Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, verilen eğitimin niteliğine değil de daha çok öğrenci getireyim ve daha çok kazanayım düşüncesine önem verildiğini vurguladı
Rahvancıoğlu: Hak olan eğitim kar amacı güden sektör haline geldi
Kıbrıs Türk Haber’de Gel Konuşalım programına katılarak Miray İçsel’in sorularını yanıtlayan Rahvancıoğlu, son zamanlarda gündemi meşgul eden sahte diploma olayına değindi ve sadece olumsuzlukları konuşmak yerine, nedenlerini anlamayıp buraya nasıl gelindiğini analiz edip düşünürsek, olanlara daha kapsamlı çözümler sunabileceğimizi ve ilerde tekrar yaşanmasını önleyebileceğimizi söyledi.
Rahvancıoğlu, eğitimi anayasada tanımlandığı gibi halkın bir hakkı olarak değil de, kar amacı güden sektör olarak tanımlarsanız bu gibi sonuçların doğmasının normal olduğunu belirtti.
Rahvancıoğlu, verilen eğitimin niteliğine değil de daha çok öğrenci getireyim ve daha çok kazanayım düşüncesine önem verildiğini ve eğitim bir piyasa haline düşürüldüğü zaman elde edilecek kara bakılır diyerek, uzun vadede üniversite çöplüğü halini alacağını söyledi.
“Çoğu özel üniversite kapkaççı zihniyetin ürünü”
Kapkaççı sermayenin bunu önemsemeyeceğini de vurgulayan Rahvancıoğlu, sonrasında kar elde edeceği
başka sektörlerle devam edeceğini ifade etti.
Rahvancıoğlu, günün sonunda diplomaların satılık hale gelmesinin çok da şaşırtıcı olmadığını aktardı.
Denetimin içerden gelmesi gerektiğini, yani sendikalaşmayı savunduklarını söyleyen Rahvancıoğlu, eğer bir işletme vergi kaçırıyorsa, bir üniversitede sahtekarca işler dönüyorsa bunu en iyi her an orada çalışan insanın bilebileceğini söyledi.
Ancak orada çalışan insanın iş güvencesi yoksa, sendikasızsa ve geleceği iki dudak arasındaysa ağzını açıp bir şey söyleyemeyeceğini belirtti.
DAÜ örneğini veren Rahvancıoğlu orada çalışanların sendikalı olduğunu ve sahte diploma gibi bir konunun söz konusu bile olamayacağını kaydetti.
“Üniversitelere vergi, gümrük, elektrik muafiyeti sağlanıyor”
On kişi ve üzeri çalışanı olan işyerlerinde sendikasız işçi çalıştırmanın yasaklanmasını savunduklarını belirten Rahvancıoğlu, böylece çalışanların gerçek maaş üzerinden yatırımlarının yapılacağını, iş yerinin vergi kaçırmayacağını ve yasa dışı faaliyetlere girmesinin mümkün olamayacağını vurguladı.
Rahvancıoğlu, bütün üniversitelerin KW başına ödedikleri elektrik ücretinin, halkın ödediği KW ücretinden daha ucuz olduğunu söyledi. Üniversitelere vergi, gümrük, elektrik muafiyeti sağlandığını belirten Rahvancıoğlu, böyle bir ortamda üniversite adı altında sağlık firması, banka, benzinci açıldığını söyledi.
“Devlet orta düzel işletme büyüklüğünde”
Devletin aslında bir tür anaokulu öğretmeni görevi gördüğünü anlatan Rahvancıoğlu, kendi kendine zarar
verme eğilimi olan sermayeye başçılık etmekle yükümlü olduğunu ifade etti.
Üniversite sektöründen kar elde edildiğinden herkesin üniversite açmak istediğini ancak önemli olanın devletin buna hayır diyecek gücünün olup olmaması olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, bizim devletimizin orta düzey bir işletme ebadında olduğunu belirtti.
Ortada bir devlet varsa sermayeyi zapturapt altına alacak kadar güçlü olması gerekir diyen Rahvancıoğlu, bizim ülkemizde bu konunun sıkıntılı olduğunu aktardı.
“Kumarhane ve gece kulüplerinin kapatılmasını savunuyoruz”
Rahvancıoğlu, ülkemizdeki kumarhaneler ve gece kulüplerinin karanlık ilişkilerin yuvalanmasını sağlayan yasal yasadışı yapılar olduğunu söyledi.
Burada kazanılan paraları aklamak için de tamamen yasal sektör olan inşaat sektörünün kullanıldığını ifade eden Rahvancıoğlu, bugün vatandaşlarımızın kendilerine alacak ev bulamadığını, yapılan evlerin boş olduğunu, buna rağmen de fiyatların yüksek kalmaya devam ettiğini belirtti