KıbrısManşet

Rogers: Girne Limanı’nda yaşananlar hükümetin ayıbıdır, böyle bir ciddiyetsizlik kabul edilemez






Bağımsız milletvekili Jale Refik Rogers, Girne Antik Liman’da yaşananları hükümetin bir ayıbı olarak tanımladı

Rogers: Girne Limanı’nda yaşananlar hükümetin ayıbıdır

Katıldığı televizyon programında değerlendirmelerde bulunan Rogers, Girne Antik Liman’ın projelendirilmesinden ihaleye çıkılmasına kadar geçen süre içerisinde gerek Eski Eserler Dairesi’nin uzman personelinin projeden uzaklaştırılmasını, daire müdürünün görevden alınmasını ve projenin uygulanması noktasında projeye uyumlu şekilde ilerlenmemesini eleştirdi.

Rogers, “Turizm ülkesi olan adamızın gözdesi, Akdeniz’de Lüzinyan devrinden kalan tek antik liman olan bu önemli kültürel tarihi mirasın, paydaşları bir araya getirmeden, özensiz bir şekilde renovasyonunun yaptırılması ve böyle hassas bir konuda projeye uyulmaması hükümetin ayıbıdır. Böyle önemli bir kültürel tarihi mirasın renovasyonunda Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan görüş alınmaması, Eski Eserler Dairesi uzman personelini ve mimari görüşü dışlayarak bu noktaya gelinmesi kabul edilemez. Projenin zamanında tamamlanmaması ile turizm sezonunda hem Girne limandan mahrum kalıyor hem de limanda çalışan esnaf kazancından oluyor. Böyle bir ciddiyetsizlik kabul edilemez” dedi.

“Doğal güzellikler geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde talan ediliyor”

Hükümet tarafından kurumların itibarsızlaştırıldığını anlatan bağımsız milletvekili, bunun sistematik olarak yapıldığını belirtti. İmar Değişiklik Yasası’nın depremden iki gün sonra meclise getirildiğini hatırlatan Jale Refik Rogers, bu değişiklik ile Şehir Planlama Dairesi’nin yetkilerinin elinden alınmaya çalışıldığını belirtti.

Rogers konuya şu sözlerle devam etti:

“Tepkiler sonucunda bu yasa o zaman geri çekildi. Ama şimdi kimseye sormadan, meslek odalarından görüş alınmadan yeniden gündeme geldi.

Şehir Planlama Dairesi bilerek ve isteyerek bir süredir işlevsizleştirilmeye çalışılıyor. Dairenin planlama ekibi 8 kişiden 3 kişiye düşürülmüş, imar planları bilerek ve isteyerek tamamlanmalarına rağmen yürürlüğe konulmamış, bu süreç içerisinde planlamaya aykırı izinler dağıtılmaya devam etmiştir. Tarımsal verimli araziyi, yeşili gözden çıkararak, uzmanların planlama görüşleri dikkate alınmadan sadece inşaat odaklı bir gelişim hedefi ile gidilmeye devam edilirse varacağımız nokta hüsran olacaktır.

Hükümet, ‘Ben yaptım oldu’ zihniyetini bir kenara bırakmalıdır. Doğal güzellikleri açısından cennet gibi bir ülkemiz olmasına rağmen, kontrolsüz yapılaşma ve altyapı eksikliği nedeniyle gerek turistler için gerek burada konut sahibi olmak isteyen yabancılar için ülkemiz zaman içerisinde cazibesini kaybedecektir. Mevcut şartlarda yerli halkın konut sahibi olması zaten imkansız hale gelmiştir. Bu hükümet ülkeye, gelecek nesillere geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir”









Başa dön tuşu