Sadece PCR testi yeterli olmayabilir

Ülke içindeki yerel vakaların bir kısmı belirti gösterirken,bir kısmı belirti göstermiyor. Esas önemli olan belirti göstermeyen COVİD-19 hastalarının tespit edilmesi ve izole olmalarıdır. Belirti göstermeden toplum içinde hasta olduğunun bilincinde olmadan dolaşan insanlar, özellikle daha ileri yaş gurubundaki yaşlılarımız için büyük bir risktir.

Allah korusun, ileri yaş gurubundaki insanlar,belirti göstermeyen kişilerden bulaştığı virüsle, COVİD-19 hastası olursa, hastalık sürecini daha ağır bir tabloyla geçirebilme olasılıkları olabilir, yoğun bakım ünitelerimiz yüklenebilir, hiç istemediğimiz can kayıpları dahi yaşanabilir belki de.

COVİD-19 hastalığının teşhisini koymak için sadece PCR testinin yeterli olmadığını, ayni zamanda, alınacak kan örneği ile antikor testlerinin de çalışılması gerektiğini de düşünüyorum.

Çünkü yapılan PCR testinin sonucu negatif çıktığı halde kişi hala daha virüsü bir başka kişiye bulaştıran bir dönemde olabilir. Bunu tespit edebilmek için alınacak kan örneğinde antikor değerlerine bakmak gerekir. Böylece yurt içinde PCR testi negatif olsa bile, hasta olduğunun farkında olmayan insanlar,yaptıracakları antikor testleri ile aslında hasta olduğunu ve başka insanlara da bulaştırabilen bir pozisyonda olduğunu öğreneceklerdir.

Böylece daha etkin bir toplum sağlığının korunması sağlanacaktır inancındayım.

Bilim dünyasındaki hekimlerimizle yapmış olduğum görüşmelerimde de antikor testlerinin yapılması getektiğine dikkat çektiklerini öğrendim. Bu uygulamanın yürürlüğe girmesiyle birlikte hastalığın yayılma hızı azalacaktır.

Ülkemizdeki CODİD-19 salgının sonlandırılması hem Sağlık Bakanlığı’nın hem de ülkemizin güzel bir prestiji olacaktır inancındayım…”