Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA) Başkanı İlkay İlseven, Çevre ve Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu‘nun “orman arzilerinin turizme açılmasıyla” ilgili açıklamalarına işaret ederek, tüm çevre örgütlerine dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı
KEMA, Orman arazilerinin turizm alanı yapılmak istenmesine karşı mücadele çağrısı yaptı
Vakıf Yönetim Kurulu adına yazını açıklama yapan İlseven, tüm çevre örgütlerine çağrı yaparak; “Orman arazilerinin turizm alanı olarak ilan edilmesi çabalarına karşı dayanışma ve mücadeleye hazır olun” dedi.
Çevre ve Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu’nun, bu konu ile ilgili yaptığı açıklamanın çevreyi, doğayı, ormanı, yeşili seven tüm ülke insanını derinden üzdüğünü belirten İlseven, bir taraftan yangınların, diğer taraftan zararlı böceklerin yarattığı tahribatla her gün alanları azalmakta olan ormanların, bir de insan eliyle yok etmeye doğru planlar yapılmasının düşündürücü ve üzücü olduğunu belirtti.
İlseven: 5 bin 318 dönüm orman alanı atıl bırakıldı
Üstelik Bakan Ataoğlu’nun bu açıklamayı yaparken ormanların kontrol ve korunması, geliştirilmesi ve tüm insanlığa kollektif hizmetler vermesi amacı ile idare ve yönetiminden birinci derece sorumlu kurum olan Orman Dairesi teknik elemanları ile istişare ve çalışma yapmadığını, Hukuk Dairesi‘nden olumlu görüş almadığını söyleyen İlseven, budurm böyleyken böyle bir açıklama yapmasına da anlam verilemediğini kaydetti.
İlseven, “2003 yılında Bafra ve Çayırova’da 5 bin 318 dönüm orman alanı Anayasa‘ya aykırı olarak çıkarılan 19/2003 sayılı yasa ile (Başsavcılık bunu Anayasa’ya aykırı bularak onay vermemiştir) turizm alanı ilan edilmiş ve 13 yatırımcıya 13 otel ve 2 restoran inşası için kiralanmıştır. Ancak aradan 20 yıl geçmesine rağmen 4 adet otel inşaatı tamamlanmış ve turizme kazandırılmış geriye kalan 9 adedinin temeli henüz atılmamış ya da temeli atılarak atıl beklemektedir” dedi.
“Çölleşme ile mücadelede insanlığın elinde bir tek silah var; AĞAÇ”
Bu kiralanan arazilerin devamlı surette el değişikliği ile birilerine rant sağlayarak atıl vaziyette bugünlere geldiğine işaret eden İlseven, hal böyle iken ve atıl durumda olan bu yerleri turizme kazandırmak için çaba sarf edilmesi gerekirken yeni turizm alanları ilan etme uğraşlarına girmenin yeni orman tahribatını da beraberinde getireceği için buna kendilerinin ve diğer çevre örgütlerinin onay vermesini kimsenin beklememesi gerektiğini dile getirdi.
İlseven, “Çok iyi bilinmelidir ki yeşilin tahribi çölleşmeye davetiye olacaktır. Çölleşme ile mücadelede insanlığın elinde bir tek silah vardır o da ağaçtır, ağaçlandırmadır. Yaşanır bir çevre için bu silahı çok iyi kullanmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. ‘Ormanı Bekçi Değil Sevgi Korur’ sloganı ile birlikte hareket ederek topyekûn birlikte dayanışma ve mücadele ederek kazanacağız” ifadelerini kullandı.