Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, beraberindeki heyetle Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası’nı (DAÜSEN) ziyaret etti, üniversitenin son durumu hakkında bilgi alışverişinde bulundu
Hoşkara: TDP sol siyasete yeni bir soluk getirmeye çabalıyor
Mağusa DAÜSEN binasında gerçekleşen ziyarette Genel Başkan Zeki Çeler’e Genel Sekreter Nevzat Özkunt, Kalkınma ve Yerel İşgücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Erman Yaylalı ve TDP Mağusa İlçe Başkanı Ece Balcı eşlik ederken, DAÜSEN Başkanı Ercan Hoşkara, Genel Sekreter Hamit Caner, Yürütme Kurulu Üyesi Ender Angın ve Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Bayraktar da görüşmede hazır bulundu.
İlk sözü alan DAÜSEN Başkanı Hoşkara, TDP’nin ziyaretinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve yeni göreve gelen Başkan Zeki Çeler ve ekibi tebrik etti.
Hoşkara, “Sizler TDP olarak sol siyasette yeni bir soluk getirmeye çabalıyorsunuz. Biz de sendikal anlayışta yeni yöntemler geliştirmeye çalışıyoruz” dedi.
“DAÜ, tüm paydaşlarla imzaladığımız protokol çerçevesinde yeni bir şans buldu”
DAÜ’nün, tarihin en büyük mali krizini yaşadığına dikkat çeken Hoşkara, yüzde 15’lik bütçe açıklarıyla DAİ-DAK’ın ve Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) gibi değerlerin kaybedildiğine dikkat çekti, DAÜ’nün 2024 yılı içindeki bütçe açığının ise yüzde 45’lere vardığını belirtti.
Hoşkara, “Biz ortak sorumluluk alırsak bu sorunu çözeriz dedik. Hem çalışan özveride bulunsun hem DAÜ’nün kötü yönetimine seyirci kalan hükümet görevini yerine getirsin dedik. Tüm paydaşlarla imzaladığımız protokol çerçevesinde yeni bir şans buldu DAÜ. Eğer yönetim de gelirleri artırıcı yöntemleri de hayata geçirirse; kısa sürede bir dönüşüm olacak diye düşünüyoruz” dedi.
“Toplumun emekten yana bir siyasete çok ihtiyacı var”
Toplumun emekten yana bir siyasete çok ihtiyaç duyduğunu belirten Hoşkara, her şeye “hayır” her şeye “karşı duruş” sergileyip hiçbir şey başaramamanın sıkıntılarının geçmişte çokça yaşandığına vurgu yaptı.
Hoşkara, “Özellikle neo liberal düzenin yarattığı koşullarda kamu kuruluşlarını kaybetme noktasına geldik. Bu kuruluşları verimli çalıştırıp, bunlara sahip çıkacak bir iktidar gelene kadar korumak bizim borcumuzdur diye düşünüyoruz” dedi.
Çeler: DAÜ’yü ülke olarak kaybetme lüksümüz yoktur
Zeki Çeler ise ziyarette, DAÜ’nün yerinin kendisinde ayrı olduğunu çünkü kendisinin de bir DAÜ’lü olduğunu söyleyerek, DAÜ’nün sadece iyi bir eğitim kurumu olmadığını, aynı zamanda Kıbrıs Türk toplumunun dünyaya açılan bir kapısı olduğunu kaydetti.
Çeler, “DAÜ’yü ülke olarak kaybetme lüksümüz yoktur. Gerek sendikanın gerek tüm paydaşların mücadelesi çok önemlidir. Bizlerin bir siyasi parti olarak devlet kurumlarına sahip çıkmamız lazım” dedi.
“Çalışan maaşları üzerinden bilinçli bir algı yaratıldı”
Yönetsel zafiyetler nedeniyle üniversitede yaşanan krizin, “çalışan maaşları” üzerinden yansıtıldığını belirten Çeler, ülkedeki kötü ekonomi yönetimi sonucu orta gelirli kesimin yok olduğunu, sadece “zengin”-“fakir” uçurumu kaldığını ve bilinçli olarak bu nokta üzerinden bir algı yaratılmaya çalışıldığını belirtti.
Çeler, “DAÜ’nün bu bataktan çıkması için bugüne kadar verdiğiniz emekten dolayı her birinize teşekkür ediyorum. Bizler de TDP olarak; emekçinin hakkını savunmaya devam eden ancak diğer taraftan yatırıma düşman olmayan, sosyal demokrat ideolojiyle kendi insanını, çevresini, ülkesini, vergilerini, gelirlerini koruyan bir tavır içindeyiz. TDP bu saatten sonra tam bir sosyal demokrat parti olarak ülke siyasetinde daha üst noktalarda yerini alacaktır” dedi.
