Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi‘nde dün “beraatla” sonuçlanan bir “tecavüz” davası, polisin soruşturmalardaki eksikliğinin ve istisnai kural olan “tutuklamanın” kişilerin hayatlarının nasıl kararabileceğini, insan haklarının nasıl ihlal edebileceğini bir kez daha gözler önüne serdi
Masumu suçlu, suçluyu muteber çıkaran, herkesi etiketleyen, gerçek suçluyu da gizleyen sistem!
Güzelyurt‘ta 2021 yılında arkadaşının 15 yaşındaki zihinsel engelli kızına tecavüz ettiği iddiasıyla tam 35 aydır tutuklu yargılanan zanlı B.E.A, dün beraat etti.
Haberlere konu olan, boy boy fotoğrafları yayınlanan zanlı, bu süreç içinde ciddi bir sosyal baskıya uğradı, suçlu muamelesi gördü, işinden ve çevresinden tamamen koptu.
Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’dan oluşan heyetin verdiği karar; Yargıç Barkın tarafından açıklandı.
Kararda dikkat çekilen noktalar ise masum insanların suçlu muamelesi görerek etiketlenmesinin önünün nasıl açıldığına, gerçek suçluların ortaya çıkarılmasının nasıl engellendiğine ve masumiyet karinesinin nasıl ihlal edildiğine dair önemli mesajlar verdi.
Yargılamanın bu denli uzun sürmesi ise mahkemelerdeki iş yükünün boyutunu da gözler önüne serdi.
Eksik tahkikatlarla adaletin tecellisinin engellendiği ortaya koyuldu
Yargıç Barkın’ın kararı okurken, “tecavüz iddiasının gerçekleştiği öne sürülen araç ve evdeki yatak çarşafının emare alınmadığını, bu husus sorulduğunda polisin inceleme yaptıklarını, bir bulguya rastlamadıkları için emare almadıklarını söylediklerini ancak bu durumun tahkikat eksikliği olduğunu” vurgulaması, gerek zanlılar ve mağdur gerekse gerçek suçluların tespit edilmesi için hayati önemde olan polis tahkikatının ne denli sorumsuzca yapıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Barkın, mahkeme aşamasında tanık olarak dinlenen psikiyatri ve psikologların 15 yaşındaki kızın 8-9 yaşlarındaki bir çocuğun zihinsel kapasitesine sahip olduğunu söylediğini aktardı.
Yargıç, mahkemede dinlenen 15 yaşındaki kızın, sanığın araçta ve evde kendisiyle cinsel ilişkiye girdiğini anlattığını söyledi.
Yargıç, doktor kontrolünden geçirilen kız çocuğunun geçmişten kalan bir cinsel deneyim yaşadığının ancak yeni bir bulguya rastlanmadığının belirlendiğini açıkladı.
İfadeler çelişkili, tahkikat eksik!
Yargıç, olayla ilgili kız çocuğunun annesi, üvey babası ve 2 tanığın ifade verdiğini ancak müşteki dahil tüm ifadelerde hem bireysel hem de kendi aralarında çelişkiler olduğunu belirtti.
Yargıç, tecavüz iddiasının gerçekleştiği öne sürülen araç ve evdeki yatak çarşafının da emare alınmadığını, bu husus sorulduğunda polisin “inceleme yaptıklarını, bir bulguya rastlamadıkları için emare almadıklarını” söylediklerini ancak bu durumun tahkikat eksikliği olduğunu vurguladı.
DNA, Swap ve doktor raporu bile yok!
Yargıç, gerek tanık ifadelerinin çelişkili olması, gerek kız çocuğunun ifadesinde teyit edilemeyen ve doğru çıkmayan hususlar olması gerekse tecavüzle ilgili DNA, Swap ve doktor raporu bulunmamasından dolayı savcılığın tecavüz iddiasını makul şüpheden ari ispat edemediğine vurgu yaparak, sanığı aleyhine getirilen 4 davadan beraat ettirdiklerini açıkladı.
Zanlı böylece Mahkemede beraat etti ancak giden 35 ayın hesabını soramayacağı gibi bu süreç de üzerinde bir sis olarak ömür boyu peşinden gelecek.
Adaletin önündeki en büyük engel!
Tahkikat dosyalarında yapılan bilinçli hile ve oynamalar ya da eksik yapılan tahkikatlar, birçok habere konu olmuş hatta bazı polisler Mahkemelik olmuştu.
Kişilerin hürriyetlerini, haklarını, mağduriyet derecelerini etkileyebilen, gerçeğin ortaya çıkmasını ya da suçsuz zanlıların aklanmasını sağlayacak en önemli ayak olan tahkikat, iyi yönetilemeyen polis teşkilatı nedeniyle kişilerin hayatlarını karartmaya ya da gerçek suçluların gizlenmesine neden olmaya devam ediyor.
(Mahkeme bilgileri Kamalı Haber’den alınmıştır)
