Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, önce Çetinkaya sahasında sonra Pile’de yaşananları değerlendirdi bunun; Erhan Arıklı ve Tahsin Ertuğruloğlu‘nun başını çektiği net bir provokasyon olduğunu savundu
Kanatlı: Ortada insani bir proje yoktur
YKP adına yazılı açıklama yapan Kanatlı, “insani bir durum için yol yapıyoruz” diyen ve bunun arkasına sığınıp açıklama yapanların maalesef samimi olmadığını ve Türkiye’nin Kıbrıs’taki açık provokasyonlarını örtmeye, yumuşatmaya, meşrulaştırmaya çalıştığını belirtti.
“Ortada insani bir proje yoktur” diyen Kanatlı, geçişlerle ilgili alabildiğine gereksiz bürokrasiyi artırıp, geçişleri yavaşlatan Türk tarafının, bunun için de yatırım yapmayarak, yeni personel almayarak tüm geçişlerde kriz yarattığını ama kendi yarattığı krizi Pile bölgesinde yol yaparak çözeceğine toplumu inandıracağını düşündüğünü kaydetti.
“Mağusa kapısını açmayı konuşmayan ‘insancıl'(!) Türk tarafı aniden Pile halkını hatırladı”
Kanatlı açıklamasına şöyle devam etti;
“Lefkoşa’da çok uzun süredir araçlı geçişlerin tam bir kördüğüm olduğu koşullarda, yeni yol yapmayı da gerektirmeyen Mağusa kapısını açmayı konuşmayan ‘insancıl'(!) Türk tarafı aniden Pile halkını hatırladı.
Daha önce Çetinkaya spor kulübüne Kermiya bölgesinde başka alanlar verip, tesisleşmeler sağlayan Türk tarafı sanki bunlar yokmuş gibi gene ara bölgede tartışmalı bir alana ‘insani'(!) proje yapıp Çetinkaya spor kulübüne antreman sahası yaptığında da çok kişi “abartmayın, insani proje” demişti.
“Dereboyu civarında trafik eziyeti çeken insanlar ‘insani projeyi’ hak etmiyor mu?”
Ancak artık kulüp binası olarak bile kullanılmayan yerdeki merdivenlerden ara bölge yanındaki yeni sahaya girme girişimi esas niyeti ortaya koymuştu, görmek istemeyince elbette bu tip provokasyonlar görünmez olabiliyor.
Provokasyonların insani proje kılıfında yapılması elbette samimiyet testine tabi tutulmalıdır.
Örneğin; Lefkoşa trafiğini büyük oranda rahatlatacak Haspolat Lefkoşa arasındaki yola neden asker yıllardır izin vermez?
Örneğin; Kermiya’daki sivil savunma çemberinden, Türk alayının yanından geçen yol neden açılmaz?
Neden Pronto çemberinden aşağıya giden ve Kermiya’ya çıkan yol açılmaz?
Dereboyu civarında trafik eziyeti çeken insanlar ‘insani projeyi’ hak etmiyor mu?
Kermiya-Ortaköy civarı tıkanan trafik sorununun çözülmesi gerekmiyor mu?
Öğretmen Akademisi’nin orada her şeyi hazır bekleyen yol Lefkoşa’ya girişi rahatlatmaz mı?
Lefkoşa’ya Mağusa tarafından giriş yapanlar insani proje için uygun değil mi?
Yoksa niyet insani değil mi?
“Kıbrıs’ta tüm tarafların uzlaşıp imzaladığı bir ateşkes hattı yoktur”
Google Map üzerinde buldukları haritalar ile strateji oyunları da oynayanların bir kısmı gerçeği biliyor ama manipülasyon yapmaktadırlar. 1974’te Kıbrıs’ta tüm tarafların uzlaşıp imzaladığı bir ateşkes hattı yoktur.
Bunu en sıcak şekilde Ledra (Lokmacı) kapısı açılırken çok uzun tartıştık. Üç taraf için de hattın geçtiği yer farklıydı. Hâlâ farklı! Kıbrıslı Türkler için bugün orada saksıların son durduğu yer aslında hat, Kıbrıslı Rumlar ise şimdi geçiş noktasının da gerisinde bir noktayı kabül etmekte, BM ise bugünkü geçiş noktasına yakın yerini 16 Ağustos 74’te tespit etmişti.
“Bu nedenle 1980’lerde dekonfrontasyon hattı belirlendi”
Yani uzlaşma yoktu! Hâlâ tartışma sürmektedir. Benzer sorunu Baf Kapısı tarafında surların bir kısmı yıkıldığında kim müdahale edecek tartışması çıktığında yeniden hatırladık. Bunun da ötesinde 1970’lerde ateşkes hatlarının çok yakın olmasından dolayı ölümlü birçok çatışma yaşanmıştı.
Bu nedenle 1980’lerde dekonfrontasyon hattı belirlendi. Taraflar bölgelerin durumuna göre, eşit mesafede eş zamanlı birbirlerinden uzaklaştı ve bu alanlar BM gözetimine bırakıldı. Yani evet bu bölgeler hâlâ bir tarafa ait ama hattın korunması için de BM’nin kontrolüne verildi. Bölgeye izinsiz girmek demek bu uzlaşıyı da çiğnemek demektir.
Bu nedenle sorunu ‘Google Map’ üzerinden A Haber strateji uzmanları modunda açıklamaya çalışmak manipülasyon yapmaktan başka bir şey değildir.
Ara bölgedeki tarlalarda çiftçilik yapılmaması için her yıl olay çıkaranların, benzer bir tarla yolunu bahane edip tam ters yönde olay çıkarmasının da konunun insani değil provokasyon olduğunu anlamamız için diğer bir ispattır.
“Bu net bir provokasyondur, ön safhada da Ertuğruloğlu ve Arıklı var”
Elbette bu net bir provokasyondur çünkü en ön safta bu konularda deneyimli Tahsin Ertuğruloğlu ve Erhan Arıklı var. Buna bile bakıp ne yapılmaya çalışıldığı anlaşılabilir.
Bunun da yanında BM ile çatışma hattının en ileri noktasında faşist Pergama Belediye Başkanı Bülent Bebek’in yerel yönetimlerdeki seçimlerinin de bir proje çerçevesinde gerçekleştiğini hatırlatmaktadır.
Daha önce bölgeye Fuat Oktay’ın MHP vekillerinin kimi tarikat liderlerinin ziyaretleri, özel ilgileri boşuna değildi. Bir faşistin oraya seçilmesi ile şimdi meyvelerini toplamaktadırlar.
YKP, insani proje kılıfı altında silahlı çatışma yaratacak provokasyonlara karşı mücadeleyi örgütlemek gerektiğinin altını çizer. Tüm tarafları yapılanlara karşı tepki koymaya çağırır”