Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, BRT’de katıldığı bir canlı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulundu
Taçoy: Hakkımda yalan haber yayanların yanında olamam
“İstikrarı önce kendi içimizde partide sağlamalıyız” diyen Taçoy, şu anda kendisi için konjektörün, genel başkan vekilinin yanında olmayı gerektirdiğini, kendisi hakkında uydurma haber yayanların yanında olamayacağını söyledi.
“Başkanlık yarışına kesinlikle çıkacağım”
Olağanüstü kurultayda değil ama olağan kurultayda kesinlikle aday olacağını belirten Taçoy, herkesin suçunu da yüzüne karşı söyleyebilecek cesarete sahip olduğunu ifade etti.
Taçoy, “Ben Faiz Bey ile küs değilim. Küsmeye de niyetim yok. Herkesin suçunu ve yaptığını da yüzüne karşı söyleyecek kadar medeni cesarete sahip bir kişiliğim var. Faiz Bey ile selamlaşıyoruz, konuşuyoruz toplantılarda buluşuyoruz. Onun dışında böyle güzel sosyal saatler içerisinde birbirimizi görmek için can hıraş uğraşmıyoruz” dedi.
“Demek ki ben çok güçlüyüm”
Hiç kimsenin bir diğerinden daha üstün olduğunu iddia edemeyeceğini, esasında birinci turda herkesin, olayın hülle ile AK Parti’nin buradaki teşkilatının da rakip adaya çalıştığı noktasına getirildiğini gördüğünü belirtti.
Taçoy, “O hülle ile yapılan işten sonra buradaki teşkilat oradaki merkez tarafından görevden alınmıştır. Burada da sanki ben bunu yapmışım gibi lanse etmeye çalışıldı. Ben demek ki çok güçlü bir insanım. Taa oralara kadar ulaşıp da bunu yaptırabilecek kadar gücüm vardır demek ki onun için böyle bir gücüm var ise niye kendime kullanmadım da ona kullandım? Diye de kendi kendime sorarım”
“Sucuoğlu çıkıp açık ve net izah etmelidir”
Konu açılmışken içindekileri dışa vurmak istediğini söyleyen Taçoy, taraf gibi gösterilmeye çalışılan AK Parti tarafının, ondan sonra sanki de kendisi için gelmiş de müdahale etmiş gibi gösterildiğini anlattı.
Kendisinin kimseyle hiç bir şekilde görüşmediğini söyleyen Taçoy, “Çok samimi arkadaşlarım vardır. Eski Başbakan Binali Yıldırım’dan tutun onun da, ki adı karıştırılmıştır bu işlere. Sayın Fuat Oktay politik bir dostumdur onun yanında birçok insan daha var. Bunların hepsini gözardı ederek ben hiç bir şekilde bu işe böyle birşeyin girmesine karşı çıktığımı bir kez daha söyleyim. Bunun izahı yapılacaksa sayın Sucuoğlu tarafından açık ve net televizyonlara çıkıp yapılacak. Böyle dedikodularla perde arkasından ıvır zıvırla gıvıra gıvıra iş olmaz”
“Cezasını çeken yine ben oldum”
Taçoy, bu konuları hiç bir şekilde Faiz Sucuoğlu’na açmadığını, sadece parti meclisinde konuştuğunu söyledi.
Taçoy, “Bana o gün ne söz verildiyse onun arkasında durulmasını talep ettiğimi toplantılarda söyledim. Hiç bir şekilde şu an söz tutulmuyor. Herkese göre hava hoş. Ancak bunun cezasını çeken yine ben oldum. Kim nasıl isterse otursun empatisini yapsın. Düşünsün görecektir ki cezasını çeken yine ben oldum”
“Hiç birimiz aday olmayacağız diye imza attık”
Taçoy şöyle devam etti;
Kurultayda ben seçimden kaçmadım. Sayın Faiz Sucuoğlu’nun çekilmeye niyeti varsa eğer, birinci aday geri çekildikten sonra ikinci gelen aday, ancak ve ancak bir tek lüksü kalır: fırsatçı olmak istemezse, birilerinin adamı olmak istemezse, o da kendisi geri çekilir. Ve bunun üzerine grubun kararlaştırdığı şekilde bir imza atıldı. O imzalar zorla atılmadı. Kimsenin kolu arkaya bükülmedi. Olağanüstü Genel Kurul’da hiç birimiz aday olmayacağız diye imza attık. Öyle anlaştık toplantıda.
Ben şunu söylüyorum Olağanüstü Genel Kurul’da aday değilim. Kendi sessizliğim ve dünyam içerisinde yaptığım işin ne olduğunu bilerek partime karşı olan saygımla geri çekilme kaderimle yerime oturdum ve bekliyorum. Ne olacağını görmek istiyorum.
“Bu istikrarsızlıktır”
“Son Parti Meclisi’nde alınan kararda hükümet UBP tarafından kurulacak olursa Faiz bey aday olmayacağı noktasındadır. Eğer hükümet olmazsa aday olacağı noktasındadır. Bu bir istikrarsızlıktır. 7 Aralık bizim 45 günlük sürecimizin dolduğu tarihtir. Bu konuda herhangi bir şekilde dava açmayacağımız, mahkemeye gitmeyeceğimizin sözünü verdik. Ben kendi adıma bu sözün arkasınmdayım ama başkası adına konuşmuyorum”
“İcraat hükümeti için ortam kalmamıştır”
Maalesef icraat hükümetleri artık belirliliğini kendi kendine yok etmiştir. Belirgin bir icraat hükümeti kurulması için bir ortam kalmamıştır. İfade edilmiştir ki seçim hükümeti kurulacak.
Seçim hükümeti de seçim politikasıdır. Seçim politikasında da ülke 6 ayda durağana gelir. Bu durağanlık doğru mu olur? Yanlış mı olur? Şunu peşin peşin söylemem gerekir; Belki de seçimlerde veya seçime katılmakta en az endişesi olan kişilerden bir tanesiyim. Siyasi yaşantım içerisinde hiçbir zaman siyasetten kaçmadım kaçmaya da niyetim olmadı. Seçim bir siyasetçinin hayat şeklidir. Onun için ben seçimden hiçbir zaman kaçmadım.
