Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), hiçbir alt yapı ve hazırlık yapılmadan, çocuklar riske atılarak başlatılan “haftada 2 gün tam eğitim” uygulamasına karşı okul bazında başlattıkları “öğleden sonra derse girmeme” eylemlerine bugün başladı
Eylem: Kapısı yok, bekçisi yok, öğrencilerin teneffüslerde dinleneceği bir ağaç gölgesi ve bank dahi yok!
Meral ve Vedat Ertüngü Lisesi önünde açıklama yapan sendika yetkililerinden Genel Başkan Selma Eylem, özel bu okulda genelde ise tüm okullarda yaşanan sıkıntıları paylaşmak ve neden eylemde olduklarını anlatmak amacıyla burada toplandıklarını belirteerk, hükümet ve Eğitim Bakanlığı’nın “haftada 2 gün tam gün eğitime geçtik” sözlerinin, öğrencilerin aç kalacağı ve güvenliklerinin riskte olacağı bir uygulama olduğunu söyledi.
Eylem, “Amaç; öğretmenleri ve sendikaları itibarsızlaştırmaktır. Mesele bu okulumuz, anayolun üzerinde olmasına rağmen kapısı yoktur, bekçisi yoktur, öğrencilerin teneffüslerde dinleneceği bir ağaç gölgesi ve bank dahi yoktur. Maddi durumu iyi olmayan öğrencilere, öğretmenlerimiz kendi imkanlarıyla üniforma ve kırtasiye yardımı yapmıştır. Çocukların beden eğitimi dersi için soyunup giyinebilecekleri bir odaları bile yoktur” dedi.
“Okul özel şirket tarafından bağışlandı, Bakanlık tek çivi çakmadı”
Buradaki en büyük sıkıntının, 500 öğrencinin bulunduğu okulda sınıfların çok kalabalık olması olduğunu belirten Eylem, özel bir şirket tarafından yapılan ve Bakanlığa bağışlanan okulun sınıflarının 25 kişi olarak tasarlandığını ve okulun teslim alınmasından itibaren Bakanlığın buraya tek bir çivi dahi çakmadığını kaydetti.
Eylem, “Okulun sabit telefon hattı bile yoktur, öğretmen kendi imkanlarıyla velilerle iletişime geçiyor. Ancak Bakan Çavuşoğlu ‘Ben ders sayısını artırdım’ diyor. Yapmakla sorumlu ve yükümlü olduğu görevini yapmıyor ve bütün yükü öğretmene ve okul idarelerine yüklemek istiyor” dedi.
“Velilerimize çağrımızdır; çocukların aç kalacağı, güvenliklerinin riskte olacağı bu anlayışına karşı sendikamıza ve öğretmenlere destek verin”
Eylem sözlerini ailelere seslenerek noktaladı;
“Velilerimize çağrımızdır; öğrencilerimizin aç kalacağı, güvenliklerinin riskte olacağı bu ‘Ben yaparım olur’ anlayışına karşı sendikamıza ve öğretmenlere destek vermelerini ve buna onay vermemelerini istiyoruz.
Evet tam gün olabilir ancak yeterli ve gerekli alt yapı ve hazırlıklar tamamlandıktan sonra olur. Bu iş böyle olmaz. Buna karşı mücadelemiz devam edecektir”
Gökçebel: Deprem Yasası ile “okulları güçlendireceğiz” diye paralar toplandı, okullara tek çivi dahi çakılmadı
Eylem’den sonra sözü alan sendika Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de, Bakanın istifa dışında eğitime verecek hiçbir şeyi kalmadığını, Çavuşoğlu’nun kendi öğretmeninin bile desteğini kaybetmiş bir Bakan olduğunu kaydetti.
Deprem Yasası ile “okulları güçlendireceğiz” diye paralar toplandığını ancak deprem riski olan okullara tek bir çivi dahi çakılmadığını ve bu okulların bugün eğitime başladığını belirtek Gökçebel, “Defalarca kendisine hodri meydan dedik, gelin topluma gerçekleri anlatalım, tartışalım dedik ancak Bakan tek yanlı programlarla algı operasyonu ile toplumu yönetmeye çalışıyor” dedi.
“‘Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü’ bir yılda Bakanlar Kurulu kararıyla tam 3 kez değiştirildi”
Bakan’ın adeta bir “eğitim takozu” olduğunu, bunun yaratacağı sorunları da toplumun görmesini istediklerini belirten Gökçebel, Çavuşoğlu’nun öğretmene ceza uygulayan, hiçbir yasayı uygulamayan bir Bakan olarak, talimatı başka yerlerden aldığını söyledi.
Gökçebel, “Yasa diyor ki; ‘sendikayla istişare edin’ ve sendikamız da en başından tam gün meslesinde öneriler yaptı. Gelin pilot uygulamayı başlatalım, eksikleri tespit ede ede gidelim dedi. Geçenlerde yırtıp Bakan’a aide ettiğimiz ‘Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü’ bir yılda Bakanlar Kurulu kararıyla tam 3 kez değiştirildi” dedi.
“Biz çocuklarımızın başına bir şey geldikten sonra konuşmak istemiyoruz”
Bugün çocukların ve eğitime sahip çıkan öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin içine düşürüldüğü durumun bir kaos yaratacağına işaret eden Gökçebel de velilere seslenerek sözlerini noktaladı;
“Velilerimiz; seyirci kalmayın. En değerli varlıklarımız, çocuklarımıza sahip çıkmak için uğraşıyoruz. Öğretmen topluma dayatıların karşısında duracaktır. Biz çocuklarımızın başına bir şey geldikten sonra konuşmak istemiyoruz”
Haber: Pınar Barut
Fotoğraflar: Kadir Sidal
