Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜSEN), artık bir sonuca ulaşıp protokol ve TİS imzalayarak DAÜ’yü ülke yükseköğretiminin nitelik çıtası olarak geliştirerek yaşatılması gerektiğine vurgu yaptı
DAÜSEN: Nitelikten bağımsız “diploma sahibi olmak” tek amaca dönüştü
“DAÜ yükseköğretimin nitelik çıtasıdır” başlıklı yazılı açıklama yapan sendika, uzun bir süredir yükseköğretim alanının kâr amacı güden ticari işletmelerle doldurulduğuna, dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu eğilimin artarak devam ettiğine dikkat çekerek, dünyada birçok ülkede güçlü devlet üniversiteleri sayesinde yükseköğretimin niteliğinin korunduğuna işaret etti.
Sendika açıklamasında, “Üniversiteler öğrenci gelirlerinin dışında, ciddi devlet desteğine ve araştırma fonlarına
ulaşabilmektedir. Kuzey Kıbrıs’ta maalesef nitelik arayışı içinde olan üniversiteler giderek artan bir şekilde dezavantajlı noktaya gelmiştir. Ülkemizde nitelikten bağımsız olarak, diploma sahibi olabilmek tek amaca dönüşmüştür. Nicelik üzerine konan hedefler ve denetimsizlik maalesef üniversiteleri bir bataklığa sürüklemiştir. Bu bataklığın içinde “sahte diploma”, “para karşılığında diploma” noktasına kadar gelinmiştir. Yaşadığımız süreç yükseköğretimi trajik bir sona doğru sürüklemektedir” ifadelerine yer verdi.
“Hükümetin yanlış politikaları ve DAÜ’nün kötü yönetilmesiyle kriz göz göre göre geldi”
Açıklama şöyle devam etti;
“Yıllardır bu süreci inşa eden hükümet ve YÖDAK daha fazla geç kalmadan acilen bu gidişata müdahale etmelidir. Yükseköğretimin içinde bulunduğu bu nitelik arayışından ve herhangi bir denetimden uzak koşullarda, DAÜ bir devlet üniversitesi olarak uzun yıllardır ciddi dezavantajlar yaşamakta veya yaşatılmaktadır. Hükümetin yanlış politikalarının yarattığı dezavantajlar yanında DAÜ’nün kötü yönetilmesiyle beraber DAÜ bugün tarihinin en büyük mali krizini yaşamaktadır.
Bu kriz 2019’dan bugüne adım adım ve göz göre göre büyüyerek gelmiştir. Yükseköğretim alanında en önemli nitelik belirleyici unsur olan DAÜ’nün kaybetmesi tüm yükseköğretimin geri döndürülemez şekilde çöküşü demek olacaktır.
“Niteliği göz ardı eden yaklaşımlar; DAÜ için de yükseköğretim için de büyük hata olur”
Bu nedenle DAÜ’deki mali kriz ortak sorumlulukla hükümetin, DAÜ Yönetiminin ve çalışanların temsilcisi Sendikaların katkıları ve özverileriyle çözülmelidir. DAÜ yükseköğretimin nitelik çıtası olarak hayatına devam edebilmelidir.
Hükümet, DAÜ’deki mali krizin çözümünü yine ve yeniden, yükseköğretimdeki nitelik sorunundan bağımsız, sadece maaş üzerinden okumamalıdır. Hükümetin, niteliği göz ardı eden yaklaşımları DAÜ için de yükseköğretim için de yine büyük bir hata olur.
Bu çerçevede DAÜ-SEN olarak 2019’dan beri yönetimlerden ısrarla tedbir alınmasını istedik. Hükümetin dezavantaj yaratan unsurları ortadan kaldırmasını talep ettik. Maalesef bugüne kadar ciddi adım atılmayarak kriz büyütülmüştür.
“Artık bir sonuca ulaşıp protokol ve TİS imzalanmalıdır”
Son 8 aydır kapsamlı bir çözüm planı için çalışmaktayız. Geldiğimiz noktada; taleplerimizin tamamının haklılığı tekrar tekrar ispatlanmıştır.
Hükümetin yükseköğretimde nitelik hedeflerini göz ardı etmemesi durumunda, tüm tarafların uzlaşısı ile DAÜ’yü hayatta tutmak ve sürdürülebilir bir yapıya ulaştırmak mümkündür. Sendikamız bu yönde var gücüyle çalışmaktadır.
Artık bir sonuca ulaşıp protokol ve TİS imzalayarak DAÜ’yü ülke yükseköğretiminin nitelik çıtası olarak geliştirerek yaşatmamız gerekmektedir. Bunu başarmak, yükseköğretimin bugün içine düştüğü trajik durumdan kurtulabilmesi için de hayati derecede önem arz etmektedir”