InstagramKıbrısManşet

“İlgili raporun okunmasını da emare olmasını da davalı taraf istedi”






Turizm Bakanlığı eski Turizm Planlama Müdürü Turgut Muslu (Sanık 1) ve İş insanı Tekin Arhun’un (Sanık 2) Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davasına 7-8 Mayıs’ta da devam edildi

Hukuk davasının tutanakları emare olarak sunuldu

Davanın Savcısı Mustafa İldeniz, hali hazırdaki 7601/21 sayılı ceza davasının açılmasına neden olan sahtelendiği ileri sürülen raporun sunulduğu 4354/2008 sayılı Kaskon LTD ve C&T Construction arasındaki hukuk davasının tutanaklarını Mahkemeye emare olarak sunması için Mukayyitlikte görevli memur Mehmet Ali Bayar’ı tanık olarak dinletti.

Bayar, tasarrufunda bulundurduğu ilgili Mahkeme tutanaklarını Ağır Ceza heyetine sundu, 5 klasör tutanak ve 50 adet emareden oluşan dosyalar, emare olarak kaydedildi.

Savcılık tanık olarak; hukuk davasındaki Kaskon avukatı Kemal Mut’u dinletti

Savcılığın ikinci tanığı ise ilgili hukuk davasında Kaskon LTD’nin avukatlığını yapmış olan Kemal Mut oldu.

Mut Mahkemedeki Savcılık sorgulamasında, ilgili hukuk davasının Tekin Arhun’un ortağı olduğu C&T Construction tarafından Kaskon LTD’ye beton alındığı halde ödenmediği ileri sürülen faturalarla ilgili olduğunu anlattı.

Davalı taraf olan C&T şirketinin ilk savunmasının “Biz faturaları almadık” şeklinde olduğunu savunan tanık avukat Kemal Mut, tüm faturaları emare olarak sunduklarını, bu kez de “Faturaları aldık ancak betonu almadık” savunmasıyla karşılaştıklarını söyledi.

Mut Mahkemede, “C&T şirketinde çalışan E.Ç ve A.E’yi tanık olarak dinlettik, imzalarını kabul ettiler. Bu insanlar faturaları teslim aldılar. Ayrıca sahada betonun alındığına dair verilen irsaliyeler vardı, 800-900 irsaliyeyi de Mahkemeye sunduk, betonun teslim edildiğini ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.

Mut: Turgut Muslu Mahkemede 7 bin metre küp beton döküldüğünü söyledi

İlgili projenin sahibi EBİ şirketinin koordinatörü Fahri Kaya’nın da hukuk davasında Mahkemeye tanık olarak geldiğini ve “En az 3-4 bin metre küp beton döküldü” ifadesini kullandığını hatırlatan Mut, savunmanın bu kez de “Evet sadece 3-4 bin metre küp beton döküldü” savunması yaptığını belirtti.

Mut, “Biz de projenin tarafı olan Turizm Planlama Müdür Turgut Muslu ile görüştük, gelip Mahkemede betonun miktarını söylesin istedik. O da 7 bin metre küp olduğunu söyledi” dedi.

“Muslu bana ‘Tekin Bey de yanımda, davayı konuşuyoruz’ dedi”

2013 yılında 3-13 Aralık tarihleri arasındaki bir günde Turgut Muslu’yu aradığını, Muslu’nun kendisine, “Tekin Bey de yanımda, davayı konuşuyoruz” dediğini, kendisinin de buna bozulduğunu anlatan tanık avukat Kemal Mut, duruşma günü (13 Aralık 2013) Turgut Muslu Mahkemeye geldiğinde ise “Tekin Bey ‘Keşke yanında olduğumu söylemeseydin’ dedi bana” dediğini savundu.

Mut, “Turgut Muslu Mahkemeye bir dosya ile geldi. O dönem C&T’nin savunma avukatı da Muslu’ya son döneme ait raporların yanında olup olmadığını sordu. Muslu baktı ve bulamadı, avukat ısrarcı oldu. Turgut Bey de yanındaki dosyaya baktı ve bu davanın açılmasına neden olan o raporu sundu” dedi.

“Tekin Arhun ‘sakın verilmesin’ dedi”

Dönemin savunma avukatının spesifik olarak tarih verip ilgili raporu istediğini söyleyen Mut, kendi tanığı olan Turgut Muslu’ya, savunma tarafından bir evrakın emare yaptırılmasına itiraz ettiğini ancak Mahkemenin bu raporu emare yaptığını aktardı.

Mahkemede bir kopyasının da kendilerine verilmesini istediklerini ancak Tekin Arhun avukatına dönüp “Sakın verilmesin” dediğini iddia eden tanık avukat Kemal Mut, duruşma sonrası kopyasını aldıklarında da bir tuhaflık olduğunu gördüklerini ve resimlerde bitmemiş görünen işlerin açıklamasında “Betonarme işleri tamamlandı” yazısının olduğunu anlattı.

“İlgili raporun okunmasını da emare olmasını da davalı taraf istedi”

Müvekkilleri Kaskon firması yetkililerinin raporu inceledikten sonra polise gitmek istediklerini söyleyen Mut, durumla ilgili Turgut Muslu ile olan bir diğer konuşmasında da Muslu’nun kendisine, “Yeğenim aracılığıyla bana ulaştı. Dosyayı incelemek için istedi, verdik, bir gün sonra getirdi” dediğini iddia etti.

İlgili raporun emare olmasını da okunmasını da davalı tarafın istediğini söyleyen Mut, daha sonra C&T’nin EBİ’ye yazdığı söylenen beton talep formlarını sıraladı ancak savunma avukatları bu formların Kemal Mut tarafından hazırlanmadığı için Mahkemeye sunulamayacağını söyleyerek itiraz etti.

Savunma bu aşamada, “Bunları sadece EBİ koordinatörü Fahri Kaya açıklayabilir” dedi ancak Mahkeme bu belgelere verilecek değere Mahkemenin karar vereceğini belirtti ve üzerinde konuşulmasına izin verdi.

Yaklaşık 30 talep formu Mahkemede tarihleriyle okundu. Tanık Avukat Kemal Mut, savunmanın “7.7.2006’dan sonra beton talep edilmedi” iddiası olduğunu ancak bu talep formlarının bunu yalanladığını savunarak, taleplerin o tarihten sonra da devam ettiğini savundu.

Tekin Arhun’u hukuk davasında istintak ettiğini ve Arhun’un ödenmediği ileri sürülen ilgili fatura ve irsaliyeler konusunda “kâğıt parçası” ifadesini kullandığını ve 100 bin sterlin değerindeki makbuz ve faturaları da hatır için imzaladığını söylediğini belirten Mut, Tekin Arhun’un Turgut Muslu ile görüşmesini de 3-13 Aralık 2013 tarihlerinden önce yaptığını söylediğini ileri sürdü.

Savunma Avukatı Dolmacı: Polise kendiniz mi gittiğiniz?
Mut: Hayır, ikisinde de polis çağırdı

Mut’un Savcılık sorgulamasından sonra sıra istintaka geldi ve tanık Avukat Kemal Mut’u ilk olarak Turgut Muslu’nun avukatı Süleyman Dolmacı sorguladı.

Dolmacı, yaşanan olayın Mart 2014’de olmasına rağmen neden 12 Haziran 2014 tarihinde ifade verdiğini sorması üzerine Mut, bunun polisin işleyişiyle alakalı olabileceğini savundu.

Mut’un ikinci ifadesinin de bu tarihten yaklaşık 5 sene sonra 14 Şubat 2019’da verildiğini söyleyen Dolmacı, bunun nedenini sordu, Mut ise birinci ve ikinci ifadesinde de polis tarafından çağrıldığını, kendisinin ifade vermek istiyorum diyerek polise gitmediğini aktardı.

“Muslu ile görüşmeye Denktaş ile gittiniz”

Savunma avukatı Dolmacı, tanık Avukat Mut’a, Turgut Muslu ile ilk görüşmesini 4 Kasım 2013 yaptığı, yanında da Rauf Denktaş’ın olduğu iddiasını sundu, Mut bu iddiaya “Hatırlamıyorum” cevabını verdi.

Muslu’dan hangi yönde bir şahadet istediklerini soran Dolmacı, bunun yazılı mı sözlü mü istendiğini de sordu, Mut ise üzerinden çok zaman geçtiğini ve bunu da hatırlamadığını söyleyerek, şahadette istediklerinin ise “ne kadar beton döküldüğü” sorusunun cevabı olduğunu anlattı.

Bunun üzerine Dolmacı, Muslu’dan yazılı talep yapıldığına dair belgeyi Mut’a gösterdi, Mut bunu yazdığını kabul etti.

Dolmacı’nın, Turgut Muslu’nun Mahkemeye tanık olarak ilk kez 3 Aralık 2013’de geldiğini, Mahkemede de “7 bin metreküp beton döküldü” dediğini ve bu şahadetin kendilerinin lehine olduğunu söylemesi üzerine Mut, “Evet, bizim aleyhimize değildi bu şahadet” dedi.

“Raporu sahteleyen ya da sahtelendiğini bilen birinin bunları söyler mi?”

Muslu’nun, bu davanın açılmasına neden olan, hukuk davasında sunduğu ve sahtelenmiş olduğu ileri sürülen raporla ilgili Mahkemede sürekli (tutanaklardan okundu) “Fahri Bey gelsin, zaten kendisi de anlatacaktır, kendisinden aldığım bu rapora imza koyacaktır” dediğini hatırlatan Dolmacı, raporu sahteleyen ya da sahtelendiğini bilen birinin bunları söylemesinin doğal olup olmadığını sordu.

Tanık Avukat Kemal Mut bu soruya, “Bence Fahri beyin gelmeyeceğini biliyordu. Buna Mahkeme karar verecek” cevabını verdi.

Dolmacı, “Siz Fahri Beyi çağırdınız, o da Mahkemede ‘3-4 bin metreküp beton dökülmüştür’ dedi. Biri gelsin doğruyu söylesin dediniz ve Turgut Muslu’yu çağırdınız. Muslu da geldi ‘7 bin metreküp döküldü’ dedi. Madem şüphelendiniz, bu evrakın emare olmasına neden izin verdiniz?” diye sordu.

Mut bu soruya, “Ben itiraz ettim ama Mahkeme böyle karar verdi” cevabını verdi.

“Organize bir iş çevrilmiş olsaydı, ‘Yanımda Tekin Arhun var’ der miydi?”

Dolmacı Mut’un, “Turgut Muslu’yu aradım, yanımda Tekin Arhun var dedi” sözlerini hatırlatarak, “Organize bir iş çevrilmiş olsaydı, Muslu’nun “Tekin Arhun yanımdadır” demeyeceğini, gizli saklı bir durum olmadığı için bunu rahatlıkla söyleyebildiğini belirtti.

Dolmacı ayrıca yine Mut’un ifadesine göre, Muslu’nun ertesi gün kendisine, “Tekin Arhun’un yanımda olduğunu size söylediğim için Tekin Bey bozuldu” dediğini hatırlatarak, “Bu kadar şeffaflık var ve yine de bir kumpas yapıldı öyle mi?” diye sordu.

Mut bu soruya, “Kim suçludur değildir ben bilemem” yanıtını verdi.

Savunma Avukatı Çınar: ‘Ara verilmesin’ ifadesini bilerek ‘Sakın verilmesin’ diye yansıttınız

Mahkeme bu aşamada duruşmayı bitirdi ve savunma avukatı Serhan Çınar’ın, tanık Avukat Kemal Mut’u istintak etmesine bugün devam edildi.

Çınar ilgili raporun hukuk davasında sunulması sonrası bir kopyasını istediklerini ve bu sırada Tekin Arhun’un avukatına “Sakın verilmesin” dediğini ileri süren Mut’a, Mahkeme tutanaklarını okuyarak, “O anda tam Mahkemeye ara verilmesi konuşuldu, Arhun da ‘Ara verilmesin’ dedi. Siz de bunu ‘Sakın kopyası verilmesin’ şeklinde yansıttınız. Ayrıca avukat ve müvekkili arasında konuşulanlara kulak misafiri dahi olsanız bunu söyleyemezsiniz, bu kuraldır” dedi.

Çınar Mut’a, “Özellikle ‘sakın’ kelimesini kullandınız polisteki ifadenizde ve bugün bu Mahkemede. Ama o gün Mahkemede bu kelimeyi kullanmadınız. Neden? Durumu daha vahim göstermek için” ithamında bulundu.

Sözleşme ve raporlar karşılaştırıldı

Turizm Planlama Dairesi ile C&T Construction arasında ilgili projeyle için imzalanan sözleşmeyi Mahkemeye sunan Serhan Çınar, sözleşme bedelinin 11 milyon 500 bin YTL + yüzde 15 KDV olduğunu ve artı eksi işlerle yüzde 20 artı eksi olarak imza edildiğini söyledi.

Sözleşmedeki maddelere göre yapılacak işin 13 maddede belirtildiğini söyleyen Çınar, betonarme işlerinin de bu maddeler arasındaki “inşaat işleri” başlığına girdiğini belirtti ve sözleşmedeki 13 madde ile sahtelendiği söylenen rapordaki 13 maddenin karşılaştırılmasını istedi.

Bir süre Mahkemede bu başlıklar karşılaştırıldı.

“Orijinal olduğu söylenen raporda yapım işlerinin yüzde 99.35’inin tamamlandığı yazıyor”

Orijinal olduğu söylenen raporda yapım işlerinin yüzde 99.35’inin tamamlandığına dair ibarenin bulunduğunu belirten Serhan Çınar, betonarmenin de yapım işleri sınıfına girdiğini söyledi, tanık Avukat Mut buna, “Ben uzman değilim, bir şey söyleyemem” yanıtını verdi.

7.7.2006 tarihinden sonra herhangi bir beton talebi olamayacağını çünkü zaten işin yüzde 99.35’inin bittiğini söyleyen Çınar, beton taleplerinin muhatabının kim olduğunu sordu.

Mut, “Talep formları EBİ’ye hitap ediyor. Onay makamı da Fahri Kaya” dedi.

“Siz C&T Construction’u dava ettiniz ama dava ettiğiniz şirketin ortağını tanık olarak çağırdınız”

İlgili talep formlarının hukuk davasında C&T’nin diğer ortağı C.G tarafından getirildiğini hatırlatan Çınar, imzaların kime ait olduğunu sordu, Mut bu soruya, C.G’nin adının açık şekilde imzası olduğunu ancak Tekin Arhun’a ait olduğu söylenen imzanın T.A şeklinde olduğunu söyledi.

Bunun üzerine Çınar Mut’a, “Siz C&T Construction’u dava ettiniz ama dava ettiğiniz şirketin ortağını tanık olarak çağırdınız değil mi?” diye sordu, Mut bu soruya, “Doğruları söylesin diye çağırdık” cevabını verdi.

“Beton işleri devam ediyorsa bile bunu başka firmalardan alındığını çalışanlar Mahkemede aktardı”

Serhan Çınar, beton işleri devam etse bile bunun Kaskon’dan alınmadığını söyledi, ilgili hukuk davasında C&T çalışanlarından bazılarının da tanık olarak çağırıldığını hatırlattı.

Çınar, bu tanıklarından E.’nin faturaları alan kişi olarak Mahkemeye geldiğini ve ÜÇOK ve Tüfekçi gibi başka firmalardan da beton aldıklarını söylediklerini ayrıca diğer tanık C&T çalışanı A.’nın da C&T’nin ortağı C.G’nin kendi ayrı işleri için de beton aldığını ancak bazı faturaların C&T’ye geldiğini söylediğini tutanaklardan okudu.

Çınar ayrıca C&T çalışanı tanık E.’nin faturalarla ilgili hata yapmış olabileceğini söylediğini de yine tutanaklardan okudu, Mut buna karşılık, “Evet, E. Hanım şahadetinin bazı yerlerinde bazı ters şeyler söyledi ama Mahkeme buna zaten değer vermedi” dedi.

Mahkemede uzun süre faturalar karşılığında beton gelip gelmediği tartışıldı.

“Böylesi önemli bir davanın tarafı, bilgi toplamak için Muslu ile görüşemez mi? Size haber vermek zorunda mı?”

Serhan Çınar savunmasına bu noktada Turgut Muslu Tekin Arhun görüşmesine geri dönerek devam etti ve böylesi önemli ve büyük bir işle ilgili açılmış olan davada, Arhun’un da bir taraf olarak bilgi toplamak için Muslu ile görüşmesinin ve işine yarayacak bilgi ve belgeleri talep etmesinin hayatın akışına uygun olduğunu belirtti.

Mut bu aşamada “Gizli gizli görüştüler” dedi, Çınar ise “Size haber vermek zorunda mıydı?” sorusunu yöneltti.
Bu sırada Serhan Çınar, Mut’un polise verdiği 14 Şubat 2019 tarihli ifadesini emare yapmak istedi. Savcılık itiraz etmedi ve ifade emare 10 olarak kaydedildi.

“Bu kadar önemli bir bilgiyi bir avukat nasıl polise söylemez?”

Serhan Çınar bu noktada Mut’a şu soruyu yöneltti; “12 Mart 2014’de ilk şikâyet yapıldı, ilk ifadenizde neden polise Turgut Muslu’nun size söylediğini iddia ettiğiniz, ‘Tekin Arhun yeğenim aracılığıyla bana ulaştı, baskı yaptı, randevu istedi’ sözlerini söylemediniz? Davanın en önemli noktası olan bir şeyi bir avukat olarak nasıl söylemediniz?”

Mut bu soruya karşılık, “O an davanın odak noktası başkaydı” cevabını verdi.

Çınar, Mut’un bunu unutamayacağını, bunun sonradan kurgulandığını söyledi, Mut ise “Ben sadece doğruları söyledim, kabul etmiyorum” savunmasını yaptı.

“Akıl karıştırmak için olmayan işlerden bahsettiniz”

Serhan Çınar, Mut’un sürekli olarak “ek işler” kategorisine giren ve sözleşme ile raporlarda yazmayan baz iş kalemlerini gündeme getirdiğini, bunu akıl karıştırmak için yaptığını söyledi, Mut ise bunları betonarme işlerinin devam ettiğini gösterebilmek için söylediğini belirtti.

Mahkeme bu aşamada bir sonraki duruşma tarihi olarak 14 ve 15 Mayıs günlerini tayin etti.

Neler olmuştu?

Arhun ve Muslu ne ile suçlanıyor? Dava ne zaman başladı?

Arhun ve Muslu; 05.12.2013-13.12.2013 tarihleri arasında, iddia makamınca tespit edilemeyen bir günde; 08.06.2005 tarihli ve 339/2005 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla, “KKTC Bafra Turizm Yatırım Bölgesi Pis Su Artırma ve Kanalizasyon İnşaatı Projesi” için müşavir firma olarak atanan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne (ODTÜ) bağlı Türkiyeli firma EBİ’nin hazırladığı aylık çalışma raporlarından; 05.06.2006-07.07.2006 dönemine ait raporun bazı sayfalarında sahteleme yapmakla itham ediliyor.

Tekin Arhun’un sahibi olduğu C&T Construction şirketiyle Kaskon LTD arasında Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde açılan aynı projeyle ilgili hukuk davasında (4354/2008 sayılı); 2014 yılında Arhun tarafından emare olarak sunulan rapor; Kaskon LTD tarafından “sahtelenmiş” olduğu gerekçesiyle o dönem polise şikâyet edilmişti.

2014 yılında başlayan süreç; tam 7 yıl sürümcemede kalmış, polis ve Savcılık tarafından dava 2021 yılında açılmış ve 2022 yılında da dosya Ağır Ceza’ya havale edilmişti. Davanın görüşülmesine 25 Nisan’da başlandı.

Kamalı Haber

“Sahtecilikten şikâyet ettiğiniz Arhun’la hala iş yapmaya neden devam ediyorsunuz?”









Başa dön tuşu