Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Tülek ile Recep Kılıç, Denetleme Kurulu Üyesi İhsan Nurluöz ve Disiplin Kurulu üyesi Yaşar Kemal Gençalioğlu, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen İsias Otel davasında açıklanan ara kararı değerlendirdi, dört gün süren duruşmaya ilişkin gözlemlerini ve duygularını paylaştı. Dernek yöneticileri ayrıca, derneğin çalışmalarıyla ilgili bilgi de verdi…
Meleklerin babaları konuştu…
Asya Tülek’in babası Mehmet Tülek, İsias Otel enkazına bakıldığında her şeyin açık şekilde görüldüğünü belirterek, “Çok somut şekilde gördüğümüz bir şeyi açıklama gereğinin oluşması çok yorucu” dedi.
İzcan Nurluöz’ün babası İhsan Nurluöz ile Havin Kılıç’ın babası Recep Kılıç ise, sanıkların fiilen mahkemede olmamasına tepki gösterdi. Nurluöz, “Ben gözümüzün içine bakarak konuşmalarını isterdim, o göz temasını kurmak isterdim… Onları orada görmek isterdim” ifadelerini kullanırken; Kılıç, ifadesini verirken İsias Otelin sahibi ve yöneticisi Ahmet Bozkurt’un yüzünü görmek için ekran boyutunun büyütülmesini istediğini anlattı.
Hayal Gençalioğlu’nun babası Yaşar Kemal Gençalioğlu da, Kıbrıs’ta Şampiyon Melekler için sergilenen birlik neticesinde olayın Türkiye ve hatta yabancı kamuoyunun ilgisini çektiğini belirterek, “olası kastın” kullanılabileceği en somut davanın bu dava olacağını ifade etti.
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği kurucu üyeleri, 6 Şubat depreminde Adıyaman’da İsias Otel’de hayatını kaybeden çocukların babaları, felaketin birinci yıl dönümüne günler kala Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuştu.
Adıyaman’da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde yıkılan ve 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmenlerden oluşan kafilenin yanı sıra toplam 72 kişiye mezar olan İsias Otel’e ilişkin dava 4-7 Ocak tarihlerinde görüşülmüş ve ara karar açıklanmıştı.
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dört gün süren duruşmalar sonunda tutuklu olan 11 sanıktan 5’inin, “Ahmet Bozkurt, Efe Bozkurt, Erdem Yıldız, Halil Bağcı ve Mehmet Fatih Bozkurt’un” tutukluluk halinin devamına; adli kontrolle serbest olan 6 sanık, “Bilge Açık, Hasan Aslan, Mehmet Göncüoğlu, Seda Zeren, Şule Özbek ve Ulviye Bozkurt’un” durumunun da aynen devam etmesine karar verilmişti. Mahkeme kararına göre, bir sonraki duruşma 26 Nisan 2024’te yapılacak.
Tülek: Karşımızdaki insanlar çok vicdansız
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Asya Tülek’in babası Mehmet Tülek, depremin ardından Adıyaman’a gittiklerini ve enkazı gördüklerini hatırlatarak, “Biz enkazdaydık, neyin ne olduğunu biliyoruz. Bunun mücadelesini yapmak gerçekten çok acı. Çok somut şekilde gördüğümüz bir şeyi açıklama gereğinin oluşması çok yorucu…” dedi.
Davada çok fazla ve somut suç unsuru bulunduğuna işaret eden Tülek, sorumluların çok ağır ceza alacaklarına inanç belirtti.
Mahkemede yaşananlara değinen Tülek, sanıklarla ilgili de yorumda bulunarak, “Karşı tarafın ne tür bir karaktere sahip olduğunu da gördük, iyi ki de gördük. Ben şu an çok rahatlıkla mücadele edebiliyorum çünkü karşı tarafta vicdan yokmuş… Kısmen de olsa insanın kafasında ‘Acaba istemeden mi oldu? Bir kusur mudur?’ düşüncesi olur ama onlar silindi artık… Karşımızdaki insanlar çok vicdansız, çok yüreksiz insanlar… Çok somut yalanlar vardı orada…” diye konuştu.
Davanın ilk gününde sanıkların ifadelerinin dinlendiğini kaydeden Tülek, bazı sanıkların “saçmaladığını”, bazılarının kendileri ile alay eder gibi laubali tavırlar sergilediğini anlatarak, “Çok kırıcıydı” dedi.
“Aynı acıları tekrar tekrar yaşadık”
Tülek, davanın ikinci gününde ise kendilerinin ifade verdiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“İkinci gün bizim ifadelere geçilince daha da yıkıcı oldu. Aynı acıları tekrar tekrar yaşadık. Sonrasında avukatlar başladı, farklı tanıkların ifadeleri girdi. Bazen ortam sertleşti… Ama sürecin tamamını değerlendirecek olursam, muhtemelen mahkeme heyeti de, karşı tarafın ne kadar yalancı, sahtekâr, vicdansız olduğunu gözlemlemiştir. Suç unsurları da zaten çok net, bilirkişi raporlarında da bunlar var. Önümüzdeki süreçte de ortaya konulacak farklı şeyler de var. Farklı suç unsurları da ortaya çıkacak. Çok fazla kaçarları olduğunu düşünmüyorum ben.
Olası kastın bu davada hayat bulacağını düşünüyorum. Özellikle minimum 2-3 kişi üzerinde olası kast olacak. Burada usulsüzlükler var, kasıtlı olarak yapılan şeyler var. Diğer enkazlardan çok farklı… Çok fazla suç unsuru var burada…”
Gençalioğlu: Artık bu işin kaçarı yok
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Disiplin Kurulu üyesi, Hayal Gençalioğlu’nun babası Yaşar Kemal Gençalioğlu da, beklentilerinin sorumluların en ağır cezayı alması olduğunu vurguladı.
İsias Otel’in nasıl yapıldığının da, bunun sonuçlarının da ortada olduğunu anlatan Gençalioğlu, “Her şey ortadadır. Bilirkişilerin raporları, sonradan alınan örnekler… Bunların göz önünde bulundurulmasını, hiçbir detayın atlanmamasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İsias Davası’nın kamuoyunun gündeminde olduğunu ve bunun Kıbrıs’taki birlik ve beraberlik neticesinde başarıldığını kaydeden Gençalioğlu, “Artık bu işin kaçarı yok” dedi.
Sanıkların tutukluluklarının devamı kararını olumlu olarak değerlendiren Gençalioğlu, davanın uzun süreceği tahmininde bulunarak, “vicdansız” olarak nitelediği sanıkların olası kast ile yargılanmalarını istediğini söyledi. Gençalioğlu, “Türkiye Anayasası’nda olası kast varsa, bunun kullanılabileceği en somut dava bu davadır” dedi.
Nurluöz: Mahkemenin dört gün sürmesi çok yıpratıcı oldu, o günleri tekrar yaşadık…
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Denetleme Kurulu Üyesi, İzcan Nurluöz’ün babası İhsan Nurluöz, İsias Otel’de işlenen suçun karşılığının olası kast olduğunu belirterek, bunun gerçekleşmesi için medya ve kamuoyu baskısının önemine vurgu yaptı ve İsias Davası’nda bu baskının olduğunu söyledi.
Türkiye’de İsias Davası’na benzer birçok dava olduğunu ancak diğer davaların birçoğunda müteahhit ile mal sahibinin tutuksuz olarak yargılandığını kaydeden Nurluöz, “Bizim davamızda ilk günden itibaren tutuklanan herkesin tutuklulukları devam ediyor. Bunu bir artı olarak görüyorum. Burada medya baskısının büyük bir rolü olduğuna inanıyorum ve bu baskının devam etmesi gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. Nurluöz, avukatların sonraki celselerde delilleri geliştirerek olası kastı somut şekilde ispatlayacaklarına inanç da belirtti.
Dava için Adıyaman’a gittiklerine karmaşık duygular hissettiklerini anlatan Nurluöz, “Öfke, hayal kırıklığı, umutsuzluk, her türlü duyguyu orada yaşadık… Dört gün sürmesi çok yıpratıcı oldu, o günleri tekrar yaşadık… Ama yine bir artı olarak gördüğüm, bir mahkemenin 8-10 ayda tamamlayacağı süreci biz dört güne sığdırdık… Bu aslında olayın bir an önce sonuçlanması için yapılan bir hamle. Mahkemenin çok uzatma niyeti olmadığını da gördük…” ifadelerini kullandı.
“Gözümüzün içine bakarak konuşmalarını istedim”
Sanıkların fiilen mahkemede bulunmaması ile ilgili Nurluöz, “Sanıkların orada olmaması ilk başta şok olduğumuz bir durumdu. Oraya gelmelerini beklerdik. Ben gözümüzün içine bakarak konuşmalarını, o göz temasını kurmak isterdim bu kişilerle… Avukatlarımız bir soru sorduğunda ona bakarak cevap vermelerini isterdim. Onları orada görmek isterdim” diye konuştu.
Sanıkların olası kast ile yargılanmaları talebini yineleyen Nurluöz, Türkiye’de depremlerin hep yaşandığını ve sanıkların usulsüzlüklerinin sonucunu bile bile bunu yaptığını söyledi.
Kılıç: Tansiyonumuz yükselip gitti
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Havin Kılıç’ın babası Recep Kılıç da, Bozkurt ailesinin “laubali” tavırlarına işaret etti ve avukatlarının oluşturduğu bir kurgu üzerinden hareket ettiklerini anlattı.
Sanıkların yüzüne bakmak istediğini “Ben ifademi verirken ekran boyutunu büyütüp yüzünü görmek istediğimi söyledim” sözleri ile anlatan Kılıç, mahkemenin bu talebini kabul ettiğini belirtti.
Duruşmada verilen “yalan” ifadelere örnekler de veren Kılıç, “İfadeye gelip ‘40 saniyede binadan çıktım’ diyen vardı. Dönüp bakmış otelin yıkıldığını da görmüş… Ama ben uyanık olmama rağmen 5-10 saniye arasında yataktan çıkamadım… Kurgulanmış bir olayı geldi anlattı bize ve tansiyonumuzu yükseltip gitti. Değişik duygular yaşadık” dedi.
Tülek: Biz hala inanmıyoruz çocuklarımızı kaybettiğimize
Babalar, depremden sonra kendileri için bir planları, beklentileri kalmadığını da anlatarak, bundan sonra tek amaçlarının çocukları için adalet sağlanması ve eğitime, çocuklara katkı sağlamak olduğunu belirtti.
Mehmet Tülek, “Bu saatten sonra kendimiz için bir planımız yok” diyerek, çocuklarının yapamadıklarını kısmen de olsa yapmak istediklerini söyledi. Tülek, “Bizim çocuklarımız gerçekten çok değerli çocuklardı, bu hayata dokunacak çocuklardı. Biz onlar için mücadele ediyoruz. Onların yapamadıklarını kısmen de olsa hayata geçirmek için uğraşıyoruz. Bu davanın emsal dava olması için uğraşıyoruz. Biz hala inanmıyoruz çocuklarımızı kaybettiğimize. Onlar için mücadele ediyoruz…” ifadelerini kullandı.
Yaşar Kemal Gençalioğlu da, “Bizim hayattan bir beklentimiz yok. Bizim şu an tek amacımız bu insanların gereken cezayı almaları… Gereken cezayı almaları için sonuna kadar uğraşacağız” dedi.
İhsan Nurluöz ise, “Bizim bireysel olarak hiç birimizin bir gelecek beklentisi yok… Ama birbirimize kenetlendiğimizde, çocuklarımız için adaleti sağlamak adına verdiğimiz mücadele ve eğitime, çocuklara katkı sağlama adına hedeflerimiz var” diye konuştu.
“6 Şubat’a kadar şehitliklerin tümü tamamlanacak”
Mehmet Tülek, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği’nin çalışmalarından da bahsetti.
Mağusa’da eski panayır yerine yapılacak olan Eğitim Kompleksi ile ilgili Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile bir protokol imzalayacaklarını ve ardından proje yarışmasına çıkılacağını aktaran Tülek, “Şu an projenin şartnamesi üzerinde çalışılıyor. Arazide ihlaller var, o ihlalleri ortadan kaldırma ile alakalı uğraşlarımız var. Ana hatları ile projenin felsefesini, ihtiyaç listesini belirledik. Rötuşlar yapacağız. Sonrasında da yarışmanın şartnamesini oluşturup proje yarışmasına çıkacağız. Muhtemelen yarışmaya çıktıktan 3 ay sonra sonuçlanır. Sonrasında da işlemlere başlayacağız” ifadelerini kullandı.
Tülek, Mağusa Arena içindeki bir odayı geçici bir süre için dernek binası olarak kullandıklarını, bina ile ilgili arayışlarının sürdüğünü ve tamamlandığı zaman Eğitim Kompleksi içerisinde bir ofise geçilebileceğini anlattı.
Eğitim Vakfı işbirliğinde başarı bursu vermeye başladıklarını ve buna devam edeceklerini belirten Tülek, Anıt Çemberi’ne yapılacak olan Şampiyon Melekler Anıtı projesi için de yarışmaya çıkıldığını aktardı.
Anma Programı
Depremde Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’de hayatını kaybeden 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmen depremin birinci yılında “Melekler Şehri” Mağusa’da anılacak.
Bu çerçevede, 6 Şubat’ta ilk olarak saat 10.00’da Mağusa Kabristanlığı Şampiyon Melekler Şehitliği’nde anma töreni yapılacak, ardından ise saat 11.15’te Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda anma etkinliği düzenlenecek.
Saat 12.15’de ise Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nın ön alanında “adalet balonları” sonsuzluğa bırakılacak. Son olarak saat 15.30’da Lala Mustafa Paşa Camisi’nde Şampiyon Melekler için mevlit okutulacak.