InstagramKıbrısSiyasetSürmanşet

Kıbrıslılar Birliği: Her sene 10 Ekim, küresel çapta eylemlere sahne olacak






Kıbrıslılar Birliği’nin yürüttüğü uluslararası faaliyetlerin sonucunda, “10 Ekim Kıbrıs Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü” için küresel çapta eylemler gerçekleştirildi

Çeşitli ülkelerde Türkiye Büyükelçilikleri önünde eylemler düzenlendi

Kıbrıslılar Birliği’nin yürüttüğü uluslararası faaliyetlerin sonucunda bu sene “10 Ekim” tarihi “Kıbrıs Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü” olarak kutlandı.

Halkların Uluslararası Mücadele Birliği (ILPS) ve Devrimci Parti ve Örgütlerin Enternasyonal Koordinasyonu (ICOR) Kıbrıslılar Birliği’nin çağrısını destekleyerek 10 Ekim’de küresel eylem çağrısında bulundu. Afrika’dan Avrupa’ya ve Asya’dan Amerika’ya kadar çeşitli başkentlerde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçilikleri önünde eylemler düzenlendi.

“Her sene 10 Ekim, küresel çapta eylemlere sahne olacak”

Yapılan açıklama şöyle;

“Türk işgaline ve adamızın NATO tarafından askeri bir üs olarak kullanılmasına karşı uluslararası ölçekte anti-emperyalist bir halk diplomasisi yürüten Kıbrıslılar Birliği’nin yaptığı çağrı doğrultusunda “10 Ekim” her sene “Kıbrıs Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü” olarak küresel çapta eylemlere sahne olacak.

İlki bu sene gerçekleşen “10 Ekim” dayanışması ABD, Britanya, Almanya ve Hollanda gibi emperyalist ülkeler başta olmak üzere Rusya, Kenya, Hindistan ve Nepal gibi dünyanın dört bir yanında da karşılık buldu.

“10 Ekim”de ülkelerindeki Türkiye Büyükelçiliklerinin önüne giden eylemciler bütün ülkelerde ortak bir basın açıklaması okudular.

Neden 10 Ekim?

10 Ekim 1964’te Bağlantısızlar Hareketi, Türkiye’nin Kıbrıs halkına yönelik ilk eylemlerine yanıt olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini, birliğini ve bağımsızlığını teyit eden ve Kıbrıs’a Kıbrıs halkı tarafından kabul edilemeyecek adaletsiz çözümler dayatma çabalarına karşı bir deklarasyon kabul etmiş, bu pozisyon daha sonra 1965’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2077 (XX) sayılı kararıyla da desteklenmiştir.

Bu nedenle Kıbrıslılar Birliği, 10 Ekim’in Kıbrıs Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü olarak kutlanması çağrısı yapmıştır.

Kıbrıslılar Birliği’nin çağrısı

Çağrısında Türk işgalinin yarattığı statükonun altını çizen Kıbrıslılar Birliği şöyle demiştir:

“Kıbrıs’ın NATO planlı Türk işgalinin 50. yıldönümünde yaptığımız açıklama ışığında Kıbrıslılar Birliği, Kıbrıs’ın emperyalist işgalden ve yerleşimci sömürgeciliğinden tamamen kurtarılması yönündeki kararlılığını bir kez daha teyit eder. İşgal, elli yıldır Türkçe konuşan Kıbrıslılara baskı uygulamakta ve Rumca konuşan Kıbrıslıların evlerine dönme haklarını ellerinden almaya devam etmektedir.

NATO güçleri adaya batmayan bir uçak gemisi muamelesi yapmaya devam etmekte, savaş suçlarını kolaylaştırmak için “iki toplumlu iki bölgeli federasyon” veya “iki devletli” çözümler gibi apartheid benzeri düzenlemeler dikte etmekte, son olarak Kıbrıs’ı “İsrail’in” Filistin’deki eylemlerini desteklemek ve Yemen’i bombalamak için bir üs olarak kullanmakta ve tüm bunları yarattıkları statüko sayesinde yapmaktadırlar.”

Çağrıya verilen karşılık

Kıbrıslılar Birliği’nin çağrısına karşılık veren Halkların Uluslararası Mücadele Birliği (ILPS) ve Devrimci Parti ve Örgütlerin Enternasyonal Koordinasyonu (ICOR) “10 Ekim” Kıbrıs Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’nü başlatmıştır.

Kıbrıs Kıbrıslılarındır

Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçilikleri önünde yapılan eylemlerde okunan basın açıklaması şöyle:

Sevgili dostlar,

Bugün burada Kıbrıs Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz.

2024, Kıbrıs’ın NATO planlı Türk işgalinin 50. yıldönümüdür.

Yarım asırdır Kıbrıslıların egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü NATO üyesi Türkiye tarafından ihlal edilmektedir.

Kıbrıs Cumhuriyeti, İngiliz sömürge yönetimine karşı verdiği milli kurtuluş mücadelesinin ardından 1960 yılında bağımsızlığını kazanmış ve ardından Bağlantısızlar Hareketi’ne katılmıştır.

Ancak emperyalist güçler bu bağımsızlığa tahammül edemediler.

Kıbrıs’ın bu tutumuna karşılık olarak emperyalistler Kıbrıslılara kabul edilemez iki seçenek sundular:

Ya NATO güçleri Kıbrıs’ta konuşlanacak ya da adanın bir kısmı askeri üs olarak Türkiye’ye verilecek, geri kalanı ise Yunanistan’la birleşecekti.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı Makarios, emperyalistlerin dayatmasını reddetti.

Ernesto Che Guevara’nın 12 Aralık 1964 tarihinde Birleşmiş Milletler 19. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada belirttiği gibi:

-“Barış içinde bir arada yaşama, Türk Hükümeti ve NATO’nun baskıları nedeniyle Kıbrıs’ta da acımasızca sınanmış, Kıbrıs halkını ve hükümetini egemenliklerini savunmak için kahramanca ve kararlı bir duruş sergilemeye zorlamıştır.”

Comandante Che Guevara’nın konuşmasında belirttiği gibi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1964 yılında püskürttüğü emperyalist dayatmalar 1974 yılında silah zoruyla uygulanmıştır.

15 Temmuz 1974’te Yunanistan’daki CIA destekli cunta Kıbrıs’ın meşru hükümetine karşı bir darbe düzenledi.

Sadece beş gün sonra, 20 Temmuz’da Türk ordusu emperyalist planı uygulamak üzere Kıbrıs’ı işgal etti.

ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’in meşhur sözleriyle Türk işgali şu tüyler ürpertici cümleyle vurgulanıyordu: “Türklerin Kıbrıs’ın üçte birine sahip olmaması için hiçbir Amerikan nedeni yoktur.”

Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgali iki yüz bin kişiyi silah zoruyla evlerinden etti, yani her üç Kıbrıslıdan biri zorla yerinden edildi.

Bu trajedinin boyutlarını göstermek için: Altı yıl süren İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Almanya nüfusunun beşte biri mülteci konumuna düşmüştür. Kıbrıs’ta ise sadece 26 gün süren savaşın ardından nüfusun üçte biri mülteci durumuna düştü.

Türkiye sadece iki yüz bin kişiyi yerinden etmekle kalmamış, aynı zamanda yüz binlerce kendi vatandaşını da yerinden edilen Kıbrıslıların evlerine ve topraklarına yasadışı olarak yerleştirmiştir.

Tüm bu eylemler 1949 Cenevre Sözleşmesi uyarınca savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil etmektedir ve Türkiye bu suçları 50 yıldır sürdürmektedir.

Yerleşimci sömürgeciliğine ek olarak, Türkiye el koyduğu toprakları ve mülkleri, genellikle Türk ve İsrailli inşaat şirketleri aracılığıyla yasadışı bir şekilde pazarlamakta ve Kıbrıs topraklarının çalınmasından kâr elde etmektedir.

Bugün Kıbrıs NATO üyesi olmamasına rağmen, Türk işgalinin yarattığı statüko, beş NATO gücünün adayı Batı Asya ve Kuzey Afrika’da emperyalist terörü yaymak için kullanmasına izin vermektedir.

Birleşik Krallık, adanın yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturan ve Ortadoğu ile Akdeniz’deki en önemli askeri varlık ve sinyal istihbaratı için önemli bir istasyon görevi gören Ağrotur ve Dikelya bölgelerini hâlâ kontrol ediyor.

Bu gerçek, Kıbrıs’taki tüm yabancı askeri üslerin Kıbrıs halkının itirazlarına rağmen Filistinlilere, Lübnanlılara, Yemen halkına karşı ve Siyonizm’i desteklemek amacıyla kullanılmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Dünya halklarına mesajımız açıktır:

Toprak hırsızlığı üzerine inşa edilen Türk yerleşimci sömürgeciliğine karşı uyanık olun. Bu yasadışı faaliyetleri boykot ve teşhir edin ve devam eden mücadelelerinde Kıbrıs halkını destekleyin!

Bugün, 10 Ekim, Kıbrıs Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü.

Neden 10 Ekim’de Türk işgalini ve yerleşimci sömürgeciliğini protesto ediyoruz?

10 Ekim, 1964 yılında Kahire’de düzenlenen Bağlantısızlar Hareketi 2. Zirvesi’nde kabul edilen ve devletleri Kıbrıs’ın egemenliğine, birliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeye çağıran anti-emperyalist Deklarasyonun yıldönümüdür.

Deklarasyon ayrıca uluslararası toplumu, emperyalistlerin ve işgalcilerin “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” ve “iki devletli çözüm” gibi apartheid benzeri çözümleri dikte ederek yaptıkları gibi, Kıbrıs’a ve halkına adaletsiz çözümler dayatmaya yönelik her türlü girişime karşı çıkmaya çağırmıştır.

Bugün bu çağrıyı yineliyoruz.

Dünyayı Kıbrıslıların ulusal ve demokratik birliğine, egemenlik ve özgürlük mücadelesine, üniter ve bağımsız bir Kıbrıs için sürdürdükleri mücadeleye saygı duymaya ve destek vermeye çağırıyoruz.

Kıbrıs kurtar, Batı Asya ve Kuzey Afrika’yı özgürleştir, emperyalizme son ver!

Ayrılığa hayır! Federasyona hayır! Bağımsız üniter Kıbrıs!

Kıbrıs Kıbrıslılarındır!









Başa dön tuşu