Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), asgari ücretle ilgili yaptığı açıklamada, esnafın asgari ücreti ödeyemeyecek durumda olduğunu söyleyerek, “Duvara tosladık” dedi
KTEZO: Birisi 40 bin TL artış alırken, daha çok ezileni 5 bin TL’ye layık görüldü
Yazılı açıklama yapan oda, asgari ücretin İstatistik Kurumu’nun 4 aylık hayat pahalılığı verilerine göre 19.19 oranında artırıldığını hatırlattı, “Yani devlet maaşlarına yapılan artış oranı ne ise asgari ücretliye de aynısı öngörüldü” dedi.
Açıklamada, “Dolayısıyla birisi 40 bin TL artış alırken, daha çok ezileni 5 bin TL’ye layık görüldü. O da belli bile değil…” ifadelerine yer verildi.
“Bu artışları kim karşılayacak, nasıl karşılayacak?”
Açıklama şöyle devam etti;
“Buraya kadar herşey net, herşey anlaşılır gibi duruyor. Yasalar çerçevesinde de bir sorun görülmüyor. Hatta yasalar uygulandı, eşitlik sağlandı denilerek bir çokları gibi biz de alkış tutabiliriz, başarı sayabiliriz.
Ancak meselenin özü bu değil. Yasaların uygulanması, artışların yapılmış olması, sorunu çözmüyor. Bu şekilde yapılan artışlar ne asgari ücretlinin alım gücünü korumuş ne de asgari olarak adaleti sağlamış oluyor.
Maaşlara da, asgari ücretliye de, emekliye, ilaca, kitaba da yapılan ödemeler için de bir gelire, vergiye, KDV’ye ihtiyaç var. Bu artışları kim karşılayacak, nasıl karşılayacak? Ortada bir bilanço veya bir ekonomik büyüme, aktivite mi bıraktık?
“Kim ödeyecek? Kim ödeyebilecek?”
Çalışanın, işçinin, ustanın, esnafın ürettiklerinin, yarattıklarının tümü, turizmin, inşaatın ve yüksek öğrenimin bugünkü durumu, devletin bol keseden yaptığı harcamaları karşılamaya yeter mi?
Üstüne üstlük devlet yaptığı tüm harcamaları karşılamak için, vergilerde, primlerde, cezalarda da yeni artışları devreye sokuyor. Yasalarla herşey otomatiğe bağlandı.
Şimdi soruyoruz; kim ödeyecek? Kim ödeyebilecek? Ödediklerimizden bir kısmını destek olarak ayırmak zamanı gelmedi mi?
Aşağıdaki tablodan gidişatı anlamak mümkün.
Göz attığımız zaman, çoktan duvara tosladığımız anlaşılacaktır.
Daha da kötüsü halkın alın terinden, harcamalarından oluşan bütçeden yapılan maaş ödemelerinin çoğu da ekonomiye geri dönmemeye başladı.
Bu harcamalarda bir çok ürünün daha ucuz olduğu güneye gidiyor. Herşeyi zamlayarak çözeceğini ve yöneteceğini düşünenlerin yarattığı miras bu.
Kendileri, kendi ceplerinden ödüyormuş gibi, “Asgari ücrette dünya sıralamasına girdik” diye sırtımıza basarak hava da basıyorlar.
Olmadı arkadaşlar olmadı… Gözümüzün içine baka baka pandemide krizin faturasını bize ödettiniz.
Ancak şimdi ödemeyeceğiz, ödeyemeyeceğiz! Şimdi sizin de ceplerinizi boşaltmanın zamanı geldi. Biraz anlayış, biraz dayanışma…”
