Ahmet Soyalan’ın Polis Genel Müdürü (PGM), Zorlu Topaloğlu’nun da Güvenlik Kuvvetleri Komutanı (GKK) olduğu dönemde üst düzey polis mensuplarına açılan kurmaca sözde FETÖ davalarından sonuncusu da çöktü!
Son hedef Vasvi Arkın da beraat etti!
Özgür Gazete’nin ilk gününden bu yana her duruşmasını takip ederek kamuoyuna aktardığı kurmaca davalardan, dönemin Siyasi Polis Müdürü Vasvi Arkın’a açılan son dava da dün sonuçlandı. Arkın da Kerem Kadiroğulları ve Bekir Abatay gibi beraat etti.
Soyalan ve Topaloğlu dönemi!
Ahmet Soyalan’ın PGM Müdürü, Zorlu Topaloğlu’nun da GKK Komutanı olduğu dönemde “rakip eleme alanına” dönüşen FETÖ davaları birçok masum insanın hedefe koyulmasına sebep oldu.
Özellikle master ve doktora yapmaları, iyi eğitim almaları ve yükselmelerine kesin gözüyle bakılmaları nedeniyle rakipleri tarafından hedef seçilen üst rütbeli polisler Kerem Kadiroğulları, Bekir Abatay ve Vasvi Arkın, bu dönemin en büyük kumpasları kurulan isimleri oldu.
Temeli olmayan birçok suçlamayla karşı karşıya gelen başarılı polisler 3 yıı aşkın süre mücadele etti, yılmadı.
Abatay ve Kadiroğulları’nın davaları geçtiğimiz ay beraatle sonuçlandı.
Arkın ‘darbe’den de önce harekete geçmişti!
FETÖ’yü çökertmek için Türkiye’de gerçekleşen 15 Temmuz “darbesi”nden de önce Fetullah Gülen Cemaati’nin ülkemizde yasaklı örgüt ilan edilmesi için mücadele veren Arkın’ın hayatından, tıpkı diğer polisler gibi düzmece şahadetler, kurgu suçlamalarla yıllar çalındı.
Açığa alınan, işlerinden uzaklaştırılan, maddi ve psikolojik sıkıntılarla karşı karşıya bırakılan polislerden Arkın’a karşı da birçok polis mensubu uydurma ifadeler vererek yargılama boyunca sözde iddialarını devam ettirdi. Ancak çabalar adaletin tecellisini engelleyemedi.
Ve adalet tecelli etti!
Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde dün kararı okuyan Yargıç Jale Dizdarlı Ergüden, iddia makamının (Savcı/Polis) kendi iddialarını kendi emareleriyle çürüttüğüne dikkat çekerek Arkın’ın görevi kötüye kullanmadığına, menfaat sağlamadığına vurgu yaptı, beraat kararı verdi.
Yargıç iddia makamının kendi iddialarını kendi emareleriyle çürüttüğünü, Arkın’ın “üstlerine bildirmedi, FETÖcüleri korudu” denilen, emare 1, 8 ve 11 olarak kaydedilen raporlarla ilgili de görevini yerine getirdiğini vurguladı.
Özellikle Arkın hakkında şahadet verirken, emare raporun bulunduğu USB’yi yaktığını ve yok ettiğini itiraf eden Özel Soruşturma Birimi’nde görevli polis Burak Yılmaz ve o dönemde amiri olan Numan Örü’nün şahadetlerindeki çelişkilere vurgu yapan Yargıç, Hukuk davalarında dahi ihtimaller dengesindeki ispata dahi yeterli olmayan bir şahadet olduğuna işaret etti.
Savcılığın ispat yükümlülüğü açısından yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirten Yargıç Ergüden, Arkın’ın öngörülü, dürüst bir polis olduğunu, bir olayın sonunu işin başından gören bir polis olarak görevini ihmal etmediğini ve yerine getirdiğini belirtti.
Ergüden, Arkın’ın herhangi bir zarara yol açmadığını, menfaat elde etmediğini ve haklara da halel getirmediğini kaydetti.
Şener: Ayakları yere basan bir karar, mutluyuz
Arkın’ın avukatı Mustafa Şener de karardan duyduğu memnuniyeti Özgür Gazete mikrofonlarına açıkladı.
Şener, “Ayakları yere basan, güzel karar dinledik. Mahkeme Arkın’a kurulan kumpası gördü, onun dürüst, ahlaklı bir polis olduğuna ve görevini kötüye kullanmadığına kanaat getirdi. Mutluyuz. Bunun değerlendirmelerini elbette daha geniş şekilde ilerleyen günlerde yapacağız” dedi.
