Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, atanmış Bakanlar Kurulu’nun üretim maliyeti mevcut tüketimin iki katı olan mobil elektrik santralinin sisteme dahil olması için vize verdiğini açıkladı, elektrik faturalarının daha da kabarmasına neden olacak bu girişimi, “Hükümetin vatandaşa 50. yıl hediyesi” olarak niteledi
Peksever: Mobil santrallerin KWS üretim maliyeti 27 dolar cent
El-sen Genel Sekreteri Peksever yaptığı yazılı açıklamada, ülkede elektrik yönetiminin devlet tekeli altında olduğunu fakat kurumun mevcut hükümet tarafından eleştirilmesinin ironik bir durum olması kadar, kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Uzun yıllardır adanın kuzeyinde yaşanan elektrik sıkıntısının çözülememesinin nedeninin kötü yönetimler, Meclis’teki siyasiler ve onlar tarafından atanan yöneticiler olduğunu aktaran Peksever, ülkedeki kontrolsüz nüfus artışı, inşaat sektöründeki ivme ve diğer gelişmelere bağlı olarak enerji tüketim kaynaklarına olan ihtiyacın giderek arttığını belirtti.
“Alternatif kaynaklar için gerekli altyapıya sahip değiliz”
Adanın kuzeyindeki üretim sistemi içerisinde akaryakıt ile çalışan 3 farklı modelin dışında alternatif enerji kaynaklarının mevcut olduğunu belirten Pekseven, elektrik şebekesinin adanın güneyindeki şebeke ile enterkonnekte bir şekilde çalışmakta olduğunu söyledi.
Güneş ve rüzgar gibi alternatif kaynakların ülkede bu konuda gerekli mevzuatın bulunmaması nedeniyle genel tüketiciye değil, kurulumu yapanlara avantaj sağladığını belirten Pekseven, şebekenin içerisinde yer alan alternatif kaynakların sisteme doğru mevzuatlar ile enterkonnekte edilmediği için maliyetleri ve arz güvenliğini iyileştirmek yerine daha da kötü bir duruma getirdiğinin altını çizdi.
Peksever, iklimsel olarak güneş enerji kaynağının zengin olduğunu ülkemizde, bu enerjiden faydalanmak için gerekli arz güvenliğine ve altyapıya sahip olmadığımızı belirtti.
“Bu makinaların sisteme dahil edilmesi hiçbir ekonomik akılla açıklanamaz”
Adanın kuzeyindeki elektrik üretiminde 3 farklı modeldeki dizel makinelerinin kullanıldığından bahseden Peksever, bunlardan birincisinin termik buhar santrali olduğunu ve KWS üretim maliyetinin 14 dolar cent, ikincisinin içten yanmalı dizel santral olduğunu ve fuel yakıt ile çalışan makinenin KWS üretim maliyetinin Kıb-tek için 10 dolar cent, AKSA için ise 15 dolar cent olduğunu söyledi.
Bu iki modelin yanı sıra, üçüncü modelin ise “acil durum santrali” olarak bilinen ve daha fazla doğal afet ve savaşlarda kullanılan mobil santraller olduğunu belirten Peksever, mobil santrallerin KWS üretim maliyetinin diğer iki modelin neredeyse iki katı olan 27 dolar cent olduğunu söyledi.
Mevcut üretim modelleri içerisinde üretim maliyeti en yüksek olan mobil santraller olduğunu aktaran Peksever, bu santrallerin üretim verimliliğinin düşük olduğunu ve çevre kirliliği konusunda da sınıfta kaldığını vurguladı.
Peksever, “Mobil santrallerin ‘matematiği’ bu denli ortadayken, bu makinaların sisteme dahil edilmesi hiçbir ekonomik akılla açıklanamaz. Bunun tek sebebi, ne yazık ki siyasilerin ve atadıkları yöneticilerin görevlerini layıkıyla yerine getirmemesidir. Bir yandan maliyetleri daha da yükselten makinaları sisteme dahil edip, bir yandan da Meclis kürsüsünden ‘elektrik enerjisini ucuzlatacağız’ iddialarında bulunuyor olmaları, basitçe ‘halka doğruları söylememektir’” ifadelerini kullandı.
“Hükümet, yeni bir mobil santral vizesi daha vermiştir”
Bakanlar Kurulu’nun kararı ile önümüzdeki günlerde 2X25 MW gücündeki mobil santralin sisteme dahil edileceğini aktaran Peksever, “Hem enerji verimliliği düşük, hem de ekonomik maliyeti çok yüksek olan ve aynı zamanda çevre düşmanı bu makinaların üretime dahil edilmesi, hükümetimizin halka bahşedeceği ‘50’nci yıl hediyesi’ tadındaki daha da yüksek elektrik faturaları olarak tarihe geçecektir. Kötü yönetim, halka zarardır” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.