz genç öğretmenler varken, Türkiye’den 280 öğretmen geldiğini hatırlattı.
Gökçebel, “Ayrıca alanların da matematik, edebiyat, fen bilgisi eklenerek genişletilmesi ne demektir? Alınan talimat büyüktür. Kendi müdür ve müsteşarlarını bile kale almayan, öğretmenlerine savaş açan bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi.
“Öğretmene diz çöktürülecek zannediliyorsa, yanılıyorlar”
Cumhuriyet Lisesi binasının içki içenlerin meskeni haline geldiğini ve okul olmaktan çıktığını söyleyen Gökçebel, eğitimde bunca sorun varken, Çavuşoğlu’nun ise genelgelerle ve talimatlarla öğretmenlerin eylemlerini nasıl kıracağını, sendikaları nasıl etkisizleştireceğini düşündüğünü belirtti.
Gökçebel, “Çavuşoğlu’nun yasanın içine ‘geçici öğretmenliği’ de koyması, Öğretmeler Sınav Tüzüğü’nde değişiklik yaptırmaya çalışması, Türkiye’den öğretmen atamasını sağlamaya çalışması, bu ülkeye dayatılmaya çalışılan politikanın devamıdır. Ancak alicengiz oyunlarıyla, genelgelerle öğretmenler susturulacak, eylemleri sendikası bitirilecek, öğretmene diz çöktürülecek zannediliyorsa, yanılıyorlar” ifadelerini kullandı.
Haber: Pınar Barut
Fotoğraflar: Enes Uyanık
