Bağımsızlık Yolu Milletvekili Adayı Umut Ersoy, 30 yıllık sürece bakıldığında kamusal eğitimin altının oyulduğunu belirterek, kamusala ayrılması gereken kaynakların teşvik, hibe, muafiyet ve vergi aflarıyla özel sektör patronlarına akıtıldığını söyledi
Ersoy: Bağımsızlık Yolu parti programı adına adayım
Kanal Sim’de yayınlanan Günaydın Kıbrıs programına katılarak Serhat İncirli’nin sorularını yanıtlayan Ersoy, 2022 erken genel seçimlerinde de Bağımsızlık Yolu listesinden aday olduğunu hatırlatarak, bu seçimde de Bağımsızlık Yolu’nun Parti Programı adına aday olduğunu aktardı.
Gerçek adaylarının Bağımsızlık Yolu’nun bu zamana kadar ortaya koyduğu fikirleri, programı ve mücadelesi olduğunu belirten Ersoy, bu seçimlerde tüm bunların taşıyıcısı görevini üstlendiğini söyledi.
Ersoy, kendine değil, sendikasız işçi çalıştırılmanın yasaklanmasına, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesine, ultra zenginlerden servet vergisi alınmasına, AKSA’nın kamulaştırılmasına, her bölgeye sığınma evi ve çocuk izlem merkezleri taleplerini yükseltmek için oy istediklerini belirtti.
“İşçi ve emekçi partisiyiz”
Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun herhangi bir sermaye kuruluşundan destek almayan, sadece kendi üye aidatları ve öz gücüyle siyaset yapmaya çalışan emekçi ve işçi partisi olduğunu söyledi.
Bağımsızlık Yolu olarak fikirlerinin toplumda yaygınlaştığını söyleyen Ersoy, siyaseti sadece seçime indirgemediklerini, bunun bir hata olabileceğini ve tarihte hiç bir zaman bu şekilde bir ilerlemenin sağlanmadığını belirtti.
Siyasetin günlük hayatın içine yayılmadığı sürece toplumsal ilerlemenin sağlanamayacağını vurgulayan Ersoy, rejim partilerinin sihirli değnekle değişimi sağlamalarının beklendiğini ifade etti.
Ersoy, “Defalarca hükümete gelmiş, vaadettiklerini gerçekleştirememiş olanların, zengin zümrenin çıkarlarını ve Türkiye’den aldığı emirleri uygulayanların bir değişim yapmasını bekleyemeyiz” ifadelerini kullandı.
“Örgütsüz kalma lüksümüz yok”
Örgütsüz kalma lüksümüzün olmadığını vurgulayan Ersoy, yalnız kalındığında çok daha kolay hedef olunabileceğini, özellikle emekçilerin yalnız olduğunu ve bu yüzden 2014 yılından beri sendikasız çalıştırılmanın yasaklanması talebini yükselttiklerini aktardı.
“Kamusal eğitimin altı oyuldu, özel eğitim sektörü semirtildi”
Eğitimdeki sorunların bir günlük mesele olmadığını anlatan Ersoy, bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün hükümet partilerinin sürdürdüğü politikaların sonucu olduğunu ifade etti.
30 yıllık sürece bakıldığında kamusal eğitimin altının oyulduğunu belirten Ersoy, kamusala ayrılması gereken kaynakların teşvik, hibe, muafiyet ve vergi aflarıyla özel sektör patronlarına akıtıldığını söyledi. Kamusal eğitimin sürekli geriye götürüldüğünü, özel okulların da semirtildiğini ifade eden Ersoy, özel okul patronlarının istedikleri gibi zam yapabildiğini ve halkı esir aldıklarını belirtti.
Ersoy, CTP gibi rejim partilerinin özel sektöre aktarılan teşvik ve hibelerin durdurulması konusunu dillendirmediğinin altını çizdi.
Tam da bu yüzden hükümet olmanın iktidar olmak anlamına gelmediğini söylediklerini belirten Ersoy, egemenlerin Ankara ve sermaye grupları olduğunu yineledi. Özel okul öğretmenlerinin kötü çalışma koşullarından ve sendikasız çalıştırıldıklarından da bahseden Ersoy, rejim partilerinin bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmadığını kaydetti.
“Çürümüş rejimi yönetmeyeceğiz, mücadele edeceğiz”
Ülkemizde yaratılmış çürümüş bir rejimin varlığına dikkat çeken Ersoy, bu rejimin yönetilemeyeceğini ve yönetmek gibi taleplerinin olmadığını, sadece hak mücadelesi istediklerini aktardı. Hak mücadelesini emekçilerin verebileceğini vurgulayan Ersoy, bu rejimin bu şekilde yıkılabileceğini söyledi.
Seçim süreci ile ilgili soruları da cevaplayan Ersoy, büyük bütçelerinin olmadığını, parti üyelerinin gönüllü emeği ile ortaklaşa çalışarak süreci yürüttüklerini, sağlam parti programlarına güvendiklerini anlattı. Ersoy, parti programıyla, sorunları doğru analiz edip, çözümler üretip taleplerini net bir şekilde belirttiklerine inandığını belirtti.
Bağımsızlık Yolu Basın Bürosu