Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Ekoloji Çalışma Grubu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yayımladığı mesajda; CTP iktidarında yeni bir Orman Yasası’nın hazırlanarak yasallaşmasının mutlaka sağlanacağı belirtti
CTP: Yeniden yeşil bir ülke yaratacağız
Yapılan açıklama şöyle;
“Dünya Çevre Günü, İsveç’in Stockholm kentinde 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansından bu yana her yıl 5 Haziran tarihinde kutlanmaktadır. 5 Haziran Çevre Günü’nün kutlama değil, bir uyarı günü olduğu bilincinden hareket edilmesi gerekmektedir.
Doğanın kendini yenileme kapasitesinin sınırsız olduğunun düşünüldüğü zamanların çoktan geride kalması gerekmektedir. CTP olarak çevreye dair birçok sorunu ortadan kaldıracağımızı, doğanın ve çevrenin korunması için var gücümüzle çalışacağımızı ve her şeyden önce yeniden yeşil bir ülke yaratacağımızı belirtmek isteriz.
İklim değişikliğinin etkilerin giderek daha çok hissedildiği ve ormanların öneminin geçmiş dönemlere nazaran, ülkemiz için katbekat daha önemli bir hal aldığı günümüzde, ormanlar kaderine terk edilmemelidir.
1995 yangınından sonra ülkemizde büyük fidan dikimi kampanyaları düzenlemiş ve bu ülkede her yıl yüzbinlerce fidan dikimi yapılması sağlamıştır.
Ancak, son yıllarda fidan dikimi çalışmaları sekteye uğratılmıştır. 2020 yılından günümüze son 3 yıllık dönemde 4 bin hektardan fazla alan yanmış olmasına ve sadece geçen yıl 2 bin hektara yakın alan yanmış olmasına karşın, fidan dikimi tarihteki en kötü düzeydedir.
“Fidan dikimi tarihinde ilk defa 50 bin adet civarına kadar düştü”
Ne yazık ki, son 3 yılda sadece 124 hektar alanda fidan dikimi yapılmıştır. Dahası, geçtiğimiz kış yapılan fidan dikimi tarihinde ilk defa 50 bin adet civarına kadar düşmüştür.
Bu durum hiçbir şekilde kabul edilebilir değildir. CTP, iş başına geldiğinde her yıl 1 milyon olmak üzere 5 yılda 5 milyon fidan dikerek ağaç varlığımızı artırmak için gereken çalışmayı ortaya koyacaktır.
Fidan dikmek kadar yangınları önlemek de önemlidir. Ülkemizde yangınların ortaya çıkış nedenleri daha çok insan kaynaklıdır.
Bunlar içerisinde ihmal, sabotaj gibi yangına sebep veren durumlar yanında, kuru otların temizlenmemesi, ormanlık arazilere bırakılan ve kontrolsüz biçimde yayılan gayrı yasal çöplük alanlarındaki çöplerin yakılması, toprağa ciddi zarar vermesine rağmen devam eden anız yakma ve odun satışı için çıkarılan yangınlar vardır.
Yangın sezonunun geldiği şu günlerde de geçmiş tecrübelerden ders çıkarılarak artık yangınlara hazır olunduğunu söylemek en basit ifadeyle saflık olacaktır.
Yapılan tek şey 1 Nisan itibarıyla yangın sezonunun başlamasıyla yasanın emrettiği şekilde yangın hazır kuvvet ekibi olarak 125 sezonluk işçi alınmıştır. Ancak bunların da yangına müdahalede ne denli etkili olacağı tartışmalıdır. Zira, bundan çok öte yapılması gereken şeyler vardır.
“Yeterli çalışma olduğunu söylemek olanaksız”
En başta yangın emniyet şeritlerinin temizliğinin yapılması ve ülkemizdeki yangınlarda önemli sebeplerden birisi olan yüksek gerilim hatlarının altındaki kuru otların temizlenmesidir. Ancak bu konuda da yeterli çalışma olduğunu söylemek olanaksızdır.
2020’den bugüne geçen 16 ayda ülkemizde çıkan yangınların 408’i kuru otların temizlenmemesinden kaynaklanırken, sadece 2020 yılında 47 anız yangını, sadece 2021 yılında ise 14 çöp yangını gerçekleşmiştir.
Orman Dairesi’nin yangınlara karadan müdahale edecek araç, gereç ve teçhizat durumu yeterli olmakla beraber personel eksikliği dolayısı ile ilgili araçlar da yangın durumunda efektif bir şekilde kullanılamamaktadır.
Yine yazdan önce 24 orman memurunun istihdam edileceğini duyurulmasına rağmen bu bile hayata geçirilememiştir.
Orman Dairesi Müdürü’nün 30 Mart 2023 tarihli röportajında aynen şu ifadeler dile getirilmiştir: ‘İş makinelerimiz oldukça eski. Arıza çıkarma ihtimalleri yüksek. Onları bakımlı tutmamız gerekiyor. İş makinelerini yenileme ihtiyacımız var. Bir diğer konu iş makinelerini kullanmaya haiz personel sayısı yeterli değil. Dışarıda çalışan operatörlerle orman şartlarında çalışacak olanlar aynı değil. Toplamda 10 iş makinemiz var. Bu anlamda bunları kullanacak profesyonel kişilere ihtiyacımız var‘
“Yangın helikopteri karadan müdahale edilemeyen yerler için elzemdir”
Avrupa Birliği finansmanıyla kurulan sistemler gerekli personel bulunmadığı için atıl duruma gelmiştir, uzaktan algılama sistemi ve kameralar çökmüştür. Birçok bölgede telsizler de çalışmaz durumdadır. Yangın helikopteri karadan müdahale edilemeyen yerler için kesinlikle elzemdir.
Bu konunun ertelenmemesi ve sürekli ülkemizde konuşlanacak en az bir yangın helikopterinin bulunması zorunludur. Bununla birlikte Kıbrıs’ın güneyiyle işbirliği de son derece hayatidir.
CTP’nin geçmiş hükümet dönemlerinde olduğu gibi önümüzdeki dönemde de bu sorun kesinlikle çözülecek ve yangın helikopteri tartışma konusu olmaktan çıkarılacaktır.
Benzer şekilde, zararlılarla mücadele konusunda da mevcut hükümetin aksine CTP döneminde geçmiş dönemlerde olduğu gibi zafiyet gösterilmeyecektir. Sonlandırılan ve bu yıl istila boyutuna ulaşan Çam Kese Böceği ile mücadele havadan biyolojik mücadeleyi de dışlamayacak şeklide ‘entegre biyolojik mücadele’ şeklinde sürdürülecek ve çam kese böceği sorunu kabul edilebilir düzeye yeniden getirilecektir.
Tüm bunların yanında, Orman Dairesi’nde eksik kadroların olması da ormancılık faaliyetlerinin istenilen düzeyde yapılmasını engellemektedir. 1995 yılında Daire’de 15 Orman Mühendisi varken, aradan geçen 27 yıllık sürede Orman Mühendisi sayısı 8’e düşmüştür.
“Bu konuda gereken adımları atmaya da karalıyız”
Sadece bu rakamlardan bile anlaşılacağı üzere ‘Orman Dairesi’nin artık asli görevlerini yerine getirebilecek noktadan hızla uzaklaşmaktadır. Orman Dairesi’ndeki eksik kadroların doldurulması yine CTP iş başına geldiğinde sağlanacaktır.
1 Ocak 1941 tarihli Fasıl 60 Orman Yasası, ormanların idaresini düzenleyen ve halen yürürlükte olan yasadır. Anayasa’ya ve günümüz şartlarına uygun değildir. Yasa ‘Alçak’ orman alanlarının kiralanmasına olanak vermekte ve bu durum siyasi olarak istismar edilmektedir.
CTP iktidarında, yeni bir Orman Yasası’nın hazırlanarak yasallaşması mutlaka sağlanacaktır.
Bir zamanlar yeşil ada olarak anılan ülkemizin yeniden yeşil bir ülkeye dönüşebilmesini sağlayacak yegane güç CTP’dir. 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle, yeşil bir gelecek ve yaşanabilir bir çevre yaratabilmenin yegane yolunun doğamızı ve çevremizi koruyarak geliştirmek olduğunun farkına varmalıyız. Biz bunun farkındayız ve bu konuda gereken adımları atmaya da karalıyız”