Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği (KTEB) Başkanı Umut Öksüz, son dönemlerde ‘sahte reçete’ skandallarıyla ters yüz bir hale bürünen eczacılık faaliyetlerinin, tüm eczacıları olumsuz bir şekilde etkilediğini ve bitme noktasına geldiklerini açıkladı
Öksüz: Eczacılar maddi ve manevi bitme noktasına geldi
Düzenlenen basın toplantısında konuşan KTEB Başkanı Umut Öksüz yaptığı açıklamada, her gün giderek artan enflasyon, ilaca erişimdeki zorluklar, psikolojik baskı ve geleceğe yönelik umutlu bakışların son bulduğunu ve toplumun en yakın sağlık danışmanları olan Eczacıların bitme noktasına geldiğini vurguladı.
Bunun yanı sıra, ‘sahte reçete’ skandallarıyla toplum gözünde itibar kaybına uğratılan Eczacılık camiasının yaşadığı sıkıntılara da değinen Öksüz, acı gazete manşetlerinde yer alan ve suçları ispatlanmamış meslektaşlarının neler hissettiklerini en iyi anlayanların yine Eczacılar olduğunu belirtti.
Konunun yarattığı sıkıntılar karşısında birlik olarak sürekli olarak ‘Masumiyet karnesi’ kelimesini tekrarladıklarını söyleyen Öksüz, “Eğer burası da demokratik bir ülkeyse, bizlerde işte o bireylerden farkımızın olmadığını ve de saygı gösterilmek zorunda olunması gerektiğini dile getirmek zorunda bırakılıyoruz. Hem da defa kez” ifadelerini kullandı.
Eczacıların, ilaç etken maddesinin tasarımından, sentezlenmesi, ilaç şekline getirilmesi, hastaya ilacın sunulması, etkililiği, ilacın güvenliği ve kısacası ilacın üretiminden hastaya ulaşıncaya kadar yer alan tüm süreçlerin takibinden sorumlu olan en önemli sağlık profesyoneli olduğunu vurgulayan Öksüz, Eczacı olabilmek için en az 5 yıllık bir eğitimin yanı sıra, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Dairesi tarafından gerçekleştirilen Adli Eczacılık Sınavı’nı geçtikten sonra ülkemizde resmi olarak eczacı unvanının alınabildiğine dikkat çekti.
“Yeter, gerçekten yeter…”
Konuşmasının devamında Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği ile bilgiler paylaşan Öksüz, birliğe bağlı 465 üye ve 365 eczane bulunduğunu belirtti. Yaşanılan tüm zorlu süreçler ve ithamlar karşısında dik bir şekilde durmaya devam ettiklerini belirten Öksüz, ada genelinde günlük 20 bin vatandaşla direk temas eden ve vatandaşların sağlıklarını emanet edecek kadar toplumun güvenini kazanmış bir meslek örgütü olduklarını hatırlattı.
Son zamanlarda kendi mesleklerinin basite indirgenmeye çalışıldığını ve toplumun kendi aleyhlerine karşı farklı anlamlar çıkarmasına neden olan açıklamalar yapıldığına dikkat çeken Öksüz sözlerine şu şekilde devam etti:
“Sizlerden kamuoyu önünde SON kez rica ediyoruz, lütfen özellikle soruşturması polisimizin uhdesi dahilinde devam eden bir süreç içerisinde konu ile alakalı doğru olmayan bilgileri dile getirerek toplumu üstümüze itmekten vazgeçin. Bizler toplum sağlığı için el uzattık, fakat sizler bizlerin maddi manevi tüm psikolojimizi ve sağlığımızı yerle bir etmeye “ısrarla” devam ediyorsunuz. Yeter, gerçekten yeter…” ifadelerini kullandı.
İlaç konusu
Konuşmasının devamında ülkede yaşanan ilaç sorununa da değinen KTEB Başkanı Umut Öksüz, Aralık 2022 ve Aralık 2023 arası kapsayan tarihlerde %150’den fazla ilaca zam geldiğini, hayat pahalılığı ve enflasyon ile de ilaç fiyatlarının bugünkü haline geldiğini söyledi.
Ülkemize ilacın yaklaşık %80’inin Türkiye’den geldiğini belirten Öksüz, Türkiye’de yaklaşık 7 milyon kronik hasta bulunduğunu ve bu nedenle ithal ilaç temininde çok ciddi sıkıntılar yaşandığını aktardı.
Dünya İlaç devleri, Novartis, Phizer ve Roche gibi ilaç firmalarının Türkiye’de ilaçta bulunan kur farkından dolayı piyasadan çekildiğini hatırlatan Öksüz, bu olayın özellikle kronik hastaların ilaçlarını, bazı hormon ilaçları, astım, epilepsi ve Alzheimer ilaçları kullanan hastaların ilaca erişimindeki önümüzdeki günlerdeki sıkıntıları önümüze serdiğini söyledi.
Ülkemizdeki ecza depolarının alım gücü ve karlılık oranın düşmesinin bir başka nedenin ise, kur farkından dolayı Türkiye’de ilaçta kamu kurum iskontosu uygulaması, SGK’nın ilaçlarda satış fiyatı üzerinden ilaç firmalarından ek iskonto istemesi ve bu iskonto oranının da Sağlık Uygulama Tebliği’ne istinaden belirlenecek Medula sistemine yansıtılması olduğunu açıklayan Öksüz, bu konuda özellikle ecza deposu yetkililerinin ilgili kurum ve kuruluşların uzun vadeli çözümler bulmak zorunda olduğunu belirtti.
Tüm bu sıkıntıların ışığında, uzun vadede bizleri bekleyen çok ciddi krizler ve sıkıntıların bulunduğunu aktaran Öksüz, yaşanılan psikolojik baskı ve itibar kaybı nedeniyle bu sorunlara çözüm üretmek için gerekli olan fırsat ve enerjiyi bulamadıklarından yakındı.
“Özlem Keskinoğlu Daire Başkanlığına getirildi”
KTEB Başkanı Umut Öksüz, basın toplantısı boyunca bahsetmek durumunda kaldığı tüm olumsuzlukların dışında basınla paylaşmak istediği bir de olumlu haberi olduğunu belirterek, son haftalarda kamuoyunun dikkatine getirilen İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürlük mevkinin yasal zeminde değiştirilerek herhangi bir kamu sağlık personelinin İED’de müdürlük yapabileceği ile ilgili yasa tasarısı talebinin, verilen mücadeleler ve bakanlıkla yapılan ciddi istişareler sonucunda geri geri çekildiğini açıkladı. Öksüz, gerçekleşen atama ile Eczacı Özlem Keskinoğlu’nun daire müdürlüğüne getirildiğini söyledi.
“İlk günden söyledik, emek en yüce değerdir. Attığımız hiçbir adım sıradan ve boş değildir. Bizlere samimi davranın, samimiyet görün. Mücadele görün” ifadelerini kullanan Öksüz, mesleğine sahip çıkan tüm eczacılara, kamudaki meslektaşlarıma, ülkenin tüm sağlık ile ilgili kamu organlarında çalışan geçici, sözleşmeli ve kadrolu emekçilere verdikleri özverili çalışmadan dolayı teşekkür etti ve sözlerini “İlaç bizim işimiz, lütfen artık bırakın işimiz yapalım…” şeklinde tamamladı.
