Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, “üniversite” adı altında faaliyet gösterip, yabancı uyruklu kişilere “kabul” ve “öğrenci vizesi” vererek ülkeye gelmelerini sağlayan ancak kayıt parası aldıktan sonra hiçbir takip yapmayan yapıların tespit edilerek, yüksek öğretim izninin iptal edilmesi gerektiğini söyledi
Özersay: Kendine üniversite diyen bu kurumlar sadece kayıt parasını alıyor
BRT‘de katıldığı “Manşet+” programında Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtlayan Özersay, ülkede son dönemde ayyuka çıkan “kara para” iddialarıyla ilgili konuştu, üniversite adı altında faaliyet gösteren yapılara işaret etti.
Ülkede çok nitelikli eğitim veren ve kaliteyi önemseyen üniversiteler olduğunu ancak bunların yanında “kendine üniversite diyen” bazı kurumların da var olduğunu belirten Özersay, bu yapıların verdikleri kabul ve öğrenci vizesi ile kişilerin ülkeye geldiğini ancak okula dahi gitmeyenlerin olduğunu belirtti.
Özersay, “Bu kişilerin okula gelmesini ya da derse katılımını denetleyen yok. Bu kurumlar sadece kayıt parasını alıyor” dedi.
“Bu gerçeği herkes biliyor, gizlemenin de manası yok”
Ülkeye öğrenci olarak giren birçok kişinin kaçak olarak çalışma hayatına girdiğini, bu gerçeği de herkesin bildiğini ve bunu gizlemenin bir manası olmadığını vurgulayan Özersay, bu kişilerden birçoğunun da kaçak yollardan güneye geçmeye çalıştığını ve aslında kuzeye gelme amacının da zaten bu olduğunu hatırlattı.
Özersay, “Bizim polisimizin yakaladığı, tahkikat yaptığı, Mahkemeye taşıdığı onlarca konu basına da yansıyor. “Askeri yasak bölgeyi ihlal?” suçlamasıyla Mahkemeye çıkarılan gençler ne yapıyorlar o bölgede; tabiki güneye geçmeye çalışıyorlar” dedi.
“Bu üniversiteleri tespit edip, yüksek öğrenim iznini iptal etmek lazım”
Bu durumun; Kıbrıs’ın kuzeyindeki üniversitelerin itibarlarının uluslararası alanda zedelenmesine yol açtığını ve iyi eğitim veren üniversiteleri de bundan olumsuz etkilendiğini kaydeden Özersay, bunun bir ulusal mesele, kamu menfaatiyle ilgili bir mesele olduğunu belirtti.
Özersay, “Bu üniversiteleri tespit edip, yüksek öğrenim iznini iptal etmek lazım. Bu gibi kurumlar ayrıca; çok az sayıda profesör çalıştırıyor ya da çalıştırdıkları kişilerin sosyal sigorta yatırımlarını ya yapmıyor ya da asgari ücret üzerinden yapıyor” dedi.
“LAÜ ve DAÜ gibi üniversiteler gerçek maaş üzerinden yatırım yapıyor”
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) ve Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) gibi devlet-vakıf üniversitelerinin, çalışanların yatırımlarını gerçek maaşlar üzerinden yaptığını da hatırlatan Özersay, bunun da ciddi bir fısart eşitsizliği ve büyük bir mali yük farkı yarattığına dikkat çekti.
Özersay, “Ayrıca; iyi üniversitelerde okurken, sınavdan geçme sıkıntısı yaşayanlar bu bahsettiğimiz yerlere gidip kayıt yaptırıyor. o üniversitelere gibip kayıt yaptırıyor. Ondan sonra ‘DAÜ neden mali sıkıntı yaşıyor?‘ diye soruluyor. Çünkü tüm bunlar adil olmayan bir rekabet ortamı yaratıyor” dedi.
“Kuzey-güney arasında bu konularda iş birliğini zorlamamız gerekiyor”
Özersay son olarak şunları kaydeti;
“O yüzden kara para mücadelesi ciddi bir konudur. Örneğin; yabancılara taşınmaz mal satışı da yasaklama değil düzenleme ile regüle edilmesi gereken bir konudur. Kuzey-güney arasında bu konularda iş birliğini zorlamamız gerekiyor”
İlgili yayını buradan izleyebilirsiniz