Kıbrıslılar Birliği (Union Of Cypriots), Filistin direnişinin başlamasından bu yana Kıbrıs‘ın; insanlığa karşı suçlarda İsrail’e yardım etmek için kullanıldığına dair raporlar olduğuna dikkat çekerek, Birleşik Krallık’ın İsrail ordusuna Trodos Sinyal İstasyonu‘ndaki dinleme üssünden ele geçirilen Filistin Direniş iletişimlerinin canlı yayınlarını sağladığının belirlendiğini belirtti
Kıbrıslılar Birliği: Kayıtsız-şartsız Filistin halkının yanındayız ve direnişini destekliyoruz
Yazılı açıklama yapan Kıbrıslılar Birliği, kayıtsız-şartsız Filistin halkının yanında olduklarını ve direnişini desteklediklerini belirterek, Kıbrıs halkının komşu Filistin halkıyla sarsılmaz dayanışmasını sürekli olarak dile getirdiğine işaret etti.
Birlik açıklamasında, “Hem Kıbrıslılar hem de Filistinliler süregelen işgalin, yerleşimci sömürgeciliğinin ve uluslararası hukuk ihlallerinin kurbanı olmuşlardır” ifadelerini kullandı.
“Trodos Sinyal İstasyonu‘ndaki dinleme üssünden elde edilen Filistin Direniş iletişimleri İsrail’e aktarılıyor”
Filistin direnişinin başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana, Kıbrıs adasının savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarda İsrail’e yardım etmek için kullanıldığına dair raporlar olduğuna dikkat çeken Birlik, Birleşik Krallık Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi Kıbrıs Bölümü eski Başkanı Craig Murray‘ın, Birleşik Krallık’ın İsrail ordusuna Kıbrıs’taki Trodos Sinyal İstasyonu‘ndaki dinleme üssünden ele geçirilen Filistin Direniş iletişimlerinin canlı yayınlarını sağladığının belirlendiğini belirten Birlik, açıklamasına şöyle devam etti;
“Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İngiliz Bakanları, Kıbrıs’taki Birleşik Krallık üslerinin Gazze’de savaş suçları işlemek için kullanılmasını kolaylaştırdığı iddiasıyla soruşturması yönünde çağrılar da olmuştur.
Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı yakın zamanda Ağrotur askeri üssünden İsrail’e askeri nakliye uçuşları gerçekleştirdiğini itiraf etmiştir.
“İngiltere, Türkiye, Yunanistan, ABD ve Fransa Kıbrıs’ta askeri varlığını sürdürüyor”
Kıbrıs bağlantısız bir Cumhuriyet olarak 1960 yılında İngiliz sömürgeciliğinden bağımsızlığını kazandığında, Birleşik Krallık, Yunanistan ve Türkiye, Kıbrıslıları adanın yaklaşık yüzde 3’ünün Birleşik Krallık kontrolü altına alan anlaşmaları kabul etmeye zorlamıştır.
O tarihten bu yana Birleşik Krallık ve NATO, Ortadoğu’da emperyalist terörü sürdürmek için bu bölgeleri kullanmaktadır. Bugün, İngiltere, Türkiye, Yunanistan, ABD ve Fransa olmak üzere beş NATO ordusu Kıbrıs’ta askeri varlığını sürdürmektedir.
“Kıbrıs halkı, topraklarının Filistinlilere yönelik soykırımda kullanılmasına izin vermeyecek”
Bu askeri üslerin varlığı, adadaki emperyalistlerin kışkırttığı ayrılıkçı ve bölücü faaliyetler ve Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs’ı işgal etmesiyle körüklenen Kıbrıs sorununun yaratılmasıyla güvence altına alındı.
Tıpkı yabancı güçler ve işgalciler tarafından Filistin’e dayatılan ‘iki devletli çözüm‘ gibi Kıbrıs’taki mevcut statüko da ‘iki toplumlu iki bölgeli federasyon‘ veya ‘iki devletli çözüm‘ dayatmasıyla korunmaktadır.
Bugün Kıbrıslılar Birliği, Birleşik Krallık’ın Filistinlilerin soykırımındaki rolünü öne çıkaran, Filistin direnişini koşulsuz destekleyen ve Kıbrıs için olduğu gibi Filistin için de tutarlı olarak ‘tek devletli çözümü‘ savunan tek siyasi örgüttür. Kıbrıs halkı, topraklarının Filistinlilere yönelik soykırımda kullanılmasına izin vermeyecektir!
Yaşasın enternasyonal dayanışma!
Yaşasın yabancı işgali altındaki tüm milletlerin milli kurtuluş mücadeleleri!”
Kıbrıslılar Birliği hakkında
Kıbrıslılar Birliği, 1974 yılından bu yana Kıbrıs’ta işgale karşı toplumsal varoluş mücadelesi veren Kıbrıslılar tarafından kurulmuştur. Temel amacımız, Kıbrıslıların milli kurtuluş mücadesini İsmet Güney’in 1960 yılında bize armağan ettiği bayrağın, Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının altında verilmesi için mücadele etmektir.
Öncü bir oluşum olarak, Kıbrıs’ın tam bağımsızlığı için ve adayı batmayan bir uçak gemisi olarak Batı Asya ve Kuzey Afrika’daki illegal askeri faaliyetleri adına kullanan yabancı güçlere karşı mücadele verir. 1974 yılında Amerika destekli Yunan cuntasının organize ettiği hain kalkışma ve arkasından gelen Türk işgalini savunan cephelerin karşısında durur. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1963 yılında fonksyonunu yitirmesine emperyalistler ve yerli işbirlikçilerinin sebep olduğunu bilen Kıbrıslılar Birliği, geleceğe tek ve bütün bir Kıbrıs bırakmak için ilerici değerleri ile Kıbrıs milliyetçiliğinin savunulmasının önemine inanır.
Bilincinde olduğu diğer bir konu ise, hem özgür hem de işgal bölgelerinde vahşi küreselleşme ve yoz siyasetçilerin yerleştirdiği neoliberal sistemdir. Kıbrıslılar Birliği’nin bugünü analizlerken vardığı tek sonuç, “Kıbrıs oyununa” dâhil olan taraflar arasında mevcut durumdan dolayı tek kaybedenin Rumca konuşan ve Türkçe konuşan Kıbrıslılar olduğudur. Bu sömürüyü sona erdirmenin tek yolunun ise Kıbrısçılık fikrinden geçtiğine inanır.
Soykırım karşısında var oluş mücadelesi
Bu memleketin gerçek sahibi olan ve işgal bölgesinde kapana kısılmış Türkçe konuşan Kıbrıslılara karşı sistematik olarak gerçekleşen zulüm ve sosyo-kültürel baskılar neticesinde kendi topralarında yaşam hakları tamamıyla ellerinden alınmıştır.
Bütün bu politikaların sonucu olarak, bugün adanın kuzeyinde yaşayan Kıbrıslıların sayısı işgalden sonra gelen illegal yerleşik Türklerin sayısının onda biri seviyesine ulaşmıştır. Kıbrıslılar Birliği, Türkçe konuşan Kıbrıslıların yaşadığı bu kansız soykırıma ve Kıbrıs üzerindeki illegal Türk yerleşimlerine karşı mücadele verir.
Kıbrıs sorununa bakışımız
Sadece yabancı güçlerin Kıbrıs üzerindeki ellerini sonsuza kadar korumalarına yarayacak herhangi bir bölücü ve ayrılıkçı çözümü reddediyoruz.
Aynı zamanda sömürgecilerin ve uluslararası kuruluşlarının dâhil olduğu bir masadan Kıbrıslıların tam bağımsızlığını sağlayacak bir çözümün çıkacağına da inanmıyoruz.
Kıbrıslılar Birliği, çözümün ancak tüm Kıbrıslıların kendi kaderlerini tayin etmek adına birlikte inşa ettikleri üniter, seküler ve modern çoğulcu demokratik devlet değerleri üzerine kurulmuş bir cumhuriyetten geçtiğine inanır.
Buna ulaşmak için ilk adımın konsesyonal 1960 anayasal düzeninin yeniden tesisi ve anayasanın demokratik yollar ile “tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet” ilkeleri doğrultusunda güçlendirilmesi olduğunu savunur. Kıbrıs Kıbrıslılarındır!