Turizm Bakanlığı eski Turizm Planlama Müdürü Turgut Muslu (Sanık 1) ve İş insanı Tekin Arhun’un (Sanık 2) Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davasına dün de devam edildi
Savcılığın tanığı Gürcafer’in istintakına devam edildi
Savcı Mustafa İldeniz son duruşmada, C&T Construction’un (Tekin Arhun’un ortağı olduğu ve Kaskon LTD ile aralarında hukuk davası olan şirket) ortağı Cafer Gürcafer’i dinletmiş ve Gürcafer’in savunma avukatı Serhan Çınar tarafından istintak edilmesi yarım kalmıştı.
Bugünkü duruşmada ilk olarak Gürcafer’in Çınar tarafından istintak edilmesine devam edildi.
Hatırlanacağı üzere EBİ adlı firmanın kontrolörü, C&T’nin de müteahhit firma olduğu Bafra Atık Su Arıtma Tesisi projesinde, C&T’nin beton aldığı firma olan Kaskon, son alınan betonların kendisine ödenmediği iddiasıyla hukuk davası açmış, bu davada da EBİ’nin hazırladığı aylık raporlardan; 6.6.2006-7.7.2006 dönemini kapsayan faaliyet raporu emare olarak sunulmuştu.
Bu raporun sahtelendiği iddiasıyla sunulmasından 4 ay sonra Kaskon tarafından polise götürülmesiyle başlayan süreç; raporu Mahkemede sunan Turgut Muslu ve raporu sahtelediği iddia edilen Tekin Arhun’a ceza davası açılmasına neden olmuştu.
Çınar “beton döküm talep formları” üzerinden istintak yaptı
Avukat Serhan Çınar bugünkü duruşmada, “O rapordan sonra beton alımına devam edildi” iddiasının ispatı olarak Mahkemeye sunulan, C&T’nin EBİ’ye yaptığı “beton döküm talep formları” üzerinden istintak yaptı.
2 bin metreküplük su deposu yapımı için talep edildiği söylenen talep formlarıyla ilgili sorular soran Çınar, orijinal olduğu söylenen rapora (Emare 1) bakılmasını istedi.
Burada depoyla ilgili iki fotoğrafa bakılmasını isteyen Çınar, talep formlarında yazan “A blok, B blok, E kısım ve II. kısım gibi ibarelerin nereleri olduğunu sordu.
Gürcafer, teknik olarak farklı ifadeler kullanılabileceğini söyleyince Çınar, burasının aslında pompa binası olup olmadığını sordu.
Gürcafer bunu kabul etmedi.
Talep formları okundu
Çınar orijinal olduğu söylenen raporda (Emare 1) ve sahtelendiği iddia edilen raporda (Emare 3), 4 kısmın 2. satırında yer alan ifadelerin okunmasını istedi.
“2 bin metreküplük su deposu çalışmaları” başlığı altında Emare 1’de “E kısım inşaat devam ediyor”, Emare 3’de ise “Pomba binası E kısım inşaat devam ediyor” şeklinde yazıldığı mahkemede okundu.
Çınar, “Emare 1’deki ‘ikinci kısım’ ifadesi farklı punto ve yazı karakteri ile yazıldı” dedi, Gürcafer bunun doğru olduğunu, roma rakamıyla diğerlerinden farklı yazıldığını söyledi.
Talep formundaki betonun “perde duvar” yapımı için olduğunu hatırlatan Çınar, perde duvarın ne zaman döküldüğünü sordu.
Gürcafer bu soruya, “Perde duvar plakadan önce dökülür” yanıtını verince, Çınar Emare 3’deki fotoğraflara bakılmasını istedi ve plakası dökülmüş olan su deposu için perde duvar beton talebi yapılıp yapılamayacağını sordu.
Gürcafer, “Fotoğrafa ve talep formuna bakınca neresi olduğunu göremiyorum, projeden bakılması gerekir” dedi.
Gürcafer: Bu fotoğrafa bakıldığında betonu dökülecek bir perde duvar görmüyorum
Çınar, Muslu ve Arhun’un, “Bu rapor sahte çünkü fotoğraflar ile yazan bilgiler uyumsuz” denilerek suçlandığını hatırlattı.
Gürcafer, “Biz burası için talep etmişiz, onay almışız. Ama bu fotoğraflarda görünen şekilde mümkün değil. Belki fotoğrafın görünmeyen bir kısmında vardır” dedi.
Bunun üzerine Çınar, “varsayımlar üzerine konuşulamayacağını” söyleyerek, bu talep formlarının Gürcafer tarafından hazırlanmadığını, dolayısıyla doğru olup olmadığını söyleyemeyeceğini belirtti.
Gürcafer bunu kabul etti.
Çınar, “Talep formlarına ve fotoğraflara baktınız, bu fotoğraflara göre buraya beton dökülür mü?” diye sordu.
Gürcafer, “Bu fotoğrafa bakıldığında betonu dökülecek bir perde duvar görmüyorum” dedi.
“Bu aşamaya gelen bir kalıba beton çoktan dökülmüştür”
Bir başka form olan 27.9.2006 tarihli beton döküm talep formuna da Mahkemede bakıldı. Formun işaret ettiği fotoğrafa bakılmasını isteyen Çınar formda yazan “Su deposunun giriş yapısı, kolon ve tabliyesi (üst döşeme) için” sözlerini okuyarak, bu talep formu ve fotoğrafla ilgili de Gürcafer’in geçtiğimiz duruşmada, “Bunun dökülmüş olması lazım, bekletilemez” dediğini hatırlattı.
Gürcafer, “Yine aynısını söylüyorum. Bu aşamaya gelen bir kalıba beton çoktan dökülmüştür. Ama talep formu böyle söylemiyor” dedi.
“Borçların sorumluluğu da bendeydi. Onları incelemek için aldım sanırım”
“Talep formlarını siz hazırlamadınız” diyen Çınar, Gürcafer’in bu formları ve belgeleri nereden edindiğini sordu.
Gürcafer, Tekin Arhun’la ortaklıklarını birkaç kez bitirdiklerini, birinde şirketin kendisine, birinde Tekin Arhun’a kaldığını, aralarında anlaştıklarını söyleyerek, aralarındaki alacak-verecek meselesinden dolayı Kaskon’a olan ödemeleri kendisi ödeyeceği için evrakları da kendisinin aldığını söyledi.
Çınar, “Tekin Arhun size izin mi verdi? Madem şirket size kaldı, siz şirkette kalmak yerine neden evrakları şirket dışına çıkardınız?” diye sordu.
Gürcafer, “Aramızda anlaşma yaptık, yönetim bendeydi. Borçların sorumluluğu da bendeydi. Onları incelemek için aldım sanırım” dedi.
“Talep formlarında hata olabilir”
Çınar talep formlarında Tekin Arhun’un imzası olup olmadığını sordu, Gürcafer “İmza yok” yanıtını verdi.
Bunun üzerine Çınar, talep formlarının sonradan uydurulan formlar olduğunu ve gerçeği göstermediğini söyledi, Gürcafer ise hata olabileceğini ama genel anlamda gerçeği gösterdiklerini savundu.
Çınar: Demek ki bu formlar bu raporla ilgili değil
Gürcafer: Evet
25.12.2006 tarihli beton döküm talep formunda “sanat yapıları” için beton talep edildiğini söyleyen Çınar, sahtelendiği iddia edilen Emare 3 faaliyet raporunda, buna karşılık gelen sanat yapıları işleriyle ilgili bilgileri sordu.
Gürcafer, bu raporda sadece “Sanat yapıları tamamlandı” yazdığını belirtti, Çınar bunun üzerine “Demek ki bu formlar bu raporla ilgili değil” dedi. Gürcafer buna “Evet” yanıtını verdi.
Raporlar karşılaştırıldı: Orijinal denilen raporda uyuşmazlıklar görüldü
Mahkemede orijinal olduğu söylenen rapora (Emare 1) ve sahtelendiği iddia edilen rapor (Emare 3) hem birbirleriyle hem de içindeki fotoğrafların bilgilerle uyuşup uyuşmadığı anlamında karşılaştırıldı.
Emare 1’deki 5-6 kalem bilgiye bakıldı ve fotoğraflarla yazıların eşleşmediği belirtildi. Gürcafer bu fotoğraflar için; “Şirket belki iyi niyetli olarak, o ay ödeme alabilmemiz için, birkaç gün sonra yapılacak olan işleri de tamamlandı şeklinde göstermiş olabilir” dedi.
Emare 3’e de aynı karşılaştırma yapıldı ve rapordaki 5-6 kalem “betonarme işleri tamamlandı” bilgisinin fotoğraflarla örtüşmesi üzerine Çınar, “Demek ki fotoğraflara uygun olan bilgilerin yer aldığı rapor Emare 3’dür, değil mi?” diye sordu.
Gürcafer buna, “Bana göre öyle değil. Ama bu yazılanların da ödemeye yansıyan bir etkisi yok, bunların parası önceden alındı” dedi.
Çınar bunun üzerine, “O zaman bu rapor sahtelenerek bir menfaat elde edilebilir mi?” diye sordu, Gürcafer “Edilemez. Bu rapor doğruyu ifade etmiyor diyemem” cevabını verdi.
Savcılık ikinci tanık olarak Derviş Kırmaz’ı dinletti
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz duruşmalarda Capital Bank çalışanı olan ve bir dönem Tekin Arhun’un şoförlüğünü de yapmış olan Y.C dinletilmiş ve Y.C ilgili evrakı hukuk davasında sunulduktan sonra fotokopi çekmek için almadığını, Arhun’u sadece Mahkemeye getirip götürmekle görevli olduğunu, bu sırada da arabasında beklediğini anlatmış ve rapordaki parmak izleriyle ilgili bilgisi olmadığının, bankaya giren her evraka dokunduğunu ve buna da dokunmuş olabileceğini söylemişti.
Savcı Mustafa İldeniz, Y.C’nin şahadetinin, daha önce verdiği ifadeyle tam ters olduğunu söyleyerek Y.C’nin “düşman tanık” ilan edilmesini talep etmiş, Mahkeme bu talebi kabul etmişti.
Savcı İldeniz bugünkü duruşmada da Y.C ile fotokopi çekmeye beraber gittiklerini söylediği Lefkoşa Mahkemesi Odacısı Derviş Kırmaz’ı dinletti.
Kırmaz 20 yıldır Mahkemede çalıştığını ve dönemde de hukuk davasının yargıcının odacısı olduğunu söyledi.
Kırmaz, “Dava bittiğinde yargıç bana renkli fotokopi olmadığı için Capital Bank’a gidip fotokopi çekmemi söyledi. Y.C ile beraber gittik” dedi.
Emare 3’ün gösterildiği Kırmaz, bu raporun fotokopisini çektiğini hatırladığını ifade etti.
Y.C’nin koyu renkli arabasıyla beraber gittiklerini, fotokopiyi de Y.C’nin çektiğini söyleyen Kırmaz, yine aynı şekilde geri döndüklerini kaydetti.
Dolmacı: Bu dava kimle kim arasındaydı?
Kırmaz: Kaskon ile Asena
Kırmaz’ı ilk istintak eden savunma avukatı Süleyman Dolmacı, “Bu dava (hukuk davası) kimle kimin arasındaydı?” diye sordu.
Kırmaz bu soruya, “Kaskon ile Asena arasındaydı” yanıtını verdi. (Mustafa Asena, hukuk davasında Tekin Arhun’un avukatıydı)
Bunun üzerine Dolmacı, “Y.C ile gideceğini yargıç biliyor muydu yani?” diye sorunca Kırmaz, “Duruşmada konuşuldu” dedi.
Dolmacı, “Mahkeme tutanakları oradadır, başka sorum yok” dedi.
Çınar: 2021 yılını hatırlamıyorsun ama 2013’ü hatırlıyorsun
Avukat Serhan Çınar ise Kırmaz’ı istintakında, Kırmaz’ın kendisini de uzun yıllardır tanıdığını hatırlattı ve “Benim birçok duruşmamda da görevliydiniz. Ben en son hangi davayı yaptım?” diye sordu.
Kırmaz, “Cratos davası” deyince Çınar bu davanın Yüksek Mahkeme’de olduğunu söyleyerek, davada sunulan emareleri ve bunların sayısını sordu.
Kırmaz, “Hatırlamıyorum” dedi.
Çınar, “Bunların hiçbirini hatırlamıyorsun, Cratos davası 2021 yılında bunu da hatırlamıyorsun ama 2013’deki davayı ve emareyi hatırlıyorsun öyle mi?” diye sordu.
Kırmaz, “Renkli fotokopi olduğu için herhalde, hatırlıyorum” dedi.
Çınar Kırmaz’ın ilk ifadesinde Y.C’nin adını vermediğini hatırlattı ve bu ifadeyi Mahkemeye emare olarak sundu, “Polis sana Y.C’yi gösterip tanıttı mı?” diye sordu, Kırmaz “Hayır” cevabını verdi.
Dava bittikten sonra Y.C’nin şoförlüğünü yaptığı Tekin Arhun’u bırakıp kendisiyle fotokopi çekmeye gidemeyeceğini söyleyen Çınar, Y.C’nin arabasının yanından da ayrılmadığını söyledi.
Telefon dökümleri emare yapıldı
İstintak sonunda Savcı Mustafa İldeniz, hukuk davasında Kaskon’un avukatlığını yapan Kemal Mut ile Turizm Bakanlığı adına kayıtlı olan iki ayrı telefon numarasının GSM operatöründen alınan dökümlerini Mahkemeye emare olarak sundu.
Dava görüşülmek üzere 4 Haziran Salı (bugün) saat 11.00’a ertelendi.
(Kamalı Haber)