Doğu Akdeniz Üniversitesi Birlik ve Dayanışma Sendikası (DAÜ-BİRSEN), Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) Başkanı Dr. Erdal Özcenk’in, üniversitedeki yetkili sendikayı belirleyecek olan referandumu siyasi kirli ilişkileri aracılığıyla ertelediğini söyleyerek, Özcenk gibi Rektör Aykut Hocanın‘ın da DAÜ’nün bugünkü kötü mali durumundaki sorumluluğunu ve başarısızlığını kabul etmediğini savundu
DAÜ-BİRSEN: Özcenk’i sendikamızı hedef alan açıklamasından dolayı şiddetle kınıyoruz
Yazılı açıklama yapan sendika, VYK Başkanı Dr. Özcenk’in 14.07.2023 tarihli açıklamasını hayretle okuduklarını söyleyerek, bu açıklamayla ilgili bir değerlendirme paylaştı.
Sendika, “Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki, DAÜ BİR-SEN’in yaptığı tüm açıklamalar, katılacağı toplantılar DAÜ BİR-SEN Yönetim Kurulu tarafından karara bağlanmaktadır” diyerek, sendika Eş Başkanları ve Yönetim Kurulu üyelerinin, bireysel ve/veya tek başlarına karar alamayacaklarını, her konunun Yönetim Kurulu olarak karara bağlandığını ifade etti.
Özcenk’i sendikamız Eş Başkanı’nı hedef alarak yaptığı açıklamadan dolayı şiddetle kınadıklarını belirten sendika açıklamasına şöyle devam etti;
“Eş Başkanımızın şahsına cinsiyetçi söylemler ile sistematik saldırılar yapılıyor”
“Bir süreden beridir sendika Eş Başkanımızın şahsına cinsiyetçi söylemler ile sistematik saldırılar yapılmakta ve hedef haline getirilmeye çalışılmaktadır.
VYK Başkanı da bu kervana katılmış ve sendika Eş Başkanımıza saldırıya geçmiştir. Ancak tekrarlamakta fayda vardır ki; sendikamızın tüm faaliyetleri Yönetim Kurulu tarafından karara bağlanmaktadır. Bu durumda sendikamızdan tek bir kişinin seçilip hedef haline getirilmesi kabul edilemezdir.
VYK Başkanı’nın açıklamasından anlaşılan odur ki, VYK Başkanı referandum tarihi belirleme gibi yasal bir yetkisi olmadığının ya farkında değildir ya da bu konuda yetkisi olduğuna inandırılmıştır veya yetkisi olduğu konusunda kandırılmıştır.
“Özcenk kirli siyasi ilişkileriyle referandumu erteleyerek, sendikal faaliyeti gasp ediyor”
VYK Başkanı Dr. Erdal Özcenk yönetsel personeli temsil edecek yetkili sendikanın belirleneceği referandumu defalardır erteletmekte, sendikal faaliyeti gasp etmekte, yasal bir yetkisi olmadığı halde partizanca ilişkilerini hakikatle karıştırarak kendini bu konularda muktedir sanmaktadır.
Yasaya göre; “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sendikalar Mukkayidi tarafından, sendikaların itirazını izleyen 10 gün içinde referandum yapılır. Bu günün ne olacağına ise Sendikalar Mukayyidi karar verir”
Özcenk kirli siyasi ilişkilerini devreye sokarak; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı-Sendikalar Mukayyidi-VYK Başkanı üçgeninde referandumu defalarca kez sudan sebeplerle ertelemiş ve üniversitemizdeki sendikal faaliyeti gasp etmiştir.
“Özcenk’in amacı ‘kapı arkasında talimat kabul eden’ DAÜ-PERSEN’e çıkar sağlamak”
VYK Başkanı’nın referandumu ertleteme amacı ‘her talimatı kapı arkasında kabul’ eden sendika DAÜ-PERSEN’e çıkar sağlamaktır.
Referandumun Temmuz ayında yapılmaması halinde, VYK Başkanı ve maşa haline gelen Sendikalar Mukayyidi aleyhine ‘Görevi İhmal ve Kötüye Kullanma’ ithamları ile şikayetler gerçekleştirilecektir.
“Rektör de kendi başarısızlığını ve idari zayıflığını görmezden geliyor”
VYK Başkanı da tıpkı Rektör Prof. Dr. Aykut Hocanın gibi DAÜ’de yaşanan mali sorunları yüksek enflasyon nedeni ile artan hayat pahalılığı ödemelerine bağlamakta ancak kendi başarısızlığını ve idari zayıflığını görmezden gelmektedir.
DAÜ’nün bugün yaşadığı sorunlar öngörüsüz, karar verme zafiyeti olan ve başarısız bir şekilde ‘ben yaparım olur’ mantığı ile yönetilmeye çalışılmasından kaynaklanmaktadır.
DAÜ’de yaşanan sorunlara çözüm üretmesi gereken tüm makamlar DAÜ çalışanlarını basın dahil tüm mecralarda maaşları üzerinden itibarsızlaştırılmaya çalışmakta ve bunu yaparken de kendi sorumluluklarından kaçmaktadırlar.
“Özcenk 2019 yılından beri VYK Başkanı, bugün DAÜ’nün geldiği durum ortada”
VYK Başkanı yaptığı açıklamada ‘Biz, DAÜ’ye büyük bir aidiyet duygusuyla bağlıyız ve DAÜ’nün sonsuza kadar var olması için çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz’ söylemini yapmıştır.
2019 yılından beri kendisi DAÜ VYK Başkanlığı yapmaktadır. Bugün DAÜ’nün geldiği durum ortadadır. Gerçekten bu sorumlulukla DAÜ’yü yönetmiş olsaydı DAÜ bugün bu durumda olmazdı.
VYK Başkanı’nın açık çağrısına uymak için değil ancak bugün saat 10:00’da VYK toplantı salonunda yapılacak ve üniversitemiz mali tedbirlerinin görüşüleceği toplantıya üyelerimizi bilgilendirebilmek için katılacağımızı bildiririz.
DAÜ BİR-SEN olarak bizim de açık çağrımızdır;
Sn. VYK Başkanını, DAÜ’de yönetsel personeli temsil edecek sendikanın belirleneceği referanduma taraf olmaktan vazgeçmeye davet ederiz”
Özcenk iki gün önceki açıklamasında neler söylemişti?
VYK Başkanı Dr. Erdal Özcenk, DAÜ BİR-SEN tarafından yayımlanan referandumun ertelenmesine ilişkin basın açıklamalarına karşın şu açıklamayı yapmıştı;
“Her iki sendika ile anlaşarak yetkili yönetsel hizmetler personeli sendikasını saptamak amacıyla yapılacak referandum tarihini belirlemek üzere 05.07.2023 tarihinde tarafımdan ilgililere davet yapılmıştır.
Sayın DAÜ BİR-SEN Eş Başkanı iş yoğunluğu nedeniyle katılamayacağını ekte yer alan yazısı ile bildirmiştir.
Yöneticiler olarak bizler de mezuniyet töreni hazırlıkları ve öğrenci kayıtlarının devam ettiği bu dönemde en uygun tarih olan 02.08.2023 tarihini Sendikalar Mukayyitliği’ne bir yazı ile bildirdik.
Sayın DAÜ BİR-SEN Eş Başkanı’nın 14.07.2023 tarihli bildirisinde belirttiği gibi çalışanın iradesinden korkup referandum engellenmiş değildir.
Kaldı ki, 05.07.2023 tarihindeki davete icabet etmiş olsaydı, oldukça demokratik bir şekilde sürece katılarak tarih belirlenmesi aşamasına katkı sağlamış olacaktı.
Yüksek enflasyon nedeniyle artan Hayat Pahalılığı ödemeleri sonucu tüm kurumlarda olduğu gibi DAÜ’de de mali sıkıntılara neden olmuştur. DAÜ’nün mali sorunlarını çözmek ve sürdürülebilir bir yapıya ulaştırmak amacıyla Mayıs ayında tüm paydaşlara birlikte çalışma yapma çağrısı yapılmıştır.
DAÜ BİR-SEN Yönetimi bu davete de icabet etmemiştir. Aksine DAÜ BİR – SEN Yönetimi kurumumuz için çözüm üretmek yerine, krizden faydalanarak popülizm yapmayı yeğlemiştir. Sürekli olarak üniversite içinde ve bazı yerel yayın organlarında yönetimi suçlayıcı bazı yazılar yayınlamaktadır.
Biz, DAÜ’ye büyük bir aidiyet duygusuyla bağlıyız ve DAÜ’nün sonsuza kadar var olması için çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz.
Kendilerine buradan açık çağrımdır: Üniversite içerisinde ve bazı yayın organlarında yıkıcı yazılar yayınlatmak yerine, gelsinler, bu güzide kurumu yaşatmak için yapılacak çalışmalara katkı koysunlar“