Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun, geçtiğimiz öğretim dönemi başında tüm itirazlara rağmen haftada iki gün olarak başlattığı sözde “tam gün eğitim” uygulaması patladı, Bakanlıktan okullara giden iki ayrı yazıya Özgür Gazete ulaştı
Bakanlık sendikaların sözüne geldi, “sehven” dedi
Öğretmen sendikalarının, “Eğitim, güvenlik, alt yapı ve diğer gereksinimler tamamlanmadı, bu şekilde tam gün eğitime geçilemez” uyarılarına rağmen Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan ve haftada iki gün olarak uygulanan sözde “tam gün eğitim” tam bir fiyaskoya dönüştü.
Bakanlık 19 Nisan’da İlköğretim Dairesi Müdürlüğü, Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürlüğü ve Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, Bakan Nazım Çavuşoğlu’nun talimatıyla 8 Mayıs itibariyle “uygulamanın sona ereceği” bilgisini paylaştı.
Bundan tam 5 gün sonra 24 Nisan’da ise Bakanlık dairelere bir yazı daha gönderdi, ilk yazının “sehven” yazıldığı söyleyerek, ilgili yazının sadece İlköğretim Dairesi Müdürlüğü’ne bağlı okulları kapsadığını bildirdi, tam gün uygulamasının diğer okullarda devam edeceğini belirtti.
Okullar çete savaşlarının alanına dönüştü
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nın (KTOEÖS) yaptırdığı ankette, okullardaki rezalet ortaya çıkmış, çocukların güvenlikten uzak, aç ve isteksiz olarak tam gün eğitime zorlandığı anlaşılmıştı.
Özgür Gazete’nin 19 Nisan’da manşetine taşıdığı o anket sonuçlarında, birçok çocuğun başka çocukları hastanelik ettiğine, tuvaletlere kilitlediğine, çocukların ders aralarında okuldan rahatlıkla çıktığına dikkat çekmişti.
İlgili anketin sonuçları ise şöyleydi;
-Öğrencilerimizin yüzde 86’sı birinci dönem uygulanan yeni programdan memnun olmadıklarını belirtmişlerdir.
-Öğrencilerimizin yalnızca yüzde 10.2’si okulunun fiziksel koşullarının (okul binası, sınıflar, kütüphane, laboratuvar, spor salonu, yemekhaneler, bahçe vb.) yeterli olduğunu düşünüyor.
-Öğle aralarında öğrencilerin yaklaşık yüzde 10’u yemek yiyemediklerini ve aç kaldıklarını bildirmişlerdir. Yemek yiyebilen öğrencilerin yalnızca yüzde 20.1’i bu ihtiyacını okul kantininden sağlayabilmektedir. Yüzde 23.1’i evden yemek getirerek, yüzde 28’i Dışarıdan yemek çağırarak, yüzde 15.7’si ise okul dışına çıkarak yemek ihtiyacını karşılamaktadır.
-Öğle yemekleri için okul kantininden faydalanabilen öğrencilerin yüzde 78.8’i okul kantinindeki yemeklerden memnun olmadıklarını belirtmişlerdir.
-Ankete katılan öğrencilerin yüzde 62’si öğle aralarında yemek ihtiyaçlarını karşılamakta maddi olarak zorlandıklarını belirtmişlerdir.
-Ankete katılan öğrencilerin yalnızca yüzde 9.8’i yeni programın onlara sanat, spor, kültür ve diğer sosyal etkinliklere daha fazla katılma imkânı sunduğunu düşündüğünü belirtmiştir.
-Ankete katılan öğrencilerin yüzde 71.4’ü öğleden sonra yapılan etkinlikler için gerekli materyalin okul tarafından karşılanamadığını belirtmiştir.
-Ankete katılan öğrencilerin yüzde 90.6’sı yapılan yeni uygulamanın önümüzdeki yıllarda bu koşullarda arttırılmasını mümkün bulmamaktadır.
-Ankete katılan öğrencilerin yüzde 71’i birinci dönem uygulanan yeni programın okula olan ilgilerini olumsuz etkilediğini belirtmişlerdir.
-Ankete katılan öğrencilerin yüzde 69.8’i birinci dönem uygulanan yeni programın sosyal hayatlarını olumsuz etkilediğini belirtmişlerdir. Yüzde 64.2’si de yeni programın kişisel gelişimlerini olumsuz etkilediğini belirtmişlerdir.
-Öğrencilerin yüzde 58.9’u okuldaki güvenlik koşullarından memnun olmadıklarını belirtmiştir.
-Anket sonuçları, pazartesi ve salı öğleden sonra okul olduğu günlerde öğrencilerin birçoğunun eve saat 18:00’dan sonra gidebildiğini göstermiştir.
-Öğrencilerin yeni programla ilgili olarak görüşleri ve önerileri genel olarak programın kaldırılması ve gereksiz olduğu yönünde olmuştur.
Sonuç olarak, Bakanlığın beklentisinin aksine ankete katılan öğrencilerimiz birinci dönemde uygulanan programın, onların kişisel ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkilediğini, okula olan ilgilerini azalttığını belirtmişlerdir.
Bu uygulama ile yüzlerce öğrencimiz öğle aralarında aç kalmışlardır. Okul kantinlerinden yalnızca yüzde 20’lik bir kısım öğle yemekleri için yararlanabilmişlerdir.
Diğer öğrencilerimiz ise okul dışına çıkarak veya yemek çağırarak güvenliklerini riske atacak şekilde bu ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalmışlardır. Yüzde 62 oranında çok ciddi sayıda öğrencimiz bu uygulama ile maddi zorluklar ve sıkıntılar yaşadıklarını ortaya koymuşlardır.