Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO), meselenin ithal et meselesi olmadığını, üretimin geriletilmesi, et açığının çoğalması ve fiyatların uçması meselesi olduğunu söyledi
KTEZO: Üretim azalırken, nüfus çoğalmaktadır
Yazılı açıklama yapan oda, et tartışmasının birkaç gün sonra tam iki ayını doldurmuş olacağını belirterek, birçok meselede olduğu gibi bugün de konuyu sağa sola çekenler, kafa karışıklığı yaratmak isteyenler, başka amaçlar ve popülizm için kullananların azımsanacak gibi olmadığını söyledi.
Oda açıklamasında, “Ancak mesele net hatta netin ötesidir. Özellikle küçük baş hayvanlarda tüm lafazanlıklara rağmen üretimi azalırken, nüfus çoğalmaktadır” dedi.
“353 bin 749 olan küçük baş hayvan kayıt sayısı bugün 222 bin olarak kayıtlara geçmiştir”
Açıklama şöyle devam etti;
“2015 ve 2016 yıllarında 353 bin 749 olarak veteriner dairesi kayıtlarına geçen küçük baş hayvan sayısı; bugün 222 bin olarak kayıtlara geçmiştir.
Bunun ne demek olduğunu bilmemek, bilmemezlikten gelmek ayıptır, günahtır.
Dolayısı ile mesele ithal et meselesi değil, üretimin geriletilmiş olması, et açığının çoğalması ve fiyatların uçması, halkın büyük bir kesiminin et tüketemez duruma getirilmesidir.
“Bu işten vurgun yapanlar hiç de az değildir”
Özellikle son zamanlarda meydana gelen ve büyüyen bu et açığının nasıl kapatıldığı gün gibi ortadadır. Büyüyen fiyat farkından dolayı; ya güneyden yasal olmayan yollarla ‘et ithal ederek’ ya da yolcu beraberi taşıyarak bu açık giderilmektedir.
Bütün bu toz duman içinde bu işten vurgun yapanlar hiç de az değildir. Dahası etteki fiyat artışlarının bir çok erkek, kadın, çocuğun et tüketememesine yol açtığını da görüyoruz, yaşıyoruz.
Aynı zamanda büyük bir sektör olan yiyecek-içecek ve konaklama sektörünün güneyden ve hatta AB’den daha pahalı duruma geldiği de biliniyor.
“Buzlu et tartışması ise sadece bir ayrıntıdır”
Yola çıkarken zaten yasal olmayan yollardan ‘var olan’ karkas et ithalatının, resmileşmesi gerektiğini cesaretle ifade etmemiz ve kurulu statükonun üstüne gitmemiz bu yüzdendir.
Kuzey Kıbrıs’ın mandırası, kapılar üzerinden delik deşik olmuştur. Dünya, buraya açılmış değil belki ama biz dünyaya çoktan açıldık. Eski alışkanlıklarla, ne üretim ne de tüketim sürmez, süremez…
Buzlu et tartışması ise sadece bir ayrıntıdır. Esas olan: kontrollü, denetim altında, toplumun ihtiyaç duyduğu ve tüketebileceği kaliteli eti sağlayabilmektir.
Zam yaparak, göz yumarak, rantla ve yasa dışı yöntemlerle geleceğimizin kalmadığı gün gibi ortaya çıkmıştır.
Odamız bu çerçevede, başlangıçta olduğu gibi kararlılığını sürdürmeye devam edecektir”