Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (Kema) Başkanı İlkay İlseven, kişi başına düşen 6 bin metrekare orman alanının her yıl 12 metrekare azaldığını söyleyerek, 78 bin metrekare olan orman alanının, ağaçlandırma yapılarak 100 bin metrekareye çıkarılması gerektiğini belirtti
İlseven: Doğadaki olumsuzlukların en önemli nedeni insan eylemleri sonucu doğal dengenin bozulmasıdır
Yazılı açıklama yapan İlseven, insanlığın tarihsel açıdan çok önemli bir süreçten geçtiğini, dünyadaki enerji kaynaklarının tükenmesi, ekilebilir tarım alanlarının sınırına gelmesi, ozon tabakasının delinmesi ve iklim değişikliği, erozyon ve her gün artan çevre kirliliği nedeniyle dünyanın ekolojik bir krizin eşiğine geldiğini kaydetti.
İlseven, “Bu olumsuzluğun en önemli nedeni ise insan eylemleri sonucu doğal dengenin bozulmasıdır. Bunun da en önemli nedeni orman kaynaklarının yok edilmiş olmasıdır” dedi.
“Kişi başına düşen 6 bin metrekare orman alanı her yıl 12 metrekare azalıyor”
İlseven açıklamasına şöyle devam etti;
“Yüzyılımızın son otuz yılında dünya ormanları büyük bir tahribatla karşı karşıya olup her yıl 10-15 milyon hektar ormanlık alan insan eliyle yapılan yanlış müdahaleler sonucu çıplaklaşmakta, her yıl bir milyar metreküp ağaç serveti eksilmekte, kişi başına düşen 6 bin metrekare orman alanından 12 metrekare azalmaktadır
Aynı zamanda her yıl orman ve bitkiler tarafından atmosfere kazandırılan 140.9 milyar ton oksijen tahrip edilen ve yok olan orman miktarı oranında azalmaktadır.
Son yıllarda küresel ısınmanın da yol açtığı orman ve arazi yangınları nedeniyle bu miktarın daha da arttığı ve 25 ülke ormanların tamamını, 29 ülke ormanlarının tamamına karşı bir kısmını yitirdiği saptanmıştı.
“Ağaçlar fotosentezi 45 dakika durdurursa dünyada hiçbir canlı kalmaz”
Bilim insanlarının ‘Ağaçların fotosentez olayını 45 dakika durdurmaları durumunda dünyada hiçbir canlı kalmaz’ öngörüleri insanoğlunu ciddi ciddi düşünmeye ve bu hayati tehlikeye karşı radikal önlemler almaya zorlamalıdır.
Küresel ısınmanın etkisini iyice hissettirdiği bu dönemde felaketin etkilerini azaltmak yönünde düşünülecek tedbirlerin başında hiç kuşkusuz ormanların korunması ve alanlarının artırılması gelmektedir.
“78 bin hektar olan orman alanını ağaçlandırmalarla 100 bin hektara çıkarmalıyız”
Bu nedenle dünyada geniş çaplı ağaçlandırma kampanyaları yürürlüğe konmuştur. Küresel ısınmadan en çok etkilenecek bölgede bulunmamız nedeniyle bu çevre felaketinin etkisini azaltma yönünde radikal önlemler alarak ormanlarımızı her türlü tehlikeye karşı korumamız ve 78 bin hektar olan orman alanını ağaçlandırmalarla 100 bin hektara çıkarmalıyız.
Bunu gerçekleştirmek için ülkemizde potansiyel alan mevcuttur. Ancak bunu gerçekleştirecek siyasi bir iradeye ihtiyaç vardır. Bütün dünyada küresel ısınmanın etkisini azaltmak yönünde yoğun ağaçlandırmalar yapılırken ülkemizde tam tersine yeşili azaltmak, yok etmek için adeta yarış yapılmaktadır.
“Yeşilin yok olmasına seyirci kalan bir zihniyetiyle karşı karşıyayız”
Bugün ülkemizde yasa, tüzük ve yönetmenlik tanımayan orman ve yeşilin katledilmesi ve yok olmasına seyirci kalan bir yönetim zihniyetiyle karşı karşıyayız.
– Geçmişte yılda ortalama 2 veya 3 milyon fidan üretirken günümüzde bu rakam 100 – 200 bin gibi komik rakama geriletilmiştir.
– Orman alanları yangınlara karşı korumasız durumdadır. Yangın önleme ve mücadele konusunda zaafiyetler vardır. Alınması gereken önlemler yetersiz, eksik ve aksaktır.
– Orman alanlarında keçi otlatılması yasak olmasına rağmen başıboş otlatma kanunsuz bir şekilde devam etmektedir.
– Yoğun böcek zararlılarına karşı hiçbir etkili tedbir alınmıyor, ormanlar böcek salgını riski ile karşı karşıya bırakılmıştır.
– Ormanlık, zeytinlik, harupluk ve makilik alanlar rant uğruna hızla yok edilmektedir.
– Birinci sınıf topraklar beton yığınlarına dönüşmüş duruma getirilmiştir.
– Dağlarımız taş ocakları sonucu delik deşik olmuştur.
– ‘Kamu yararı’ kavramı ile ilgili yapılan yanlış değerlendirmeler sonucu orman alanları ormancılık amaçları dışında kullandırılmaktadır.
“Herkesi bizimle birlikte mücadeleye çağırıyoruz”
Bu ve benzeri tüm olumsuzlukların müsebbibi bu ülkeyi idare edenlerdir. Ama çok iyi bilinmelidir ki; çölleşme ormansızlaşmanın bir sonucudur ve çölleşmeyle mücadelede insanlığın elinde tek bir silah vardır, o da ağaçtır, ağaçlandırmadır.
Yeşilin tahribi çölleşmeye davetiyedir. Ormanlarımız geleceğimizdir onları korumak ve çoğaltmak için tüm doğa sevenleri ve sivil toplum örgütlerini bizimle birlikte mücadeleye çağırıyoruz”