Kıbrıs siyasetin deneyimli ismi, Demokrat Parti (DP) eski Genel Başkanı Serdar Denktaş, hükümetin olumsuz her gelişmeyi de “Türkiye istedi” gerekçesiyle topluma lanse ettiğini, bunun vazgeçilmesi gereken bir algı olduğunu söyledi
Denktaş: Eskiden öteki Rum’du. Şimdi öteki Türkiye olmaya başladı
Kanal T’de yayınlanan “Kaptanın Günlüğü” programına konuk olarak Ahmet Kaptan’ın sorularını yanıtlayan Denktaş, hükümetin yanlış politikaları yüzünden eskiden Rum “öteki” iken, şimdi Türkiye’nin “öteki” gibi görüldüğünü söyleyerek, bu yanlış politikalardan derhal dönülmesi gerektiğini, Kıbrıslıtürklerin Türkiye ve Türkiye halkıyla hiçbir sorunu olmayacağını belirtti.
Hükümetin ortaya bir irade koymadığını belirten Denktaş, mevcut uygulamaları eleştirerek doğru gibi görünen bir takım adımların uzun vadede Türkiye ve özellikle Türk halkıyla olan ilişkilere ciddi zararlar verdiğini belirtti.
“Hükümet tarafından atılan adımlar, insanımızın Türkiye’ye öteki olarak bakmasına sebep oluyor. Eskiden öteki Rum’du. Şimdi öteki Türkiye olmaya başladı. Çünkü uygulamada hatalar var. Bizim hükümetimiz hiçbir konuyu müzakere etmeden, bizim ülkemizin insanlarının alışkanlıklarına ve düşüncelerine uyup uymacağını gözden geçirmeden uygulama yapma yoluna gidiyor” dedi.
“Türkiye halkı ile ilişkilerimizi bozuyor aramıza mesafe koyuyor”
Denktaş şöyle devam etti;
“Buradaki iradenin fark etmesi gereken şey; burası bir ada, bazı imkansızlıklarımız ve imkanlarımız var. Ankara’dan her doğru görünenin burada da doğru olması çok ters sonuçlar verebiliyor. Buradaki insanlarla konuşmadan, buradaki sendika, sivil toplum kuruluşları gibi muhataplarla belli konularda uzlaşma sağlanmadan atılan her adım bizi biraz daha aşağı çekiyor ve Türkiye halkı ile ilişkilerimizi bozuyor aramıza mesafe koyuyor. Bu yanlış uygulamalardan derhal dönülmelidir”
Denktaş hükümetin olumsuz her gelişmeyi de “Türkiye istedi” gerekçesiyle topluma lanse ettiğini, bunun vazgeçilmesi gereken bir algı olduğunu vurguladı. Denktaş sözlerine “Benim büyüdüğüm ev bana Türkiye’ye aşık olmayı öğreten bir evdir. Bizim Türkiye ve Türkiye halkıyla hiçbir sorunumuz olamaz” diye devam etti.
“Artık tek ses olup kararlılık sergilemeliyiz”
Denktaş, ülkenin iki kutuplu bir siyasete hapsolduğunu ve bu siyaset anlayışının gerek kısa vadede iç sorunlarda, gerekse uzun vadede Kıbrıs meselesinin çözüme ulaşmasında hiçbir fayda sağlamadığını belirtti.
Dünyaya karşı ülke olarak tek ses olmanın zorunluluğunun altını çizen Denktaş şöyle devam etti;
“İç siyasetimize yönelik federasyoncular ve iki devletçiler olarak geliştirilen kamplaşma ile bir yere varmamız mümkün değil. Biz kendi içimizde nerelerde uzlaşabildiğimizi tespit edip dünyaya da Rum’a da tek bir ağızdan konuşmalıyız.
Rumların başarısı tam da budur. Biz de bunu başarmalıyız. Bizim ülkemizde Cumhurbaşkanı ‘federasyonun olduğu masaya oturmam‘ derken, CTP lideri ise güney kesimine gidip ‘federasyonu destekliyoruz‘ derse, Rumlar da dünyanın geri kalanı da burada bir kararlılık görmez ve işine geleni anlar.
Bizim artık tek bir ağızdan bir kararlılık sergilememiz gerekiyor. Her iki kanat pozisyonlarını bozmadan bu konuda birleşmelidir” dedi.
“Bu ülkenin geleceği için her şeyi yapmaya hazırım”
Bu ülkede doğup büyüdüğünü, bu ülkede siyaset yaptığını ve 32 yıl boyunca bu ülkenin insanları tarafından seçildiğini belirten Denktaş sözlerine şöyle son verdi;
“Attığım her adım, yaptığım her konuşma bu ülkenin bir adım daha ileri gitmesini sağlamak için olmuştur. Ben doğru bildiğimi söylemekten vazgeçmem. Karşımdaki beni yanlış anlıyorsa, anlatır yanlışı gidermeye çalışırım.
Kendime bu anlamda güvenim tamdır ve eğilip bükülemem. Belki Denktaş’ın oğlu olarak büyüdüğüm için bizim tabirimizle birilerine ‘yağ çekme’ ihtiyacı hissetmedim hiç. Ben bu ülkenin evladıyım, bir siyasetçisiyim, bu ülkenin geleceği için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım”