Turizm Bakanlığı eski Turizm Planlama Müdürü Turgut Muslu (Sanık 1) ve İş insanı Tekin Arhun’un (Sanık 2) Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davasına dün de devam edildi
Çınar: İş cetveli resmi bir evraktır, hali hazırda bir polis bu konuda yargılanıyor
Savcılığın tanığı olan polis müfettişi Ömer Taşbel’i bu duruşmada da savunma avukatlarında Serhan Çınar istintak etti.
Hatırlanacağı üzere dava dosyasının ilk tahkikatı, eski polis şimdi öğretmen olan Umut Kulle tarafından yapılmış, 12 günlük tahkikat sonrası dosya gerekçe gösterilmeden Kulle’den alınarak Taşbel’e verilmişti.
Serhan Çınar Mahkemeye, polisin tahkikat yaparken tuttuğu iş cetvelini getirdi ve bunu Mahkemenin emriyle Savcılığın kendilerine verdiğini belirtti.
Çınar Taşbel’e, iş cetvelinin resmi evrak olup olmadığını sordu, Taşbel yasal mevzuat olmadığı için bunun tartışmaya açık olduğunu savundu.
Çınar bunun üzerine, Mahkemede biri orijinal biri de sahtelenmiş olduğu iddia edilen raporlardan, EBİ şirketinden alınmış imza ve mühür olmayan raporun orijinal kabul edildiğini ve bu raporla ilgili yasal bir mevzuat olup olmadığını sordu.
Taşbel de raporun resmi kurum (şirket) tarafından hazırlandığını savundu.
Serhan Çınar bunun üzerine, “Polis gayri resmi bir kurum mu?” diye sordu, Taşbel, iş cetvelinin tutanı bağladığını söyledi.
Serhan Çınar, hali hazırda bir polisin (Ali Savaş Altan) “Resmi Evrakta Sahtecilik” suçlamasıyla 5 senedir yargılandığını ve suçlandığı şeyin de iş cetvelinde oynama yapmak olduğunu söyleyerek, o davanın dosyasını Mahkemeye emare yapmak istedi, Savcılık buna itiraz etti ve Mahkeme dosyanın emare yapılmasına izin vermedi.
“İş cetveli imzalı resmi bir belgedir. Üzerinde oynama yapamazsınız”
Serhan Çınar o davada Mahkemenin, “İş cetveli tahkikatın günlüğüdür, aynasıdır” tespiti yaptığını ve Taşbel’in buna katılıp katılmadığını sordu, Taşbel “Evet” yanıtını verdi.
Serhan Çınar, “Sizin yaptığınız tahkikatın iş cetveli de imzalı resmi bir belgedir. Üzerinde oynama yapamazsınız değil mi?” diye sordu, Taşbel buna da “Evet” yanıtını verdi.
Bu sırada Serhan Çınar, iş cetveline bakarak tanık polis Ömer Taşbel’e sorular yöneltti ve iş cetveli sıra 31 itibariyle eski tahkikat polisi Umut Kulle’den dosyayı devraldığının görüldüğünü söyledi, Taşbel bunu onayladı.
Çınar, tahkikat aşamasında ilgili tahkikat polisinin yaptığı tahkikatla ilgili kendi ifadesini (Neler yaptığının bütünü) yazdığını, tahkikatının sonunda da tafsilatlı (Detaylı tahkikat anlatımı) bir ifade yazdığını söyledi.
İş cetvelindeki 33 numaralı satırın silinip 32 olarak değiştirildiğini gösteren Çınar Taşbel’e bunu neden yaptığını sordu.
Taşbel, ilgili satırda yer alan evrakın, banka dokümanları olduğunu, bunun talebini de önceki polis Umut Kulle’nin yaptığını ancak cevabın Kulle’nin dosyayı devretmesinden sonra geldiğini ve kendisinin de o sırada tahkikatı ilerletmiş olduğunu ve bu yüzden sıraya koyarak yazmadığını ve Kulle’nin tahkikat alanına eklediğini savundu.
Taşbel: Bu iş cetveli beni bağlar
Çınar: Bu resmi evraktır, seni değil beni bağlar
Çınar daha sonra yine iş cetvelinde 15.05.2014 tarihiyle kayıtlı olan M31 sıra nolu uzmanlık raporunun (parmak izi raporu) kaç sayfa olduğunu sordu, bunun iş cetvelinde önce 1 sonra 3 olarak değiştirildiğini söyleyerek, sebebini sordu.
Taşbel, ilgili raporu 29 Nisan’da aldığını ve 2 sayfa olduğunu söyleyerek, neden önce 1 sonra 3 olarak değiştirdiği konusunda da “Bu iş cetveli beni bağlar” cevabını verdi.
Serhan Çınar buna, “Bu bir resmi evraktır, seni değil beni bağlar” diyerek tekrar bunun nedenini sordu.
Taşbel, “Gözden kaçmıştır” dedi.
“21 Haziran’da gelen rapor nasıl 15 Mayıs’ta kaydedilir?”
Savunma avukatı Serhan Çınar, sonradan bir sayfa daha mı gelip gelmediğini sordu, Taşbel “Evet. 21 Haziran’da aldım” dedi.
Çınar bunun üzerine, 21 Haziran’da gelen bir raporun nasıl olur da 15 Mayıs’ta iş cetveline işlendiğini sordu, Taşbel de uzmanlık raporunun bir bütün olduğunu söyledi.
Çınar 19 Mayıs’ta da yine iş cetvelinde Taşbel’in tahkikatla ilgili kendi ifadesinin bulunduğunu, burada da 21 Haziran’da alınan uzmanlık raporundan bahsedildiğini söyleyerek, bunun nasıl mümkün olabildiğini sorguladı.
Taşbel, 19 Mayıs’ta raporun ilk 2 sayfasını yazdığını, gelen bu ilk sayfalarda da 58 parmak izinin tespit edildiğini ancak kimlere ait olduğunun henüz tespit edilemediğini belirttiğini söyledi.
Çınar, “21 Haziran’da eline geçen raporun içeriğini, 19 Mayıs’taki ifadesinde yazdı, bu ifadenin emare olmasını talep ediyorum” dedi, Savcılık buna itiraz etti, Mahkemede ilgili ifadenin “Tanıtma L” olarak kaydedilmesine karar verdi.
“Tekin Arhun adına suç isnat etmek istediniz, olmayan raporu yazdınız”
Taşbel’in savunması üzerine ilgili ifade Mahkemede okundu ve Çınar, “19 Mayıs’ta Tekin Arhun aleyhine suç isnat etmek için henüz olmayan bir parmak izi raporunu yazdınız” dedi, Taşbel bunu kabul etmedi. Taşbel bu kez; bunun kendisinin son ifadesi yani tafsilatlı ifadesi olduğunu söyleyince Çınar iş cetvelinde M37 no ile yer alan bir başka notu sordu.
Serhan Çınar, iş cetvelinde M36 olarak ve 19 Mayıs tarihiyle kayıtlı olan o ifadenin Taşbel tarafından okunmasını istedi, ilgili ifade Taşbel tarafından mahkemede okundu ve 21 Haziran’da yazılan raporun tüm içeriğinin bu ifade de yazılmış olduğu anlaşıldı.
“19 Mayıs’taki ifadenizde 21 Haziran tarihli raporu yazdınız”
Çınar, “Hani bu sizin parmak izi raporunun ilk iki sayfasına göre yani parmak izlerinin kime ait olduğunun değil de sadece sayısının tespit edildiği rapora göre hazırlanmıştı? 19 Mayıs’taki ifadenize nasıl 21 Haziran’da aldığınız raporun detaylarını yazdınız?” diye sordu.
Taşbel raporun bir bütün olduğunu, 19 Mayıs’ta yazdığı ve iş cetveline kaydettiği ilk ifade de o sırada elinde olan, uzmanlık raporunun ilk iki sayfasını (sadece parmak izi sayısının tespitinin yer aldığı ön rapor) yazdığını ancak daha sonra ikinci rapor gelince (parmak izlerinin kime ait olduğuna dair rapor) ilk ifadesini dosyadan çıkarıp yenisini yazdığını ancak iş cetvelinde yerini değiştirmediğini savundu.
Serhan Çınar daha önce Taşbel’in bu ifade için “Raporun ilk iki sayfasını yazdım” dediğini hatırlattı, Taşbel de “Evet 19 Mayıs kayıtlı ama 19 Mayıs’ta yazmadım” dedi.
Çınar bir kez daha, “19 Mayıs tarihli ifadenizde hangi tarihli raporun bilgileri yer alıyor?” diye sordu, Taşbel “12 Haziran’da alınan ilk rapordan sonra 21 Haziran’da gelen raporun bilgileri” diye cevap verdi ve ikinci raporu da elden teslim aldığını söyledi.
“İş cetveline işlenen bir şeyi istediğiniz gibi çıkarıp atabilir misin? Bir meslektaşınız bu yüzden 5 senedir yargılanıyor”
Savunma avukatı Serhan Çınar, “Madem ilk ifadenizi değiştirdiniz, nereye attınız ilk ifadenizi?” diye sordu, Taşbel hatırlamadığını belirtti.
Çınar, “İş cetveline işlenen bir şeyi istediğiniz gibi çıkarıp atabilir misin? Bir meslektaşınız bu yüzden 5 senedir yargılanıyor” dedi, Taşbel “Onu çıkarıp bunu ekledim, aynı tarih ve sıraya koydum” cevabını verdi.
“İfadenizi 7 sayfa yazdınız sonra 9 olarak değiştirdiniz”
Çınar iş cetvelinde M37 olarak kayıtlı olan Taşbel’in tafsilatlı ifadesinin ise önce 7 olarak yazılıp sonra 9 sayfa olarak değiştirildiğini ve bunu neden yaptığını sordu.
Taşbel tahkikatı genişlettiğini, bazı şeyler eklediğini söyledi. Bu ifade de Tanıtma olarak Mahkemeye kaydedildi.
Çınar bu tafsilatlı ifadeyi hangi tarihte iş cetveline işlediğini sordu, Taşbel 18 Temmuz’dan önce işlediğini söyledi ancak ilk yazdığı M37 ismiyle kaydettiğini söyledi.
Çınar, “19 Mayıs’ta işlediniz ama Temmuz’da yazdınız. Yani geriye dönük mü?” diye sorunca Taşbel “Hayır, Temmuz’da yazdım ama Mayıs’ta işledim. İlk raporumun numarası oydu, ben de değiştirmedim” dedi.
İş cetvelindeki sıra no 42’ye göre dosyanın tahkikat subaylığına gönderildiğinin yazdığını söyleyen Çınar, bundan sonra dosyaya evrak çıkarıp ekleme yetkisi olup olmadığını sordu, Taşbel eksiklik varsa eklenebileceğini savundu.
“Siz daha parmak izi raporu çıkmadan, çıkacakları mı yazdınız?”
Çınar, “Hiçbir şekilde rapor çıkarıp ekleme hakkınız ve yetkiniz yoktur. Acaba siz daha parmak izi raporu çıkmadan, çıkacakları mı yazdınız?” diye sordu.
Taşbel de raporun ilk geldiği haliyle tamam olduğunu düşündüğünü sonra da amirinin kendisini “raporun ikinci bölümü gelecek, istersen şimdi yazma” diyerek uyardığını iddia etti.
Çınar bunun üzerine, “29 yıllık bir polis olarak parmak izi raporunun ‘araştırma’ ve ‘inceleme’ olarak iki bölümden oluştuğunu bilmiyor musunuz?” diye sordu.
Taşbel, “Ben öyle düşündüm” yanıtını verdi.
“O zaman eski ifadeniz nerede?”
Çınar, “Raporun son sayfasını değiştirdiğiniz. Elinizde olmayan raporları yazdınız. O zaman eski ifadeniz nerede?” siye sordu, Taşbel yanında olmadığını söyledi.
Uzman polisin ilgili raporun ilk kısmını hazırlayıp Genel Müdürlüğü verdiğini, orada onaylanıp Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne gelmesi ve Taşbel’in de sicilden kayıtlı şekilde bunu alması gerektiğini söyleyen Çınar, 19 Nisan 2014’te Taşbel’in bu raporu nasıl edindiğini sordu.
Taşbel: Raporu elden aldım, tutanak tutmadım
Taşbel, o yıllarda raporların elden gidilip alındığını, raporu da kendisinin elden aldığını söyledi. Çınar bunun üzerine bir tutanak olup olmadığını sordu.
Taşbel tutanak tutulmadığını ancak ilgili raporun uzmanda kalan kopyasının arkasında imza atmış olabileceğini söyledi.
Çınar, bunun gelen-giden defterine işlenip işlenmediğini sordu, Taşbel de “Ben aldım, dosyama koydum” cevabını verdi.
Çınar, “Siz kurgu yaptınız, geleceği yazdınız ifadenizde, bu kurgunun başını da siz çektiniz” dedi, Taşbel bunu kabul etmedi.
Çınar: PI duruşmasında “3. ve 4. sayfalarda parmak izi çıkmadı” dediniz
Tabel: Yanlış söyledim
Çınar raporun sahtelendiği söylenen 3. ve 4. sayfalarında parmak izi çıkıp çıkmadığını sordu, Taşbel çıktığını ancak kimlere ait olduğunun tespit edilemediğini belirtti.
Davanın PI duruşmasında Taşbel’in, “3. ve 4. sayfalarda parmak izi çıkmadı” dediğini tutanaklardan okuyan Çınar bunun nasıl değiştiğini sordu, Taşbel de “Yanlış cümle kullandım” dedi.
Çınar: Açıkça yanıltma yaptınız
Taşbel: Sehven yaptım
Çınar, “Açıkça yanıltma yaptınız, her fırsatta da yapıyorsunuz. 19 Mayıs’taki ifadenizde ayrıca aynı gün sahtecilik raporunu (İki raporun basım tekniğinin karşılaştırılması) aldığınız da yazıyor” dedi, Taşbel “Sehven tarih hatası yaptığını, sahtecilik raporunu da aslında 13 Mayıs’ta aldığını söyledi.
İş cetvelinde kayıtlı olan ifade de “Parmak izlerinin alınmasını sağladım” yazdığını okuyan Çınar, iş cetvelindeki sıraya göre parmak izi raporunun alınmasından sonra parmak izlerinin alındığının görüldüğünü söyledi.
Çınar: Umut Kulle’nin aldığını söylediği parmak izleri için “Alınmasını ben sağladım” yazdınız
Çınar, “Parmak izi raporunu hazırlayan Uzman Mahkemede şahadet verdi, parmak izlerinin önceki tahkikat polisi Umut Kulle tarafından alındığını söyledi” dedi.
Taşbel, önce Y.C adlı kişiden parmak izini kendisinin aldığını söyledi sonra da Y.C’nin parmak izinin zaten kayıtlarda olduğunu ve alınmasına gerek kalınmadığını söyledi.
Çınar, “Umut Kulle’nin sizden önce aldığı parmak izlerinin alınmasını nasıl siz sağlamış olabilirsiniz? Siz dosyada yoktunuz ki” diye sordu.
Taşbel, “Fark etmez, ben sağladım. Alındı sonuçta. Belki ben Umut’a al demişimdir” dedi.
“12 Haziran’da parmak izi raporu çıktı ama siz Kemal Mut’tan 12 Haziran’da parmak izi aldığınızı yazdınız”
Çınar, bu davanın açılmasına neden olan sahtelendiği ileri sürülen raporun emare olarak sunulduğu hukuk davasında, Kaskon LTD’nin avukatı olan Kemal Mut’un parmak izinin de iş cetvelinde 12 Haziran’da alındığının yazıldığını ancak parmak izi raporunun da o tarihte çıktığını söyleyerek, bunun nasıl olduğunu sordu.
Çınar, “12 Mart’ta parmak izi tespiti için rapor istendi, bu raporun ilki 12 Haziran’da çıktı, ancak siz Kemal Mut’un parmak izini 12 Haziran’da nasıl aldınız?” diye sordu.
Taşbel, “Muhtemelen öncesinde alınmıştır, ben yanlış bir şey yapmadım” dedi.
Çınar ayrıca Taşbel’in iş cetvelindeki ifadesinde Kulle’nin tahkikat zamanında yapılan ancak Kulle’nin yazmadığı şeylerin de olduğunu söyledi ve bunun nasıl olduğunu sordu.
Taşbel, dosyayı devraldıktan sonra Kulle’den bilgi alıp eklediğini söyledi.
“İsmail Sergen ve Fahri Kaya’dan neden parmak izi almadınız?”
Serhan Çınar Taşbel’e, Kaskon LTD direktörü İsmail Sergen’den, EBİ şirketi sorumlusu Fahri Kaya’dan neden parmak izi almadığını sordu, Taşbel Sergen’in şikayetçi konumunda olduğunu söyleyerek buna gerek duymadığını, Kaya’nın ise proje koordinatörü şirketin sorumlusu olduğu olduğunu ve buna da gerek duymadığını söyledi.
Çınar bunun üzerine, iki farklı rapor olduğunu, birinin orijinal diğerinin sahte olarak nitelendiğini, bunlardan birinin gerçek olması durumunda Tekin Arhun tarafının diğerinin gerçek olması durumunda da İsmail Sergen tarafının menfaatine olduğunu, dolayısıyla eşit bir tahkikat yürütmesi gerektiğini söyledi.
“Ya o parmak izi Fahri Kaya’nın çıksaydı? Yine bu rapor sahtedir diyecek miydiniz?”
Taşbel, EBİ’den aldığı raporu orijinal olarak kabul ettiğini söyledi ve şikayetçiler için “Kendi ayaklarına kurşun sıkacaklarını düşünmedim” dedi.
Çınar bunun üzerine, sahtelendiği söylenen sayfalarda, kime ait olduğu tespit edilemeyen 6 parmak izi olduğunu, bunlardan birinin Fahri Kaya’ya ait olması durumunda yine bu rapora sahte denilip denilmeyeceğini sordu.
Taşbel, “Yani ama imkânsız olduğunu düşündüğüm için almadım” dedi.
Dava görüşülmek üzere bugün saat 11.00’a ertelendi.
(Kamalı Haber)
Dolmacı: Beraber sahte evrak düzenleyecekler ve görüştüklerini de polise söyleyecekler öyle mi?