InstagramKıbrısManşetSiyaset

Eylem: “Tek din, tek mezhep” anlayışıyla dayatılan uygulamalara karşı mücadeleyi büyüteceğiz






Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, KKTC Meclisi’inde de onaylanan Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi göre de “suç, sömürü ve istismar” olarak belirtilen “Kur’an kursu” adı altındaki kurslara derhal son verilmesi gerektiğini söyleyerek, yaratılmak istenen “tek tip” toplum modeline karşı mücadeleyi büyüteceklerini kaydetti

Eylem: 5-6 yaşındaki çocukları arabaya doldurulup, isteyip istememesine bakılmaksızın Kur’an kursu için camiye götürülüyor

Sendika adına yazılı açıklama yapan Eylem, devlet protokolünde dualar okunduğuna, dualar eşliğinde havaalanı açılışı yapıldığına, geçtiğimiz yıllarda da yine dualarla okul açılışları yapıldığına dikkat çekerek, yaz aylarında çocuklara Kur’an kursları verildiğini, çocukların tarikat ve vakıf yurtlarında kaldığıyla ilgili ihbarlar, fotoğrafların basına yansıdığını söyledi.

Eylem, “Bu yaz da geçtiğimiz günlerde, Kalkanlı köyünde 5-6 yaşındaki çocuklarımızın bir arabaya doldurulup, bazılarının ağlayıp arabaya binmek istememesine bakılmaksızın Kur’an kursu için camiye götürüldüğü kamuoyuyla paylaşıldı. Cami kapısında kursun ilanının yer alması ve cami hocasının kursun bakanlıktan izinli olduğunu söylemesi ise bilerek isteyerek, gizlenmeden, çekinmeden suç işlendiğini ve buna göz yumulduğunu göstermektedir” dedi.

“BM Çocuk Hakları Sözleşmesi: Suç, sömürü ve istismar”

Anayasa ve Milli Eğitim Yasası‘nın, ülkede din eğitiminin devlet eliyle nasıl verilmesi gerektiğini ortaya koyduğuna dikkat çeken Eylem, bu kursların “suç, sömürü ve istismar” alındığı BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin de 12 Mart 1996’da KKTC Meclisi’nde de onaylandığını hatırlattı.

ozgur_gazete_kibris_sevkad_dernek_ogrenci_din_cemaat

Ancak yasa tanımaz AKP anlayışı ve pratiğinin alt yönetimi olan UBP-DP-YDP hükümetinin Kıbrıs’ın kuzeyinde de bu uygulamaya devam ettiğini, ettirildiğini belirten Eylem, “5-6 yaş grubundaki çocuklara zihinsel gelişimleri açısından en hassas oldukları bir dönemde dini eğitim verilmek istenmesi dinselleştirme politikalarının bir parçasıdır” dedi.

“Tek din, tek mezhep anlayışı üzerinden ‘tek tip’ hale getirmeye çalışma girişimi”

Eylem şöyle devam etti;

“Bu durum çocukların zihinsel, fiziksel ve pedagojik gelişimleri açısından tehlikeli sonuçlar ortaya çıkaracak, somut ve soyut düşünce evrelerini tamamlamamış çocuklarda ciddi davranış bozuklukları ve psikolojik sorunlara neden olabilecektir.

Bu, Türkiye’de olduğu gibi burada da çocukları ve toplumu ‘tek din, tek mezhep’ anlayışı üzerinden ‘tek tip’ hale getirmeye çalışma girişimlerindendir.

Türkiye Eğitim Bakanı’nın bugünlerde eğitim yasalarına aykırı olarak karma eğitimi ortadan kaldırıp okulları haremlik selamlık yapmayı dile getirmesi de eğitimde gericileştirme politikalarının yanında, sosyal, kültürel, siyasi, ekonomik, tüm alanlardaki politikalarla hedefin sorgulamayan, biat eden, böylelikle kolay yönetilebilen, dindar, kindar bir toplum modeli oluşturmak olduğunu ortaya koymakta ve bu model, biz Kıbrıslı Türklere de kurdurulan vakıf, dernek, tarikat ve protokollerle, dayatılmaktadır.

“Sendikalar zayıflatılıp bitirilmek isteniyor”

Dayatmalara karşı yıllardır mücadele eden ve mücadeleyi örgütleyen öğretmen ve sendikalarına ise saldırılmakta, toplumu şekillendirmenin temel taşı olan öğretmen itibarsızlaştırılmakta, sendikalar zayıflatılıp bitirilmek istenmektedir.

Selma Eylem

Ülkemizi yönettiğini iddia edenlere çağrımızdır, çocuklarımızın Kur’an kursu adı altında istismar edilmesi suçtur ve bu suçun durdurulması için derhal gereken yapılmalıdır.

“Yaratılmak istenen toplum modeli için yapılan dayatmalara boyun eğmeyeceğiz”

Ensar vakfında yaşanan çocuk istismarlarına hepimiz tanık olduk.

Bilinmelidir ki bunların ülkemizde de yaşanmasını engellemek için her türlü mücadeleyi verecek, yaratılmak istenen toplum modeli için yapılan tüm dayatmalara boyun eğmeyeceğiz”









Başa dön tuşu