Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) yetkilileri, Vicdani Ret İnisiyatifi temsilcilerini kabul etti, mücadeleye destek belirten Genel Başkan Mine Atlı ve Nevzat Özkunt, konuyla ilgili Mahkeme’nin de işaret ettiği yasa çalışmasının yapılması için Meclis’i işaret etti
Atlı: Biz parti olarak yüzde yüz arkanızda ve yanınızdayız
TDP Genel Merkez’de yapılan görüşmede konuşan Genel Bakan Mine Atlı, vicdani ret kararını açıklayan ve seferberlik çağrısına uymadığı için yargılanan Mustafa Hürben’i cesaretinden dolayı tebrik etti ve “Biz parti olarak yüzde yüz arkanızda ve yanınızdayız” dedi.
“Bize göre vicdani ret bir insan hakkıdır” diyen Mine Atlı, dünyanın birçok ülkesinde bu konuyla ilgili yasal düzenlemeler bulunduğunu, bu kararı alanlara farklı alanlarda topluma hizmet görevi verildiğini söyledi.
Mine Atlı, “Bu bizde de geçerli olabilir. 2024 yılına geliyoruz ve bu konunun hala gündemde olması bile absürt. Sizin gibi düşünen kişilerin hala Mahkeme koridorlarında bu konuyla ilgili sürünmesi kabul edilemez. Meclis’teki arkadaşların da yasa konusunda harekete geçmesi lazım ancak müthiş bir irade eksikliği görüyoruz” dedi.
Özkunt: Her türlü platformda mücadelenize destek vereceğiz
Görüşmede konuşan bir diğer isim Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Özkunt oldu. Özkunt, vicdani ret kararının bir hak olduğunu hem bireysel hem de parti olarak yıllardır savunduklarını ve TDP’nin diğer tüm özgürlükler kapsamının içinde vicdani ret hakkının da tanımlaması olduğunu kaydetti.
Özkunt, “Bunun bir insan hakkı olduğunu teslim ediyoruz ve destekliyoruz. Yasal düzenlemelerin Meclis’te yapılması gerekiyor. Her türlü platformda mücadelenize destek vereceğiz” dedi.
Kanatlı: “Yasal düzenleme yapmak Anayasa’ya aykırılık içerir mi?” tartışması da bitti
Vicdani Ret İnisiyatifi temsilcilerinden Murat Kanatlı da bu konunun ilk zamanlarda Anayasa’da “zorunlu askerlik” maddesi bulunmasından dolayı “Yasal düzenleme yapmak Anayasa’ya aykırılık içerir mi?” şeklinde tartışıldığını hatırlattı ancak bu tartışmanın da kendisinin davasında verilen kararla son bulduğunu belirtti.
Kanatlı, “Benim davamda Anayasa Mahkemesi AİHM kararlarını okuduğunu, bunların aynen bizim Anayasa’mızdaki düşünce ve ifade özgürlüğünü kapsadığı belirtildi ve bu kapsamın vicdani reddi de içine alacak kadar geniş olduğu kaydedildi. Mustafa’nın davasında da Yargıç yine önceki Mahkeme kararlarına atıfta bulundu ve yasa değişmediği sürece bunun suç olacağını söyledi ve Meclis’i işaret etti” dedi.
Kanatlı, Meclis’in bir an önce yasal düzenleme için harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
TDP Basın Bürosu
