Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-iş) Başkanı Dr. Özlem Gürkut, “sahte diploma” soruşturmasının geldiği kaygılandıran boyuta değindi, bu düzenin yaratılmasından herkesin sorumlu olduğunu söyleyerek, bilginin gücüne işaret etti
Gürkut: Tartışmalar düşündüren ve kaygılandıran bir boyuta ulaştı
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Gürkut, son dönemde bir üniversitenin diplomaları ile ilgili ortaya çıkan iddialar ve suçlanan kişiler üzerinden oluşan tartışmaların, farklı, düşündüren ve kaygılandıran bir boyuta taşındığını belirtti.
Gürkut, “Gerçekte üniversiteye hiç gitmeden, derslere ve sınavlara girmeden alınan lisans veya lisans üstü diplomaları, maaş artışı veya kademe ilerlemesi amaçları ile kullandığı iddia edilenler yanında, sadece duvara asıp seyrettiği veya prestij için aldığı iddia edilenlerin de olması nedeni ile gelinen bir boyuttan bahsediyorum” dedi.
“Diploma bilginin de belgesidir. Bilgi ise günümüzde güçtür”
“Ne gerek var doktora diplomasına? İyi bir öğretmen, iyi bir gazeteci vb olmak için diploma lazım değil ki” denildiğinden bahseden Gürkut, tam da bu noktada itirazı olduğunu, ülkede yüksek öğrenimin dünyadaki çağdaş bilimsel standartlara ulaştırılması gerektiğini yıllardan beri en ısrarlı savunanlardan biri olduğunu belirtti.
Gürkut, “Bunun hayati önemde olduğunu her fırsatta anlatmaya çalışıyorum. Diploma, alınan eğitimin belgesi olmalıdır. Eğitim, içerik ve yeterliliği bakımından düzgün şekilde verilmiş, yapılan sınavlar ve diğer ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile de test edilmişse, diploma bilginin de belgesidir. Bilgi ise günümüzde güçtür” dedi.
“İnsanlarımızı da kurumlarımızı da değersizleştiriyoruz”
Gürkut şöyle devam etti;
“Dünyada var olmak istiyorsak öncelikle bilgiye sahip olmalıyız. Bilgi edinmenin de en geçerli yöntemlerinin başında eğitim almak gelir.
Velhasıl kendi yarattığımız bataklıkta her şey değersizleşirken, gerçek bilgiyi gösteren, büyük emeklerle alınmış diplomalara sahip insanlarımızı da kurumlarımızı da değersizleştiriyoruz sanki son dönemde.
Bunun yerine eğitim kurumlarımızın standartlarını yükseltmenin yollarını tartışıyor olmamız gerektiğine inanıyorum bu nedenle.
“Biz toplum olarak kendi seçimlerimizle bu düzeni yarattık”
Yüksek kalitede, yeterli düzeyde eğitim ve öğretim yapılabilecek, az sayıda eğitim kurumu, düzgün işleyen bir denetleme sistemi yaratmak üzere kolları sıvamak için bundan daha çok çamura batmak gerekmez bence.
Tabii ki her türlü sahtekarlığı, yolsuzluğu yapan, yaptıran ve karışanlar da yargı önünde hesap vermelidir.
Kimse bir diğerini suçlamasın. Biz toplum olarak kendi seçimlerimizle bu düzeni yarattık.
Hepimiz sorumluyuz! Ya silkinip kendimize geliriz, ya da bu bataklığa batıp yok oluruz”