InstagramKıbrısSağlıkSürmanşet

Kubilay: Tarama testleri ile prostattan korunun

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) üyesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Eralp Kubilay, prostat organı, prostat kanseri ve tedavileri hakkında bilgi verdi, taramaların önemine işaret etti

Kubilay: Tarama testleri ile prostattan korunun

Yazılı açıklama yapan Kubilay, “Tarama testleri ile prostattan korunun” diyerek, prostatın erkeklerde bulunan mesanenin hemen altında yer alan ve yaklaşık bir ceviz büyüklüğünde olan bir organ olduğunu, idrarı mesaneden boşaltan idrar yolunu çevrelediğini ve meni içeriğinin bir kısmını salgılamakla görevli olduğunu belirtti.

Kubilay, “Yaş ilerledikçe multifaktöriyel nedenler ile prostat dokusu büyümeye eğilim gösterir. Büyümüş bir prostat, mesaneden idrar akışını engelleyebilir ve cinsel işlevle ilgili sorunlara neden olabilir. Burada bu büyümenin iyi huylu mu, yoksa bir kanserleşme yönünde mi olduğunun ortaya konulması çok önemlidir” dedi.

MRI ve prostat biyopsisi

Prostat kanserinin, prostat dokularında kötü huylu (kanser) hücrelerin oluşması ile ortaya çıkan bir hastalık olduğunu ve prostat bezindeki hücrelerin kontrol dışında büyümesiyle başladığını kaydeden Kubilay, yapılan epidemiyolojik çalışmalarda dünya erkek popülasyonu göz önünde bulundurulduğunda erkeklerde en sık görülen kanser türü olması nedeni ile erken tanı koymak ve uygun tedaviyi uygulamanın da önem arz ettiğini dile getirdi.

Kubilay, “Erken tanı için tarama testleri, şikayetler olmadan önce kanseri tespit etmek için yapılan testlerdir. Tarama testleri, olası prostat kanseri belirtilerini aramak için kullanılır. Ancak bu testlerle bulunan belirtiler, kanserin kesin olup olmadığından emin olamaz. Bu testlerden herhangi birinin sonucu anormal ise, kesin tanı için MRI ve prostat biyopsisi gibi yöntemler kullanılmaktadır” dedi.

Testler hakkında

“Prostat kanseri taraması genellikle Prostat Spesifik Antijen (PSA) testi ve parmakla rektal muayene gibi yöntemlerle yapılır” diyen Kubilay şu bilgileri verdi:

● PSA testi: PSA testi, prostat bezinden salgılanan bir protein olan PSA seviyelerini ölçmek için yapılan bir kan testidir. Yüksek PSA seviyeleri prostat kanseri veya diğer prostat sorunlarının belirtisi olabilir. Ancak, PSA seviyelerinin yükselmesi prostat kanseri olduğu anlamına gelmez ve diğer faktörler de yüksek PSA seviyelerine neden olabilir. Bu nedenle, PSA testi genellikle diğer tarama testleriyle birlikte kullanılır.

● Rektal muayene: Rektal muayene, doktorun parmağını rektum içine sokarak prostat bezini elle muayene etmesini içerir. Bu muayene, prostat kanserinin erken belirtilerini tespit etmeye yardımcı olabilir. Ancak, muayene yalnızca prostat kanserinin erken belirtilerini tespit etmede sınırlı bir etkinliğe sahiptir ve PSA testiyle birlikte kullanılması önerilir.

Dikkat edilmesi gerekenler

Prostat kanseri taraması için hangi yöntemin kullanılacağı, bireyin yaşına, risk faktörlerine ve sağlık geçmişine bağlı olarak değişebilir. Risk faktörü olmayan erkeklerde 55 yaşından sonra her iki yılda bir olacak şekilde prostat kanseri taraması yapılması önerilir. Ancak, yüksek risk faktörlerine sahip olan veya ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan erkeklerde taramanın daha erken yaşlarda başlaması önerilir.

Yapılan araştırmalarda prostat kanserine yakalanma riskini etkileyebilecek çeşitli unsurlar tanımlandı, yeni araştırmalar ile de yeni unsurlar belirlenmeye çalışılmaktadır.

• Yaş: Prostat kanseri 40 yaşın altındaki erkeklerde nadir olarak görülürken, 50 yaşından sonra prostat kanseri olma olasılığı hızla yükselir. Her 10 prostat kanserinden 6’sında erkeğin yaşı 65’in üzerindedir.

• Irk / Etnik Köken: Prostat kanserinin, Afrika-Amerikan erkeklerde daha erken yaşlarda, daha sık ortaya çıktığı belirlenmiş olmakla beraber, ırk/etnik kökene bağlı bu risk artışının nedeni açık değildir.

• Aile Öyküsü: Bazı prostat kanseri vakalarının ailelerinde prostat kanseri varlığı, kansere yakalanma nedeninin kalıtsal veya genetik bir faktör olabileceğini düşündürüyor olmasına rağmen çoğu prostat kanserinde aile öyküsü yoktur. Prostat kanseri olan bir baba veya özellikle erkek kardeşe sahip olmak, bir erkeğin bu hastalığa yakalanma riskini artırır.

• Hormonlar: Prostatın gerektiği gibi çalışması için erkek hormonlarına ihtiyacı vardır. Dihidrotestesteron normal prostat büyümesi için önemlidir, ancak prostatın normalin dışında büyümesine neden olabilir ve prostat kanseri gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmüştür.

• Beslenme: Çok fazla kırmızı et ve/veya özellikle süt ürünleri gibi yüksek yağlı yiyecekler tüketen erkeklerde prostat kanseri olma şansı biraz daha yüksek olarak görülmektedir. Bazı çalışmalar, yiyecek veya takviyeler yoluyla çok fazla kalsiyum tüketen erkeklerin prostat kanseri yakalanma riskinin daha yüksek olabileceğini düşündürmektedir.

• Fazla Kilo / Obezite: Obez olmak genel prostat kanserine yakalanma riskini artırmıyor gibi görünmekle beraber, bazı çalışmalar obez erkeklerin prostat kanserinin daha agresif (daha hızlı büyüyen) türüne yakalanma riskinin ve prostat kanseri nedeniyle ölüm oranının daha yüksek olduğunu göstermiştir.

Belirtiler

Genellikle erken evre prostat hastalıklarında herhangi bir belirti görülmeyebilir. Semptomlar çoğunlukla ileri evre prostat hastalıklarında ortaya çıkar. Sıklıkla İdrar yapma sorunları ile ortaya çıkan prostat hastalıkları belirtileri şunlardır:

• Sık sık idrara çıkma, idrar kaçırma
• İdrar yaparken ağrı ve yanma hissi
• Yavaş veya zayıf idrar akışı
• İdrarda Kan Görülmesi (hematüri)
• Spermde kan (hematospermi)
• Kalça, sırt, göğüs veya kemiklerde ağrı
• Alt pelvik bölgede ağrı

Sonuç olarak, semptom ya da bulgu olmaksızın 55 yaş ve üzeri erkeklerin mutlaka Prostat Kanseri açısından Prostat Spesifik Antijen Testi ile taramaya dahil olmaları gerekmektedir. UNUTMAYIN, ERKEN TANI HAYAT KURTARIR”











Başa dön tuşu