Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Erkut Uluçam, Hal Yasası‘nın Meclis’ten geçeli 20 ay olduğuna ve hala tüzüklerinin olmadığına ve uygulamaya geçilmediğine işaret etti, bunun nedenlerini de örneklerle açıklayarak, “Üretici ve tüketici kaybediyor da kazanan kim?” diye sordu
Uluçam: Üretimin ve ithalatın kayıt altına almanın tek yolu Hal Yasası’dır
Yazılı açıklama yapan Uluçam, yaş sebze ve meyve üretim ve ithalatının kayıt altında olmadığı sürece “hangi üründen ne kadar üretelim ne kadar ithal edelim” sorularının, bir kısır döngü içerisinde aracıların ceplerini kabartmaktan başka işe yaramayacağını söyledi.
Uluçam, “Üretimin ve ithalatın kayıt altına almanın tek yolu Hal Yasası’dır. Hal yasasının Meclis’ten onaylanmasının üzerinden tam 20 ay geçti ve hala daha tüzükleri yok. Neden mi yok? Kim bilir? Nüfusumuzu bilemediğimiz gibi –el yordamı ile nüfusun bir buçuk milyon olduğunu tahmin etmek zor değil- Hal Yasası’nın tüzüklerinin neden yapılmadığını yetkililer bizlere açıklasın” dedi.
“Üretici tüccara 55 TL’den veriyor, markette 110 TL’den satılıyor”
Uluçam şöyle devam etti;
“Ne üretici ne de tüketici marketteki domates ve patates fiyatlarından memnun. Çünkü üretici tüccara 55 TL’ye verdiği domates ve patatesi markette 110 TL’ye olduğunu görünce kendi sattığı domates ve patatesin elektrik, su, gübre, fide, tohum, isçilik giderlerini ekleyince kendinin ne kadar az kazandığını görebiliyor.
Hatta sattığı ürünün parasını aylar sonra alınca o gün o ürün kaç TL’den satılmıştı hesabını bulamaz. Şikâyeti var mı? Elbette ki var? Muhatap var mı? Yok.
“Hükûmet edenler koltuk peşindeyken, üretici ve tüketici zarar ediyor!”
Hükûmet edenler koltuk peşinde. Peki, bu işten kim zarar ediyor. Üretici ve tüketici!
Peki, bu işten kim kazançlı? Aracılar mı? Marketler mi? Hükümet edenler her şeyi biliyor. Ama kimse kimseye dokunmuyor. Neden mi? Varsın onu da siz söyleyin.
Son zamanlarda birçok yetkilinin ağzına takılan bir cümle var; ‘Her türlü sebze ve meyve ithalatını serbest bırakacağız’
‘Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak’ bir moda olmaya başladı. Yurt dışından yılda 12 ay ithalatı serbest olan sebze ve meyveler var. Örneğin elma.
“Yılda 12 ay ithalatı serbest olan elma Mersin’de 12 TL, üreticide 10 TL, bizde markette 80 TL”
Elma şu an Mersin halinde ortalama 12 TL’den satılıyor. Üreticiden alırsanız 10 TL. Peki, bizde markette kaça; 80 TL.
Yıl 12 ay ithalatı serbest olan elma neden ucuz değil? Hal Yasası’nda aracının kâr marjı oranı yüzde 16. Neden Hal Yasası’nın bin bir türlü bahaneyle uygulanmak istenmemesinin sebebi belli.
Yetkililere çağrım; öncelikle ithalatı yıl 12 ay serbest olan sebze ve meyve ürünlerinin fiyatlarının düzenlenmesinden başlayın bakalım bunların fiyatlarının tüketiciye uygun fiyatla satılmasını sağlayabilecek misiniz!
Yaş sebze ve üretiminin ana girdisi olan suyun maliyetini de direkt etkileyen ise elektrik maliyetidir. Elektrik fiyatları Temmuz 2023’den günümüze; son 16 ay içerisinde yüzde 123 zamlandı. Sebze ve meyve üretiminin ana unsuru olan elektrik maliyeti (ürünleri sulama ve depolama) yüzde 50’dir.
Kısacası üreticinin ürettiği ürünün yarı maliyetini elektrik gideri oluşturmaktadır. Türkiye’de tarımsal elektriğin birim fiyatı 3.34 TL. Bizde ise 8.87 TL. Basit bir hesapla 2.65 kat daha pahalıyız.
Kısacası ülkemizde tarımsal elektrik sübvanse edilmezse üretim azalacaktır. Üreteceğiniz ürün için kullandığınız elektriği ödemek için bir ay süreniz var.
Ürettiğiniz ürünü üç ay sonra hasat etmeye başlayacağınızı düşünürseniz üç ay harcama yaptıktan sonra, ürünü hasat edip bir üç ay daha ürettiğiniz ürünün parasını tüccardan almak için bekleyeceksiniz.
Bu arada da üretmek için bankadan aldığınız borç paranın faizi de her gün hesabınıza işleyecek. Gel de üretim yap”