Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, Eğitim Bakanlığı’nın Din İşleri Başkanlığı’na “camilerde Kur’an kursları” düzenlemesi için izin vermesinin, Ankara’nın Kıbrıs Türk toplumunun laik yapısını dönüştürme hamlesi olduğunu vurgulayarak, iş birlikçi Bakanlık ve hükümetin, çocukları “manevi istismara” açık hale getirerek, alenen suç işlediğine vurgu yaptı
Atlı: Bakanlık, çocukların ne idüğü belirsiz kişilerin manevi istismarına maruz kalmasına onay vererek alenen suç işliyor
Parti adına yazılı açıklama yapan Mine Atlı, Bugün Kıbrıs Gazetesi’nde yayınlanan Eğitim Bakanlığı ile Din İşleri Başkanlığı arasında imzalanan “Yaz Dönemi Dini Bilgiler Faaliyetleri”ne onay veren belgeye işaret ederek, 18 yaş altı çocukların hem Anayasa’ya hem Eğitim Bakanlığı’nın tüzüklerine hem de bilimsel eğitime aykırı olarak birileri tarafından manevi olarak istismar edilmesinin önünü açtığını kaydetti.
Mine Atlı, “Bu tür kurslar ve uygulamalar, laik, çağdaş ve bilimsel eğitime önem veren ülkelerde söz konusu dahi olamazken, ‘bağımsız ve egemen’ olduğunu iddia eden ‘KKTC’ hükümeti ve onun Eğitim Bakanlığı, Türkiye’den atama kadın düşmanı Din İşleri Başkanı’nın talebiyle, çocukların ne idüğü belirsiz kişilerin manevi istismarına maruz kalmasına onay vererek alenen suç işliyor” dedi.
“Ülkemizin AKP’nin karanlığına boğulmasına izin vermeyeceğiz”
Yaşanan tüm bu gelişmelerin “inanç özgürlüğü” adı altında pazarlanmaya çalışıldığına ancak bu kursların tamamen “Sünni İslam” odaklı olduğuna dikkat çeken Mine Atlı, ailelerin çocuklarına inandıkları dinin eğitiminin verilmesini elbette talep edebileceklerini ancak devletin bunu tek bir inanç sistemi özelinde değil bu ülkede yaşayan tüm inanç grupları için ve “Dinler tarihi” odağında, sadece devlete ait okul binalarında ve devletin yeterliliğini onayladığı öğretmenlerce yapması gerektiğini vurguladı.
Mine Atlı, “Eğitim Bakanlığı bu skandal onayı bile verirken, eğitim verecek olan kişilerin kimler olduğunu, bu eğitimin hangi saatlerde, nerede, kaç kişilik gruplara verileceğini ve nasıl denetleneceğini açıklamaktan kaçınmıştır. Bunun sebebi de hiçbir bilgisinin olmaması, sadece ‘talimat’ gelmiş olmasıdır. Çocuklara karşı işlenen bu suça karşı sessiz kalmayacağız. Ülkemizin AKP’nin karanlığına boğulmasına izin vermeyeceğiz” dedi.