Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Kamil İpçiler ve Baraka Kültür Merkezi Başkanı Mustafa Batak, Emeğin Gündemi programına katılarak Kıbrıs’ın kuzeyinde eğitim, kültür ve altyapı alanlarında yaşanan gelişmelere ve sorunlarına değindiler
Özkızan: Eğitim özel sektöre devredildi
Özkızan, 2019 yılında yine Nazım Çavuşoğlu’nun Eğitim Bakanı olduğu dönemde katıldığı bir televizyon programında özel eğitim sektörüne aktardıkları teşvik ve hibeleri keşke daha çok verebilsek, onlar sayesine sırtımızdan yük hafifliyor yorumu yaptığını hatırlattı.
Bunun aslında bir itiraf olduğuna değinen Özkızan, eğitim ve sağlığı özel sektörün eline devrettiklerini, kamuyu çiftlikleri haline dönüştürdüklerini aktardı.
“Mağusa’ya İmam Hatip koleji gericileştirme politikalarının parçası”
Okullarda bir sürü alt yapı yetersizliği varken, binalar dökülürken Mağusa’ya yeni İlahiyat Koleji yani İmam Hatip Okulu yapılmak istendiğine de değinen Özkızan, bunun gericileştirme politikalarının bir parçası olduğunu söyledi.
Özkızan, ülkedeki gericileşme, asimilasyon politikaları ve sünni islam dayatmalarından şikayet eden ilerici, demokratik sol sendikaların elinde güçlü kadrosu olmasına rağmen alternatif eğitimi gericileşmeye karşı koymak için neden mücadele alanı olarak sunmadığını sorguladı.
Sendikaların şikayet etmek, kabul etmiyoruz demek olduğunda seslerinin çıktığını vurgulayan Özkızan, amaç bir mücadele örmek, alternatif yaratmak olduğunda seslerinin çıkmadığını belirtti. Özkızan, sadece sorunlardan bahsetmek yerine, o sorunlarla nasıl mücadele edebileceğimizi ve çözümlerini daha çok konuşacağımız sol ve sendikal kültür yaratmamız gerektiğine işaret etti.
“Kamusal eğitimdeki plansızlık aslında kamusal eğitimi bitirmek için bir plan”
Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi üyesi Kamil İpçiler, kamusal eğitime bakıldığında görülen ciddi plansızlığın aslında kamusal eğitimi bitirmek adına bir plan olduğunu söyledi. Altyapının çok ciddi bir sorun olduğuna değinen İpçiler, okul binalarına yapılan testler sonucu birçok okulun depreme dayanıksız olduğunun ortaya çıktığını anlattı.
Çadırda eğitim fotoğraflarını unutmamamız gerektiğini vurgulayan İpçiler, alt yapı sorunları ile yaz dönemine girildiğini, okulda çocukların olmadığı yaz döneminin tadilatlar için en uygun dönem olduğunu ancak hükümetin hiçbir şey yapmadığını söyledi.
“Öğretmenler, Bakanlık eliyle hedef gösteriliyor”
Son Canbulat Ortaokulundaki tavan çökme olayından sonra hükümetin stratejik manevrasıyla geçtiğimiz dönemden fotoğraf karelerini, depreme dayanıksız binaları, konteyner ve çadırları unuttuk diyen İpçiler, herkesin öğretmenlere yüklenmeye başladığını belirtti.
Öğretmenlerin tam gün eğitimi istemediği algısıyla hedef haline getirildiğini söyleyen İpçiler, yemekhanesiz, çadırlarda tam gün eğitim mi olur sorusunu sordu. İpçiler, bakanlığın okullara dışardan yemek de getirilmeyecek yazısı gönderdiğini, öğretmenleri tam bir kaos ortamında bırakarak halka dövdürme politikası izlediğini anlattı.
“Tam gün eğitim için müfredat ve altyapı düzenlemesi şart”
İpçiler, tam gün eğitimin olabilmesi için ilk önce müfredatın düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Saat dörtte matematik eğitimi veremezsiniz diyen İpçiler, öğrencilerin dışardan ders olarak aldığı müzik, satranç gibi aktivitelerin öğleden sonraki müfredata eklenebileceğini ifade etti.
Özel eğitim sektöründe çalışanlar için sendikalaşmanın şart olduğunu belirten İpçiler, sendikaları özel sektör emekçilerinin sesi olma çağrısı yaptı. İpçiler, eğitimin kamu eliyle verilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
“Okullardaki altyapı güçlendirmesi yaz dönemi yapılabilirdi, heba edildi”
Baraka Kültür Merkezi Başkanı Mustafa Batak, yıl içerisinde Türkiye’de yaşanan büyük deprem, okullarımızda yaşanan yıkılma, dökülme olaylarını daha dikkat çekici hale getirdiğini söyledi. Bu durumun son birkaç yıla ait bir sorun olmadığına değinen Batak, sadece okullar değil diğer tüm kamu binalarının sıkıntılı olduğunu dile getirdi. Yaz dönemi okullarda gerekli iyileştirmeler yapılabilirdi diyen Batak, koca bir yazı heba ettiklerini anlattı. Geçtiğimiz dönem konteyner sınıflarla geçici bir çözüm arayışına girildiğini hatırlatan Batak, hiçbir atılım yapılmadığı için çözümüm hala konteyner sınıflarla sağlandığını belirtti. Deprem anında konteyner sınıfların dayanıklılığının da bilinmediğine dikkat çeken Batak, kışın yaklaştığını konteynerlerin kış için uygun olmadığını ifade etti.
“Gericiliğe karşı bilim, sanat ve kültür”
Batak, Baraka Kültür Merkezi’nin her yıl düzenlediği bu yıl da 9.’sunu gerçekleştirdikleri Baraka Yaz Kursları, aslında bugünkü durumu çok önceden görüp aksiyon almak olarak nitelendirdi. Baraka Kültür Merkezi olarak gericileştirme politikalarının güçle bir şekilde geleceğini öngördüklerini belirten Batak, kuran kursu yerine bilimi, sanatı ve kültürü öne çıkaracak yaz kursları düzenlediklerini vurguladı.
Batak, Baraka Yaz Kurslarının hem gericiliğe karşı bilimi öne koymak, hem de özel sektörde asgari ücretle çalıştığı için çocuğuna aktivite sağlamakta zorlanan ailelere destek olmak için başlatıldığını söyledi.
