Döviz Mağdurları Derneği Başkanı Hasan Avlık, TL‘deki öngörülemez düşüş ve dövizdeki yükseliş nedeniyle döviz borçlarını ödeyemez, ailelerine karşı sorumluluklarını yerine getiremez duruma geldiklerini vurgulayarak, hükümetin bu borçları ödeyebilmeleri için yasal düzenleme yapmasının Anayasal görevi olduğunu vurguladı
Avlık: Hükümet bizi muhatap almaktan dahi imtina ediyor
Başbakanlık önünde eylem gerçekleştiren ve basın açıklaması yaparak mağdurların ve dernek üyelerinin taleplerini dile getiren Avlık, kendilerini muhatap almaktan dahi imtina eden hükümet yetkililerine seslerini duyurmak adına burada toplandıklarını belirtti.
Avlık, “Anayasal hakkımız olan barınma, eğitim, sağlık gibi giderlerimizi karşılamak adına kullanmış olduğumuz borçlarımız, Türk Lirası’ndaki astronomik değer kaybı ile ödenmeyecek boyutta gelmiştir. Bizlere döviz borçlandığımız için sitem edelere aşağıdaki şu soruları sormak isteriz” diyerek sorularını yöneltti;
1– Biz döviz borçlularının tamamı sizce ekonomist midir?
2– Ekonomistlerin bile öngöremediği Türk Lirası’ndaki değer kaybını öngörebilmemiz mümkün müdür?
3– Barınma, sağlık, eğitim Anayasal hakkımız değil midir?
“Biz ekonomist değiliz”
Bu soruların cevaplarını kendilerinin de yanıtlayabileceklerini çünkü döviz borçlandıkları için kendilerine sitem eden güruhun kendilerini muhatap almaktan imtina eden güruhla aynı olduğunu kaydeden Avlık, ekonomist olmadıklarını, aralarında ekonomist olanlar olsa dahi TL’deki değer kaybını ekonomistlerin çoğunun da öngöremediğini belirtti.
Avlık, “Barınma, sağlık, eğitim nasıl ki sizin anayasal hakkınız ise bizim de hakkımız ve bu anayasal haklarımızı karşılayabilmek adın borçlandık. KKTC Anayasası Madde 58 uyarınca; devletin, sosyal ve ekonomik bakımdan güçsüz olanların esenlendirilmesi, kendilerine, ailelerine ve topluma yararlı duruma getirilmeleri için gerekli sosyal, ekonomik, mali ve diğer önlemleri alması zorunludur” dedi.
“Borçluların borçlarını ödeyebilmeleri için yasal düzenleme yapılması hükümetin Anayasal görevidir”
Avlık açıklamasına şöyle devam etti;
“Bu çerçevede döviz borcu olanların, borçlarını ödeyebilmelerine yönelik yasal bir düzenleme yapılması hükümetin Anayasal bir görevidir.
Genel manada taleplerimiz ve çözüm önerilerimiz döviz borçları ile alakalı olsa da asıl kaybımızın nedeni her geçen gün yitirdiğimiz alım gücümüzdür.
Döviz mağdurları olarak ilk resmi temasımızı gerçekleştirdiğimiz 5 Ocak 2022 tarihinden bu yana, TL deki değer kaybı yüzde 67-68 oranında olurken aynı dönemde 8 bin 600 TL olan asgari ücretimiz ancak ve ancak yüzde 37 oranında artarak 11 bin 800 TL bandına gelmiştir.
Oransal bazda incelendiğinde gayet bariz görünüyor ki; TL deki değer kaybı asgari ücretimizdeki artışın iki katına yakın olmuştur.
“Evimize, ailemize karşı sorumluluklarımızı yerine getiremiyoruz”
Alım gücümüz kayboldu. Evimize, ailemize karşı sorumluluklarımızı yerine getiremez duruma geldik. Biz yurttaşların boğazını sadece borçlar değil, her geçen gün derinleşen alım gücündeki kayıp da sıkmaktadır.
Ekonomik önlem paketi olarak açıklanan önlemler biz halkı korumaktan acizdir. KDV oranlarındaki indirim pandemi döneminde de tecrübe edildiği gibi reel fiyatlara yansımamaktadır.
Bu konuda hükümeti sivil toplum kuruluşları ile istişare etmeye ve daha realisttik çözümler ile ilerlemeye davet ediyoruz.
“Bizlere çocuklarınıza miras olarak borç bırakınız denildi”
Hükümet yetkililerinin yaptığı son açıklamalar incelendiğinde biz döviz borçlularına çözüm önerisi olarak sunulan önerilerle bir soğuk duş daha aldık.
Bizlere borcunuzun üzerine borç ekleyiniz ve çocuklarınıza miras olarak borç bırakınız denildi. Biz döviz mağdurları bunu asla kabul etmiyoruz.
Borcumuzu arttırmak çözüm değildir. Nasıl ki tüccara, devlet kurumlarında döviz kiracı olan yurttaşlara ve diğer kesimlere belirli imkânlar sunulduysa bu imkânların bizlere de sağlanması gereklidir. Bizler de yurttaşız bizler de buradayız ve bizler de varız.
Bizleri görünüz ey hükümet edenler. Bizleri duyunuz ey hükümet edenler. Talebimiz gayet net; Borçlarımızı ödeyebilmek, insanca yaşamak istiyoruz.
“Borçların ödenebilir bir TL borcuna çevrilmesini istiyoruz”
Taleplerimizi ve çözüm yollarımızı bir kez de buradan yüksek sesle dile getirmek istiyoruz;
1- Geliri döviz olmayıp da döviz borcu olan bizleri gerek kamu bankaları aracılığıyla gerekse de özel bankalar ile işbirliği yaparak faiz destekli, uzun vadeli, gelirlerimize oranla ödenebilir bir TL borcuna çevrilmesini istiyoruz.
Nasıl ki işletmeler için faiz desteği sunulabiliyorsa biz vatandaşlar olarak benzer uygulamanın hakkımız olduğunu düşünmekteyiz. Konu faiz desteği, hem biz borçluların ödeme kabiliyetini güçlendirecek hem de bankaların gelirlerinden feragat etmesinin önüne geçecektir.
Ayrıca döviz dalgalanmalarından kaynaklanan ödeme yetimizin kaybının da önüne set çekmiş olacaktır. Yine bizler bilmekteyiz ki işletmeler için sunulan faiz destekli kredi imkânı işletmelerin tümü tarafından tercih edilmemektedir. İşletmeler tarafından kullanılmayan faiz destekli krediler biz yurttaşlar için seferber edilebilmelidir.
2- Döviz bazda borçlandığımız kredilerimizin faiz oranları ile bankalarımızın döviz mevduat hesaplarına verdiği faiz oranı karşılaştırıldığında arada astronomik düzeyde farklar olduğu görülmektedir.
Bankalar mevduat hesaplarına yüzde 0,25 ile yüzde 2 arasında faiz uygularken, borçlandırma faiz oranları ise topladığımız verilerde görmekteyiz ki yüzde 7 ile yüzde 18 arasında değişkenlik göstermektedir.
Bu faiz oranları da borçlarımızı ödeyebilmemiz hususunda bizleri çıkmaza sokmaktadır. Bizler, yukarıda talep ettiğimiz TL ye dönme talebimizi, döviz borcunun ilk alındığı tarih ile bugün arasında toplam bakiyeyi belirleyecek bir katsayı belirlemeye yönelik yasa yapılması ve bu yasa hükümleri uygulandıktan sonra kalan anapara borcumuzun belirlenerek TL bazda yapılandırılmasını talep ediyoruz.
Benzer yasa 05.12.2013 tarihinde ‘Borç ilişkilerinden kaynaklanıp tahsili geciken ve/veya tahsil edilemez hale gelen borçların yapılandırılması yasası’ (RG 196) adı ile mahkemelik olmuş borçlar için yapılmıştı. Borçlarımız yargımızı meşgul etmeden, bugün ki şartlarda bizler için de benzer bir yasa/yasa gücünde kararname çıkarılmasını talep ediyoruz.
3- Döviz borcundan dolayı borcunu ödeyememiş kişiler için başlatılan icra süreçlerinin taleplerimiz ile ilgili gelişmeler yaşanana ve sorunların çözümüne kadar askıya alınmasını talep ediyoruz.
“Sizler milletin vekilisiniz asıl olan millettir; unutmayınız”
Taleplerimiz çeşitli zümreler ile derin çapta görüşmeler sonucunda oluşturulmuştur.
Sonuç alana kadar durmayacağımızı yeniden belirtip bizleri muhatap almak istemeyen yöneticilerimizin karşısında var olduğumuzu göstermekten yılmayacağız.
Sayın yöneticiler lafımız size, ya bu kriz çözülecek ya da bizleri sürekli olarak karşınızda bulacaksınız bunu unutmayınız ve yine unutmayınız ki sizin derdiniz seçim bizim derdimiz geçim.
Sizler milletin vekilisiniz asıl olan millettir; unutmayınız”
Destek veren kuruluşlar:
DÖMAD, KTOEÖS, KAMU-İŞ, KAMUSEN, DEV-İŞ, KTÖS, BARAKA, KTAMS