Ülkenin doğası ve çevre talan edilmeye devam ediyor. Atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Şehir Planlama Dairesi’ne yaptığı baskılarla Bellapais’teki dere yatağının içine milyon sterlinlik lüks villaların yapımına başlanmak isteniyor
Doğa, çevre talan ediliyor!
Can ve mal güvenliği yok!
Özgür Gazete’nin yapılan ihbar üzerine yerine görüntülediği proje, 3 dere yatağının suyunun buluştuğu derin dere yatağının içine yapılmak isteniyor.
Çevre sakinleri özellikle kış döneminde aşırı yağışların olduğu zamanlarda dere yatağının taştığını belirtiyor.
Bölge sakinleri gazetemize, konuyla ilgili yetkili tüm makamlara şikayetlerde bulunduklarını ancak projenin durdurulmadığını hatta bazı yetkililerin projeden ev satmak ve komisyon almak için destek bile verdiğini belirtti.
Ağaçlar kesildi, bölge kabak gibi oyuldu
Şu an İmar Planı’nda dere yatağı olarak göründüğü halde, bir önceki İmar Planı’nda öyle gösterilmediği için inşaat izinlerinin alındığı ileri sürülen milyon sterlinlik villa projesi için kuşların her akşam konaklama alanı olan bütün ağaçlar da kesildi, alan adeta kabak gibi oyuldu.
Belediye ile Şehir Planlama karşı karşıya geldi
Projeyi yapan yerli inşaat firması atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yakınlığıyla biliniyor.
Gazetemizin edindiği bilgilere göre projeye itiraz eden Girne Belediyesi de konuyla ilgili ciddi bir müdahale içine girdi, Şehir planlama Dairesi’yle karşı karşıya geldi.
Tatar müdahil oldu: İzin verilsin!
Ancak gazetemizin yapmış olduğu araştırmalar bölgede konuşulanları doğruladı; İmar Planı’na tamamen aykırı olan, can ve mal güvenliği hiçe sayılarak yapılmak istenen projenin önünün Ersin Tatar’ın baskılarıyla açılmak istendiği anlaşıldı.
Firmanın önceli İmar Planı’na göre hak sahibi olması durumunda dahi devletin firmanın haklarına helal getirmeden projeyi iptal edebileceğini söyleyen yetkililer, buna Tatar’ın bizzat müdahil olarak “izin verilsin” baskısı yaptığını da doğruladı.
Derenin içinde 3 katlı bina var!
Bu arada, hali hazırda dere yatağının içinde yapılmış bir de 3 katlı bina bulunuyor. İçinde kimsenin yaşamadığı binanın sahibinin de yine Tatar’la yakınlığı olduğu söyleniyor.