Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Meclis Başkan adayı Ziya Öztürkler için yapılan oylamada kullanılan “3 çift mühürlü” oy pusulasının “geçersiz” olduğunu ve dolayısıyla burada “yargı yolunun açık olup olmamasının bir önemi olmadığını” söyledi
Erhürman: Bir işlemin hukuka aykırı olması başka bir şey, o işleme karşı yargı yolunun açık ya da kapalı olması ise başka bir şey
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Erhürman, bütün hukukçuların bildiği ve bilmesi gerekenin; “Bir işlemin hukuka aykırı olmasının başka bir şey, o işleme karşı yargı yolunun açık ya da kapalı olmasının ise başka bir şey” olduğunu söyledi.
Erhürman, “İşleme karşı yargı yolunun açık olup olmadığı tartışmasını şimdilik bir kenara bırakıyorum.
İşlem, yani üç çift mührün geçerli olduğu varsayımıyla adayın seçildiği yönünde tutulan tutanak hukuka aykırı mı?” diye sordu.
“Meclis’teki hukukçular üç çift mühürlü pusulanın geçersiz olduğunu açıkça söylüyor”
Erhürman şöyle devam etti;
“Meclis’te üç değerli hukukçu var. Üçünün de Meclis Başkanlığı’na hitaben yazdıkları yazılar üç çift mührün de geçersiz olduğunu açıkça söylüyor.
İçtüzükte var mı yok mu? Kim karar verecek buna? Meclis İçtüzüğü’nü yorumlama konusunda Meclis’teki hukukçulardan daha yetkili kim var? Onlar oy birliğiyle bu oylar geçersiz diyorlarsa, Meclis İçtüzüğünü görmezden geldikleri anlamı yüklenebilir mi bu görüşlere?
“Bu durumda işlem hukuka aykırı. Meclis’ten ne bekliyorsunuz?”
Meclis hukukçuları, başka pek çok hukukçu gibi bu çift mühürlü oylar geçersiz dediklerine göre, bu durumda işlem hukuka aykırı. Meclis’ten ne bekliyorsunuz?
Hukuka aykırı olduğunu bildiği ve kendisine Meclis hukukçularının oy birliğiyle bildirdiği bir işlemi hukuka uygun kabul etmesini mi?
Bu noktada yargı yolunun açık olup olmamasının bir önemi var mı? Yani yargı yolunun kapalı olduğu durumlarda Meclis hukuka aykırı olduğunu bile bile işlem yapma yetkisine sahip mi? Anayasa’daki hukukun üstünlüğü ilkesinden bunu mu anlamak gerekir?
“Meclis’e sonuna kadar sahip çıkacağız. Meydan boş değil”
Beğenilsin beğenilmesin, Kıbrıs Türk halkının tek meclisi var. Bu Meclis’te bulunan her kişiye, her partiye düşen görev Meclis’e ve hukukuna sahip çıkmaktır.
Durum bu kadar açıkken Meclis’e sahip çıkılacak mı? Bizim yanıtımız net: Biz görevimizin bilincindeyiz ve Meclis’e sonuna kadar sahip çıkacağız. Meydan boş değil”