EkonomiInstagramKıbrısManşet

Ersoy: Emek örgütlenip kendi hakları için baskı oluşturmadığı sürece daha kötüye gideceğiz

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, sürekli dışardan iş gücü ithal edildiğini, bunun emeği değersizleştirdiği gibi nüfus yapısını bozarak sosyoekonomik problemler de ürettiğini uzun yıllardır gözlemlediklerini anlattı

Ersoy: İfade özgürlüğünü savunduğumuz için Ali Kişmir’in yanındayız

Genç TV’de yayınlanan Muazzez Gazihan’ın sunduğu Genç’te Sabah programına katılarak gündemi değerlendiren Ersoy, programın başında gazeteci Ali Kişmir’in yargılandığı davaya dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Ersoy, rüşvet iddialarının havada uçuştuğu, kadına yönelik şiddetin arttığı ve birçok rezaletin ayyuka çıktığı son zamanlarda, bir gazetecinin sırf gazetecilik görevini yaptığı, fikirlerini toplumla paylaştığı için 10 seneyle yargılanmakta olduğunu söyledi.

Bağımsızlık Yolu olarak ilk günden beri ifade özgürlüğünün yanında oldukları için Ali Kişmir’in de bu davada yanında olduklarını dile getiren Ersoy, sadece gazetecilerin haber yapma, halkı bilgilendirme hakkı ile ilgili değil aynı zamanda bir toplumun kendi kaderini belirleyebilme ve kendi fikirlerini paylaşabilme hakkıyla da ilgili olduğunu anlattı.

“Emek örgütlenip kendi hakları için basınç oluşturmadığı sürece daha kötüye gideceğiz”

Ersoy, ülkede yaşanılan sorunların sadece hükümetle ilgili olmadığını, yapısal sorunlar da olduğunu, hangi hükümet gelirse gelsin hiçbir şeyin değişmeyeceğini belirtti, özel sektördeki sömürü, sağlık ve eğitim sorunları, kamusal hakların gasp edilmesi gibi sorunlara bakıldığında; yapısal olarak azınlık bir kesimin çıkarının korunduğu, geniş kesimlerin ise sömürüye maruz kaldığı bir sürecin yaşanmakta olduğunu kaydetti.

2024 yılının da aynen böyle geçeceğine vurgu yapan Ersoy, son 20 yıla bakıldığında hükümetlerin çok kez değiştiğini ancak politikaların sabit kaldığının görülebileceğini söyledi.

Ersoy, yapısal sorunların sürüyor olmasının sebebinin sermaye düzenine karşı üreten insanların örgütsüz olması olduğunu belirterek, emeğin örgütlü bir şekilde kendi hakları için basınç oluşturmadığı sürece de bu düzenin daha da kötüye gideceğine dikkat çekti.

“Eğitim, sağlık, ulaşım, barınma; sermayenin elinde rant kapısına dönüştürüldü”

Ersoy, insanların temek hakkı olarak değerlendirebilecek olan; eğitim, sağlık, ulaşım, enerji ve barınma konularında ülkede sıkıntılar yaşandığını, her birinin belirli sermaye grupları tarafından ranta dönüştürülmüş durumda olduğunu söyledi.

2023 yılında yenilenen AKSA sözleşmesinde hiçbir şekilde halkın çıkarlarının korunmadığını, bütün kıyakların yıllardır olduğu gibi yeniden AKSA ’ya geçildiğini söyleyerek, Bağımsızlık Yolu olarak çözüm önerilerini uzun yıllardır dile getirdiklerini, sözleşmenin feshedilmesi ve AKSA’nın kamulaştırılmasını savunduklarını belirtti.

“Kaynak; servet vergisi”

Gıda, enerji, barınma, elektrik, eğitim ve sağlık gibi temel insan hakkı olan tüm bu alanlarda kamuculuğu savunduklarını dile getiren Ersoy, kamuyu geliştirmek için kaynak yok denilmesine inanılmaması gerektiğini, bu kaynağın ülkede var olduğunu bildiklerin söyledi.

“Ultra zenginlerden alınacak servet verdisiyle, okul, hastane yapılır, kamusal toplu taşıma sorunu çözülür, elektrik santrali kurulur” diyen Ersoy, “Bu yatırımlarla hayatı ucuzlatıp, biraz daha yaşanılır kılabiliriz” ifadelerini kullandı.

“Başka ülkelerden getirilen sanatçılardan vergi alınmalı”

Ersoy, kurumsal olarak sanata ve kültür politikalarına hiçbir şekilde kaynak ayrılmadığı gibi altyapısını oluşturacak araçların da kurulmadığını belirterek, 1974 sonrasında devletin sanat için yaptığı bir tane bina dahi olmadığını, var olan bir tane tiyatro salonunun ise atıl olarak bırakıldığını söyledi.

Sanatçı ve müzisyenlerin güvencesiz çalıştırıldığına dikkat çeken Ersoy, Kıbrıs sorunu ve ambargolardan dolayı sanatçıların zaten seslerini yurtdışında duyuramadıklarını, ülkelerinde de üretim desteği görmediklerini söyledi.

“Bizim sanatçılarımız dururken Türkiye’den gelen şarkıcılarla kumarhaneli otellerde milyon TL’ye eğlenceler düzenleniyor ve bunlar vergilendirilmiyor” diyen Ersoy, Türkiye’den hotellere konsere gelen Türkiye sanatçılarından vergi alınmasını savunduklarını, bu vergilendirme sistemi ile kültürel altyapı yatırımları ve yerli sanatçıların sosyal sigortalarının yatırımı gibi birçok konuya kaynak sağlanabileceğini belirtti.

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu emekçinin lehine karar vermemek üzere tasarlandı”

Ersoy, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda İşveren Sendikası adına bulunan Metin Arhun’un asgari ücrette 2023 yılının üçüncü artışını yaptırmadığını, Arhun’un emeğin ücretini ne kadar aşağıda tutarsa, o kadar kâr elde edeceği düşüncesinde olduğunu söyledi.

Emekçi lehine karar vermemek üzere tasarlanmış Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun lağvedilmesini savunduklarını belirten Ersoy, asgari ücretin de en düşük kamu maaşına eşitlenmesi mücadelesi verdiklerini belirtti.

“Özel üniversiteler kaçak nüfus yaratmak için bir araç haline geldi”

Bağımsızlık Yolu olarak nüfus sorununu kapsamlı bir şekilde ele almaya çalıştıklarını belirten Ersoy, sorunun arkasındaki yapısal sebeplerin herkes tarafından görülmesi gerektiğini ifade etti.

Özel üniversitelerin kaçak iş nüfusu getirmek için araç haline geldiğini söyleyen Ersoy, öğrenci adı altında ülkeye gelip kayıt yaptırdıklarını, ancak eğitime devam etmeyip kaçak durumuna düştüklerini söyledi.

Bir kısmının suça bulaştığını, bir diğer kısmının ise sömürünün dik alasını yaşatıp kayıt dışı işçi olarak çalıştırıldığını anlatan Ersoy, “Eğer öğrenci olarak gelmişse bu kişilerin sorumluluğunu onu getiren üniversiteler almalıdır” şeklinde konuştu.

Bu sorumluluğu üniversitelere yükleyip hesabı sorulmadığı sürece, öğrenci adı altında gelenlerin, bir süre sonra kayıt dışı işçi olarak piyasada çalıştırılmaya başlanacağını kaydetti.

“Mevcutların yenilenmesi dışında yeni çalışma izni verilmesin”

Bağımsızlık Yolu’nun uzun yıllardır bu konuda mücadele verdiğinin altını çizen Ersoy, sürekli dışardan iş gücü ithal edildiğini, bunun emeği değersizleştirdiği gibi nüfus yapısını bozarak sosyoekonomik problemler de ürettiğini uzun yıllardır gözlemlediklerini anlattı.

Önerilerinden bir tanesinin mevcut çalışma izinlerinin yenilenmesi dışında yeni çalışma izinlerinin verilmemesi olduğunu vurgulayan Ersoy, bu önerinin nüfusu da kontrol edecek bir basamak olacağını söyledi.

Kimlikle giriş çıkışların ivedi durdurulması gerektiğini de belirten Ersoy, muhaceret memurlarının ciddi anlamda yetkilendirilmesi gerektiğini ve gerekirse kapıdan geri gönderecek yetkiye sahip olmaları gerektiğinin altını çizdi.

Online vize uygulamasına da geçilmesi gerektiğini söyleyen Ersoy, tüm bu önerilerinin yapılmamasının sebebinin yine sermaye ile alakalı olduğunu vurguladı.

Sermayenin ucuz iş gücü, öğrenci, satış ihtiyaçları karşılansın diye tüm bu önerilerin gerçekleşmediğini anlatan Ersoy, bu yüzden Bağımsızlık Yolu’nun sermayeye karşı emekten yana toptan bir mücadele verilmesini savunduğunu ifade etti, “Tarafımızı net şekilde belirlememiz gerekiyor, hayatımızı zindana çeviren ne varsa emek ve sermayenin çelişkisinden doğup bizi etkiliyor” dedi.











Başa dön tuşu