Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜSEN), Eğitim Bakanı’nı, Bakanlar Kurulu’nu ve Başbakanı 8 aydır kapsamlı bir çözüm için yapıcı olmaya davet ettiklerini hatırlatarak, maaşlar üzerinden izlenen politikanın sadece DAÜ’yü vasatlaştırıp akademisyeni değersizleştireceğine vurgu yaptı
DAÜSEN: 40 personelin özel statüsü sanki tüm personelde varmış gibi açıklamalar yapılıyor
Yazılı açıklama yapan sendika, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu‘nun Meclis kürsüsünden ve basın yoluyla yaptığı açıklamalarda DAÜ’de emekli maaşlarının astronomik rakamlara ulaştığını bir çok kez ve ısrarla belirttiğini hatırlattı.
Sendika açıklamasında, “Sayın Bakan tamamen geçmişin mirası olan 40 kadar personelin, siyaset tarafından yapılan yasa ile sahip oldukları özel statüsünü tüm DAÜ çalışanlarının böyle bir hakkı ve durumu varmış gibi gösteren açıklamaları ile yanlış bir algı oluşmasına sebep olmaktadır. DAÜ’nün içinde bulunduğu bu zor dönemde bu tarz yanlış algılar yaratacak ifadeler, maalesef çözüm çabalarına yapıcı katkı sağlamamaktadır” ifadelerine yer verdi.
“DAÜ’deki mali sorunun çözümünü maaşlar üzerinden anlatma çabası sorunun esasından uzaklaşmaktır”
Açıklama şöyle devam etti;
“DAÜ’nün Rektörü, Dekanı, Profesörü ve İşçisi, Memuru ve Okutmanı tümden ve tamamen Sosyal Sigorta sistemi içerisindedir ve sosyal sigorta emeklisi olacaklardır. DAÜ’de 1986 öncesi işe girip kamu görevlisi olanların aldıkları emekli maaşına yakın ve hatta yarısı kadar fiilen maaş alan bir çalışan yoktur.
Bununla beraber, DAÜ’deki mali sorunun çözümünü Profesör maaşları üzerinden anlatma çabası sorunun esasından uzaklaşma sonucundan başka bir şey getirmemektedir.
“Yapısal sorunlar ortadan kaldırılmadığı sürece hiçbir maaş politikasıyla sürdürülebilir bir yapıya ulaşılamaz”
Tekrar vurgulamak isteriz ki; DAÜ’deki mali sorunun nedeni genel olarak yükseköğretimde, özel olarak ise DAÜ yönetiminde bugüne kadar gerçekleşmiş ciddi hatalar ve başarısızlıklar sonucu oluşmuş yapısal sorunlardır. Bu yapısal sorunlar bütüncül bir yaklaşım ile ortadan kaldırılmadığı sürece hiçbir maaş politikası ile DAÜ’yü sürdürülebilir bir yapıya ulaştırabilmek mümkün olmayacaktır.
Dolayısıyla DAÜ’deki sorunun çözümünü bir maaş tartışmasına indirgemek son derece sığ bir yaklaşımdır ve ortak sorumluluk ile bütünlüklü çözüm çabalarına zarar vermektedir.
“DAÜ’yü vasatlaştırmak ve akademisyeni değersizleştirmek kaş yapayım derken göz çıkartmaktır”
Yükseköğretim alanında, yaşanmakta olan değersizleşme sürecine DAÜ’yü de dahil etmek, DAÜ’yü vasatlaştırmak ve akademisyeni değersizleştirmek kaş yapayım derken göz çıkarmaktan başka bir sonuç getirmeyecektir. Olayı maaş tartışmasına indirgeyen bu sığ yaklaşımdan acilen vazgeçilmelidir.
Sorunların çözümüne algılar ile değil sadece bilginin ışığıyla ulaşabiliriz. Sayın Bakanın ifadeleri ülkemizin en itibarlı ve en uluslararası nitelikteki kurumunu yaratan çalışanların DAÜ için fiilen göstermekte oldukları özverileri gölgelemekte ve çözüm için ortaya konan yapıcı katkılara zarar vermektedir.
Bu tür yanlış algılar yaratan ifadeler, 50 yıla yakın bir sürede büyük emeklerle inşa edilen kurumu yıpratmaktan öte bir sonuca varamaz. Sayın Eğitim Bakanını, Bakanlar Kurulunu ve Başbakanı 8 aydır kapsamlı bir çözüm için tüm tarafların çok emek koyduğu süreci uzlaşı ile sonuçlandırma adına yapıcı olmaya davet ediyoruz.
DAÜ tüm toplumun ortak değeridir. Ortak sorumlulukla DAÜ’yü yaşatmalıyız ve akademik niteliğini koruyarak geliştirmeliyiz”