KıbrısManşet

Maviş: Neden okullara bütçe ayırmalısınız? Neden genel eğitim bütçesini artırmalısınız?




Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, hayatında okulun önünden geçmeyen birinin bile, okulların halini Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu‘ndan daha iyi bildiğini söyleyerek, okulların nasıl ayakta durduğunu bilmeyen veya bunu normalleştiren bir Bakanla çalışmaktan utandıklarını belirtti

Maviş: Bir Bakan’a doğru söyleme erdemini nasıl öğretelim?

Arabahmet İlkokulu önünde bugün sendika yetkilileriyle birlikte “Eğitimde Bütçe ve Güvenli Okullar” başlıklı bir basın açıklaması yapan Maviş , Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun TV programlarında ortaya koyduğu görüşlerin gerçekleri yansıtmadığını söyleyerek, “Bir Bakan’a doğru söyleme erdemini nasıl öğretelim?” sorusunu sordu.

Maviş, “Çürümüş binaları tamir edemeyenler, deprem olursa yıkılacak diyenler, çocukları çadıra, konteynere, prefabriğe mahkum edenler, uygun öğrenme ortamı sağlayamayanlar gerçek sorunları konuşmak yerine, öğrencinin, ailenin, öğretmenin yükünü artırmaktan bahsediyor. Dalga geçercesine sendikaların hayal edemeyeceği düzenlemeler yaptım diyor, doğrudur, bu kadar kötüsünü biz bile hayal edememiştik” dedi.

“Hayatında oku önünden geçmeyen bir kişi bile, okulların halini Bakan’dan daha iyi bilir”

Eğitim Bakanı’na seslenerek, “Ölçülü konuşun, bilimle konuşun, sorumlu konuşun” diyen, ölçüsüz, bilimsiz, sorumsuz açıklamaların eğitimde kaostan başka bir şeye dönüşmeyeceğini söyleyen Maviş, hayatında okulun kapısının önünden geçmeyen bir kişinin bile, okulların halini Bakandan daha iyi bilir durumda olduğunu, okulların nasıl ayakta durduğunu bilmeyen veya bunu normalleştiren bir Bakanla çalışmaktan utandıklarını kaydetti.

Maviş, Eğitim Bakanı’nın eğitimde tasarruf niyetinde olduğunu, ailelere ekonomik yük bindirmek istediğini ve Türkiye’den öğretmen getirme ısrarında olduğunu belirterek, Bakan’ın talimat almanın normal olduğunu söyleyecek kadar siyaseten körleştiğini belirtti.

“Nabza göre değil Nazıma’ göre şerbet”

Maviş, Bakan’ın dün gece katıldığı bir programda her şeyin iyi gittiğini, eğitimdeki olumsuzluklardan sorumluluğu olmadığını ifade etmesinin pembe bir diziyi anımsattığını ifade ederek, politika yapmanın da bir etiği olduğunu söyledi.

Eğitim Bakanı’nın her fırsatta toplum önünde öğretmenin onur ve haysiyetini küçük düşüren açıklamalardan geri durmadığını belirten Maviş, Bakan Çavuşoğlu’nun okul dergilerine verdiği mesajda ise öğretmeler için “Verdiğiniz emek ve aldığınız sorumluluk takdire şayandır” şeklinde ifade kullanmasının da politik manevra olduğunu, nabza göre değil Nazıma’ göre şerbet şekline atasözünün yer bulduğunu vurguladı.

Maviş, okul bütçesine katkı yapmak için hazırlanan okul dergilerine, mesaj gönderen Eğitim Bakanı’nın, okullara tek bir kuruş bütçeyi neden vermediğini, okul aile birliklerinin çay partisi, bilet çekilişi ve diğer ekonomik faaliyetleri neden düzenlediklerini de açıklamasını isteyerek, bu özrün karşılığının istifa olması gerektiğini vurguladı.

Maviş, sendika olarak görev ve sorumluluklarımızın bilincinde çalışmaya devam edeceklerini, aynı duyarlılığı Eğitim Bakanlığı yetkililerinden de beklediklerini ifade ederek, “Eğitim Bakanlığı’nın yaz aylarında yapacağı veya yapmayacağı çalışmalar okulların kaosla mı, sorunsuz mu açılacağını belirleyecektir” dedi.

Maviş, “Gerçek sorunlarımızdan birisi okul bütçelerinin olmayışı ve genel eğitim bütçesinin okul ihtiyaçlarına göre yetersiz kalışıdır” şeklinde sözlerine devam ederek, okullarımızın yeni öğretim yılı öncesi eksikliklerini gidermenin, fiziksel kapasitelerini artırmanın, öğrencilerimize/öğretmenlerimize sağlıklı ve güvenli binalar sağlamanın yolunun eğitime yatırım yapmak olduğuna değindi.

Maviş, 119 okul, 350 bina için 70 mühendis ile Eğitim Bakanlığı arasında bireysel sözleşmeler imzalandığını belirterek, durum nedir diye sorguladı. Maviş, okullardaki tetkikler (karot örneği vs.), laboratuvar çalışmaları ve simülasyon programlarına veri yüklenmesi için hatırı sayılır bir zamana ihtiyaç olacağını, bu konuda bakanlığı şeffaf bir şekilde bilgi paylaşmaya çağırdı.

Maviş, “En basit tabiri okullara bütçe için ve güvenli okullar için uyarımızı şimdiden bir kez daha yapıyoruz” dedi.

Maviş, İlköğretim Dairesi’ne bağlı 112 kamusal okulda 21bin civarı öğrenci yer aldığını, Okulların kırk bin TL ve beş yüz bin TL arasında değişen yıllık giderleri (öğrenci nüfusu, öğretmen sayısı, okulun alanına ve etkinlik/faaliyet sayısına göre) olduğu söyleyerek, Okullara hükümet tarafından tek kuruş bütçe verilmediğini kaydetti.

Maviş, Eğitim Bakanlığı çekinmeden hayırsever iş insanlarını motive ettiklerini söyleyerek, okul ve ek derslik için dilendiklerini vurgulayarak, okulların da sürekli bir yerlerden bağış ve katkı için dileniyor olmasını normalleştiriyor, dedi.

Maviş, dilenmek değil, okul merkezli bütçe anlayışının hayata geçirilmesini talep ediyoruz, şeklinde sözlerini tamamladı.

KTÖS Örgütlenme Sekreteri Akgün Kaçmaz ise neden okullara bütçe ayrılması gerektiğini ve neden genel eğitim bütçesinin artması gerektiğini örnekleri ile açıkladı.

Neden okullara bütçe ayırmalısınız?

1- Basit tadilat ve bakım ihtiyaçlarını yapabilsinler diye,

2-Gezi gözlem, spor karşılaşmalarına katılabilsinler diye,

3- Öğrencilerimizin görsel, işitsel, sanatsal etkinliklerinde malzeme sağlansın diye (Okulların yüzde 55’inde spor malzemeleri, yüzde 65’inde müzik ve çalgı aletleri, yüzde 70’inde ise resim ve el işi malzemeleri eksikliği var)

4- Hijyen, sağlık ve genel eğitim malzemelerini (kaynak kitap, mefruşat vs.) tedarik edebilsin diye,

5- Okul güvenliği sağlansın diye (Okulların yüzde 40’ında güvenlik kamerası, yüzde 85’inde ise gece bekçisi yoktur)

6- Devlet /maliye bürokrasisinin kamu okullarındaki beceriksizliğini kaldıralım diye okullara bütçe ayırmalısınız.

Neden genel eğitim bütçesini artırmalısınız?

1. Oryantasyon (uyum/alıştırma) sınıfları açılsın diye, (Öğrencilerimizin yüzde 40’ı vatandaşı değildir. yüzde 8’i Türkçe/İngilizce konuşamıyor. İlkokullarımıza en az 45 farklı ülkeden -Türkiye dahil- öğrenci devam etmektedir.)

2- Kalabalık olan okulların nüfusunu aşağı çekmek, kalabalık sınıfları OECD (21) veya AB (20) sınıf sayısı normlarına çekmek, artan nüfusa cevap verilebilsin diye, (Tespitlerimize göre Girne, Alsancak, Dikmen, Gönyeli ve Hamitköy/Kaymaklı bölgesine, en az 9 ilkokul ihtiyacımız vardır.)

3. Okullarımızda akademik kadro ve eğitim çalışanı eksiklikleri tamamlansın diye, (Bugün itibariyle okullarımızda en az 9 müdür, 9 müdür muavini, 10 eğitim denetmeni, 283 öğretmen, 25 özel eğitim öğretmeni, 20 sekreter ve 30 hademe (iş güvenceli ve kadrolu), 80 rehber öğretmen (Okul psikoloğu) , 60 öğretmen yardımcısı, ihtiyacı vardır, ayrıca okul nüfusuna göre sosyal hizmet uzmanı ve sağlık görevlileri olmalıdır.

4- Özel gereksinimli bireylerin eğitsel eşitsizliği giderilsin diye, (Dil ve konuşma terapisti, fizik tedavi, duyu bütünleme, atölye/tasarım, drama, müzik, spor, resim öğretmeni, özel eğitim öğretmen yardımcıları ve bakıcı ihtiyacı var.)

5- Okulların tek tip yapılar olarak değil, çağdaş nitelikli eğitime uygun mimarisi, ağaçlandırma ve çevre düzenlemesi, güvenliği ve ulaşılabilirliği olan yapılar olarak tasarlanması için (Okulların yüzde 20’sinde öğretmen tuvaleti, öğrenci tuvaleti, kantin ve açık oyun alanı, yüzde 60’ında branş odaları ve yüzde 80’inde kapalı spor salonu yüzde 60’ında bilgisayar/laptop, yüzde 50’inde ise akıllı tahta/projeksiyon aleti ve yüzde 30’unda internet erişimi eksikliği vardır)

6- Kamusal nitelikli eğitim için ilkokuldan liseye kadar öğrenci başına düşen oranı artırasınız diye (OECD ülkeleri ortalama olarak kamusal eğitim için ilkokuldan liseye kadar öğrenci başına 11 bin 700 dolar, kuzey Kıbrıs’ta öğrenci başına düşen ortalama harcama 2 bin dolardır. Bu rakamlar ilköğretim özelinde OECD 9 bin 600 dolar, kuzey Kıbrıs’ta bin 300 dolardır)

7- Deprem karşısında okulları güçlendiresiniz, yeniden tasarlayabilesiniz ve çocuklarımızı çadıra, prefabriğe muhtaç etmeyesiniz diye Genel eğitim bütçesini hemen artırmalısınız (119 okul, 350 bina için 70 mühendis ile bireysel sözleşmeler imzalandı. Okullardaki tetkikler (karot örneği vs.), laboratuvar çalışmaları ve simülasyon programlarına veri yüklenmesi için hatırı sayılır bir zamana ihtiyaç olacak)

Soruyoruz; Eylül’de ne yapıyoruz?









Başa dön tuşu