Mağusa İnisiyatifi, sahillere erişimin Anayasal bir hak olduğunu hatırlatarak, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) askeri tarafından tellenen ve sivile girişi yasaklanan Mağusa Glapsides-Silver Beach arası sahil şeridinin gerçek sahibi olan halk tarafından kullanılması için yetkilileri göreve, halkı da mücadeleye çağırdı
“Mağusa kenti sırtını denize dönmüş durumdadır”
Yazılı açıklama yapan sivil örgütlenme, Anayasa’nın sahillere erişimin Anayasal bir hak olduğunu ifade ettiğini hatırlattı, buna rağmen kuzey Kıbrıs’taki sahillerin bir kısmının ya özelleştirilmiş ya da kalıcı müdahaleler ile erişilemez duruma getirilmiş olduğunu belirtti.
Açıklamada, “Mağusa’da ise durum adanın kıyaya erişimi olan tüm bölgelerinden çok daha kötüdür. Kilometrelerce sahil kesimi askeri varlıkların işgali altındadır. Çoğu bölgede plajlara özgürce erişim mümkün değildir. Bunun bir sonucu olarak da Mağusa kenti sırtını denize dönmüş durumdadır” denildi.
“Yetkili yerel ve merkezi otoriteleri bir an önce hareket etmeye çağırırız”
Açıklama şöyle devam etti;
“Asker tarafından işgal edilmiş alanların sosyal ve ekonomik kalkınmaya engellenmiş olması yetmezmiş gibi bu yıl Glapsides Plajı’nın bir bölümü askeri otoriteler tarafından haksız yere işgal edilmiştir. Böylelikle Mağusa’da halkın kıyıya erişebileceği bölgede hareket özgürlüğü kısıtlanmıştır.
Glapsides plajı, Mağusalıların doğal mirası, adayla kurdukları ve değer verdikleri bir sahildir. Yaşanan bu duruma Mağusa İnisiyatifi olarak sesimizi yükseltiyoruz.
Ortaya çıkan durum kent sakinlerinin ve tüm yurttaşların haklarının görmezden gelindiği bir durum yaratmaktadır.
Biz, askeri otoritelerin gerçekleştirdiği bu eylemi kabul etmeyeceğimizi belirtmek isteriz. Aynı şekilde bu konuda yetkili olan yerel ve merkezi otoriteleri bir an önce hareket etmeye çağırırız.
“Halkın plajının hangi saikle askeri bölge ilan edildiğini anlamakta zorluk çekiyoruz”
Glapsides plajı, Mağusalıların deniz ile bağının bir sembolü ve herkesin eşit şekilde erişim hakkı olduğu bir kamusal alan olmalıdır. Buna rağmen, askeri otoritelerin bu alana müdahalesi, halkın haklarını gasp ettiği anlamına gelmekte ve adaletin temel ilkelerini çiğnemektedir.
Ayrıca, Mağusa İnisiyatifi olarak halk plajlarının olduğu yerin hangi saikle askeri bölge ilan edildiğini anlamakta zorluk çekiyoruz. Halkın sahip olduğu plajlarda askerin hangi güvenlik sorununa çare olarak oraya konuşlandırdığını soruyoruz.
Cevapsız soruları görmezden gelenlere rağmen bu duruma sessiz kalmayacağız.
Mağusa İnisiyatifi olarak, Glapsides Plajı’nın asker tarafından işgal edilmiş bölümünün sivil halka iadesi için tüm gücümüzle çalışacağımızı belirtmek isteriz. Ancak bunu tek başımıza başaramayız.
“Ortak değerlerimize sahip çıkmak için harekete geçelim”
Bu nedenle, adada konu ile duyarlı tüm sivil toplum örgütlerini, söz konusu hak arayışında bize katılmaya davet ediyoruz.
Ancak, birleşik bir sesle, halkın haklarını savunabilir Glapsides Plajı’nda gasp edilen bölgenin halka geri verilmesini sağlayabiliriz.
Bu, yalnızca bir plajın özgürlüğü için değil aynı zamanda ortak değerlerimize sahip çıkmak için yapılmış bir harekete geçme çağrıdır”