EkonomiInstagramKıbrısManşet

Atlı: Birçok çocuğun okul saatlerinde okulda olmadığını defalarca Eğitim Bakanlığı’na ihbar ettim






Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, Kıbrıs Türk toplumu içinde kaç tane engelli birey olduğunun kaç tane özel eğitim ihtiyacı olan çocuk olduğunun bilinmediğini hatırlattı, özel çocuklara sahip olan ailelerin çocuklarına özel eğitim verdirecek imkanları yoksa bu çocukların eğitim almadan büyümeye mahkûm edildiğini aktardı

Atlı: Durum göründüğünden daha vahim

Sim TV’de yayınlanan Günaydın Kıbrıs programında Serhat İncirli’nin sorularını yanıtlayan Atlı, TDP’nin sunduğu Halk-Market’ler önerisinin nasıl hayata geçirileceği konusundaki soru üzerine, irade olduğu takdirde bunun yapılabileceğini kaydetti.

Süpermarketlerin de bundan zarar görmeyeceğini ve olası itirazlarına karşı irade koyularak toplum yararına bu adımın atılacağını söyleyen Mine Atlı, avukat olarak üstlendiği davalardaki anne ve babaların kendisine ve Mahkemede aylardır et yiyemediğini, çocuklarını besleyemediklerini söylediğini anlattı.

Mine Atlı, “Durum göründüğünden daha vahim durumda. Bunlar Mahkemede konuşuluyor, ailelerin durumu iyi değil. Kırsalda belki gıda bağlamında bir rahatlık vardı ancak o bile eskisi gibi bolluk içinde değil” dedi.

“Sadece erzak yardımı gibi şeylerle yoksulluk önlenemez”

Mağusa’da gittikleri bir özel yaşlı bakımeviyle ilgili konuşan Mine Atlı, oradaki manzara karşısında Sosyal Hizmetler’e gidip ihbarda bulunmak istediklerini ancak oradaki memurların da zor durumda olduklarını, ellerinde bütçe olmadığını söylediklerini belirtti.

Mine Atlı, “Yoksulluğu nasıl ortadan kaldırabiliriz noktasında hiçbir çalışma yok. Bir sorup bin ah işittik Sosyal Hizmetler’den. Sadece erzak yardımı gibi şeylerle yoksulluk önlenemez” dedi.

“Birçok çocuğun okul saatlerinde okulda olmadığını defalarca Eğitim Bakanlığı’na ihbar ettim”

Çok ciddi ekonomik sıkıntılar içinde 3 çocuk yetiştirmeye çalışan bir anneye, devletin hem beslenme hem eğitim için katkıda bulunması gerektiğini, sosyal devlet anlayışının bu olduğunu belirten Mine Atlı, bu çocukların büyüdüklerinde kendi ayakları üzerinde durması için bu gibi ailelere hiçbir katkı yapılmadığını söyledi.

Mine Atlı, “Benim ofisim Suriçi’nde. Birçok çocuğun okul saatlerinde okulda olmadığını defalarca Eğitim Bakanlığı’na ihbar ettim ama durum hiçbir şekilde önemsenmiyor. Okula gitmeyen çocuk daha sonrasında ne yapacak? Nasıl bir hayatı olacak? Buna kayıtsız kaldığımız müddetçe toplumun her noktasına etki edecek durumlar ortaya çıkmaya devam edecek” dedi.

“Toplumsal bir dönüşüm ve irade gerekiyor”

Bu sebepler için yasayla oluşturulmuş kurumların dahi teşkilatlandırılmadığına dikkat çeken Mine Atlı, bu konudaki ilk adımın eğitim ve farkındalık çalışmaları olduğunu söyledi.

Mine Atlı, “Toplumsal bir dönüşüm ve irade gerekiyor. Bizden daha zayıf olanı korumaya yönelik bir irade koymanız gerekir ortaya. Bunun yolu da ilk önce eğitimdir. Devletin yatırım yapması, ekipler oluşturması, birçok devlet çalışanını bu alanlara aktarması gerekir” dedi.

“Bu çocuklar resmen perişan oluyor bu ülkede”

Çok küçük bir adada, küçük bir toplum olarak yaşayan Kıbrıs Türk toplumu içinde kaç tane engelli birey olduğunun, özel eğitim ihtiyacı olan çocuk olduğunun bilinmediğini hatırlatan Mine Atlı, özel çocuklara sahip olan ailelerin çocuklarına özel eğitim verdirecek imkanları yoksa bu çocukların eğitim almadan büyümeye mahkûm edildiğini aktardı.

Mine Atlı, “Ortada hala bir veri yok. Sadece bedensel engelliler için değil otizm ya da disleksi problemi olan çocuklar da var ve bu çocuklar için de devletin hiçbir katkısı ya da programı yoktur. Bu çocuklar resmen perişan oluyor bu ülkede” dedi.

“Güvercinin altında buluşan kim varsa bir araya gelmiş durumdadır”

Mine Atlı son olarak TDP Kurultayı hakkında da değerlendirmelerde bulundu ve kendisinin aday olmayacağını yineledi.

Mine Atlı, “Zeki Çeler şu anda tek aday. Eğer partim de uygun görürse, ben de başka görevlerde partime hizmet etmeye devam etmek istiyorum. Parti tabanında da herhangi bir küskünlük yok. Çeler’in ‘küskünler’ olarak bahsettiği siyasete küsen ve inancını yitiren insanlardır. Güvercinin altında buluşan kim varsa bir araya gelmiş durumdadır” dedi.









Başa dön tuşu