Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy, “Emeğin Gündemi” programının “Seçim Özel” yayınında açıklamalarda bulundu. Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan’ın sunduğu ve Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu‘nun da katıldığı programda seçim çalışmaları, halkla yapılan temaslar, sine-i millet süreci, solda birlik, vatandaşlık yasası gibi konuları değerlendirildi
Ersoy: Umutsuzluğu yıkmanın yolu kararlı ve ilkeli bir mücadeledir
İnsanlarda yılgınlık ve umutsuzluk gözlemlendiğini belirten Ersoy, hükümetiyle muhalefetiyle rejim partilerinin yarattığı bu umutsuzluğu programlı, ilkeli ve istikrarlı bir emek siyasetiyle, somut taleplere odaklanarak aşacaklarını belirtti.
“Sine-i millet ve solda birlik muğlak bırakılıyor”
Sine-i millet çağrısının CTP için yapıldığını ancak Halkın Partisi’nin bu çağrıya yanıt vermesi üzerine sürecin tek kişilik bir seçime vardığını anlatan Münür Rahvancıoğlu, zamanında sine-i millet çağrısı yapanların ortaya çıkan sonucu analiz etmeden ilk aday olanlar olduğunu ve bunun sol siyaset yapma etiğine uymadığını vurguladı.
Solda birlik derken Kıbrıs sorununda federasyondan yana olan partilerin birleşmesinin varsayıldığını söyleyen Ersoy, eğitim, sağlık, çalışma hayatı, taşeron, taş ocakları, kadın özgürleşmesi gibi çeşitli konularda farklı ideolojileri ve öncelikleri olan partilerin biraraya gelmesinin sadece koltuk doldurmayı amaçlayacağını ifade etti.
Rahvancıoğlu ise seçim sürecine girmeden önce CTP’nin kendilerini ve Meclis dışındaki pek çok partiyi Seçim Yasası hakkında bir toplantıya çağırdığını fakat bu toplantının Sol Hareket tarafından çarpıtıldığını söyledi. Kendilerine izah edilmesine rağmen, solda birlik amacıyla toplantı yapıldığı ve Sol Hareket’in çağrılmadığı izlenimi vermelerini eleştirdi. Bunun yanı sıra Kıbrıs Sosyalist Partisi’nin Bağımsızlık Yolu’na verdiği eleştirel destekten memnun olduklarını belirtti.
“Çağdaş ve insan haklarına uygun bir Vatandaşlık Yasası yapılmalıdır”
UBP’nin Vatandaşlık Yasası’ndaki keyfiliği oy devşirmek amacıyla çıkarı için kullanıldığının, öte yandan CTP ve Halkın Partisi’nin ise yıllardır hazır demesine rağmen adil ve çağdaş bir Vatandaşlık Yasasını halka göstermediğinin vurgulandığı programda Bağımsızlık Yolu’nun vatandaşlık kriterleri de özetlendi. Ülkede yasal olarak belirli bir süre kalması, sabıkasının olmaması, dil ve kültür sınavı, yıllık kota konması gibi kriterleri sayan Ersoy, Türkiye kökenli Kıbrıslı Türklerin de bu halkın bir parçası olduğunu belirtti.
Rahvancıoğlu: Solun kötü çocuğuyuz çünkü…
Rahvancıoğlu, solun kötü çocuğu olarak damgalanmalarının sebebini iki halkın varlığını tespit ediyor olmaları şeklinde açıklayarak, Kıbrıslı Türk halkı var olduğu sürece, siyasetlerini bu tespit üzerine kuracaklarını da ifade etti.
Ülkemize girişte muhaceret memurlarına önemli yetkiler verilmesi gerektiğini vurgulayan Rahvacıoğlu CTP yetkililerine seslenerek hazır olduğu söylenen Vatandaşlık Yasası’nı incelemek ve faydalanmak istediklerini de ekledi.
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, kapalı kapılar ardında Bağımsızlık Yolu’nu eleştiren sol kesimleri açık bir platformda tartışmaya da davet etti.
Özkızan: Başman’ın özel sektör çalışanlarına vaadi cehennemdir
Ülkenin sayılı zenginlerinden biri olmasına rağmen doğru düzgün vergi vermeyen Ali Başman’ın pandemide kamu çalışanlarından geri ödemesiz kesintiyi savunduğunu hatırlatan Özkızan, seçilmesi halinde hem özel sektöre hem de kamu çalışanlarına zararı dokunacağını belirtti. Sermayedar adayların özel sektör çalışanlarına vaadi cehennemdir diyen Rahvancıoğlu ise ekonomik büyümenin sefasını emekçilerin süremeyeceğinin altını çizdi.
Bağımsızlık Yolu
Basın Ofisi