InstagramKıbrısManşet

Kısa bir değerlendirme: Giresunlu yatırımcı tarafından kurulan Ada Kent Üniversitesi ve henüz 38 yaşında bir rektör






2023-2024 Öğretim Yılının açılışını TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın yaptığı ve Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Giresunlu iş insanı Talip Emiroğlu‘nun sahibi olduğu Mağusa‘daki Ada Kent Üniversitesi‘nin henüz 38 yaşında olan Rektörü Oytun Sözüdoğru‘nun “öğrenci harçlarını çalmak” iddiasıyla tutuklanması basit bir olay mıdır?

Rektör ve yardımcısı, öğrenci harçlarını çalmakla suçlandı

Mağusa Haber Ajansı‘nın (MHA) verdiği bilgiye göre; Mağusa’da Ada Kent Üniversitesi’nin rektörü 38 yaşındaki Oytun Sözüdoğru, 29 yaşındaki çalışanı Z.Ö ile birlikte, 6 öğrencinin okula yatırdığı 21 bin doları çalmakla suçlanıyor.

Mağusa Kaza Mahkemesi’ne çıkartılan iki zanlıdan Sözüdoğru’nun “suçunu kabul ettiğini” yazan gazete, Mahkemede olguları Mağusa Adli Şube Amirliği’nde görev yapan polis memuru Arif Toroslu‘nun aktardığını belirtti.

Toroslu Mahkemede, zanlıların “Müstahdem Tarafından Sirkat” suçunu işlediklerini belirterek, 2022-2023 yılı öğretim ücreti karşılığında altı öğrenciden temin ettiği toplam 21 bin ABD Doları parayı, üniversite muhasebesine yatırmayıp tasarrufuna geçirmek suretiyle çaldıklarını aktardı.

Tahkikat polisi Toroslu Mahkemede, Rektör Sözüdoğru’nun suçunu itiraf ettiğini ve 40 öğrenciden harç aldıklarını beyan ettiğini belirtti ve tahkikatını tamamlayabilmek için zanlılar hakkında tutukluluk emri talep etti.

Mahkeme talebi uygun buldu ve zanlıların 3 gün poliste kalmalarına emir verdi.

Üniversite çöplüğü KKTC!

Kıbrıs’ın kuzeyinin her geçen gün bir üniversite çöplüğüne dönmesi (Şu an 23 üniversite faal eğitim veriyor); özellikle son 10 yılda her “5 katlı binaya” bir üniversite kurulmasıyla çok alakalı bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

1-2 tanesi hariç neredeyse tamamı Türkiyeli ve Erdoğan’a yakın sermaye grupları tarafından açılan bu apartman üniversitelerindeki eğitimin kalitesi de hükümet odakları hariç toplumun aydın kesimleri tarafından sürekli tartışılır durumda.

Bu üniversitelerin sadece büyük kampüslere sahip olmaması ve apartmanlarda kurulması değil, akademik personeli de ayrı bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor.

KKTC Yükseköğretim Yasası‘nın “İç Düzen” başlığının altında bulunan “Üniversitelerde Akademik Teşkilat” şemasında, Rektör olabilmek için “Profesör olma şartının” arandığı yazıyor ancak özellikle Vakıf üniversitelerinde Rektörler, sadece bu şarta bağlı kalınarak, Mütevelli Heyeti ve onun genelde üniversitenin sahibi olan Başkanının istediği kişi kimse, onun seçilmesiyle belirleniyor.

İşte tam bu noktada, henüz 36 yaşındayken Ada Kent Üniversitesi’ne Rektör yapılan Oytun Sözüdoğru örneğinden de yola çıkarak, sadece unvan almanın yeterli olduğu yani kişinin eğitimle ilgili birikimi, tecrübesi ve deneyiminin rafa kaldırıldığı görülüyor.

Kaldı ki; Sözüdoğru’nun Ada Kent Üniversitesi’nin internet sitesinde yer alan bilgilerine bakılınca; profesör olduğu tarih de görülemiyor ve en azından 2021 yılına kadar bu unvanı olmadığını ve Rektör Yardımcısı olarak görev yaptığını anlayabiliyoruz.

Yani Sözüdoğru, neredeyse “Prof” unvanı alır almaz Rektör yapılmış.

Oytun Sözüdoğru

Ada Kent Üniversitesi ve 38 yaşında rektör

Türkiye‘de 1980’li yıllarda kurduğu Avrupa Eğitim Grubu‘yla, ülkede birçok okul öncesi, ilk öğretim, orta öğretim ve yüksek öğretim kurumu kurumu açan ve 2015 yılında da Kıbrıs‘ta eğitim yatırımı yaparak Mağusa’da Ada Kent Üniversitesi’ni hayata geçiren Emiroğlu, Erdoğan’a yakınlığı ile biliniyor.

Hatta Türkiye’de yayın yapan Milliyet Gazetesi‘ne (röportaja buradan ulaşabilirsiniz) verdiği bir röportajda, Ada Kent Üniversitesi’nin kuruluş kararıyla ilgili verdiği bir soruya “Böyle önemli bir girişimi bağlı bulunduğumuz devletlerin ve hükümetlerin icazeti olmadan yapamayız. Türkiye’nin de icazeti olmadan bu yatırımlar olmaz tabi” cevabını veren Emiroğlu hakkında bir video haber yayınlayan “140 Journos” adlı araştırmacı grubun haberini de Mahkeme kararıyla kaldırdığını görüyoruz.

Emiroğlu 2020 yılında ise “Okulu kurduğum yıllarda eğitim tüm kesimler için daha ön plandaydı. Şimdi ise tamamen ticari bir anlayış sektöre hakim oldu. Bu anlayışı tasvip etmediğim için sektörden çekilme kararı aldım” diyerek (Röportaja buradan ulaşabilirsiniz) Türkiye’deki tüm okullarını kapatarak, eğitim sektöründen çekildiğini açıklıyor ve sadece KKTC ve Kocaeli’deki üniversiteleriyle ilgileneceğini söylüyor.

Kısa bir araştırmayla Ada Kent Üniversitesi, şimdi tutuklu bulunan rektörü ve sahibiyle ilgili bu bilgilere ulaşmak kolay. Elbette KKTC’deki üniversitelerin durumu sadece Ada Kent üniversitesiyle de açıklanamaz ancak bu üniversitenin nasıl kurulduğu, hangi şartlarda kendilerine hangi arazi tahsisleri yapıldığı, akademik kadrolarının nasıl oluşturulduğuyla ilgili derin bir araştırma; siyasilerin başını çektiği bu “üniversite çöplüğü” durumunun hangi emel ve kişisel saiklerle yaratıldığını bize gösterebilir.

Pınar Barut









Başa dön tuşu