Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, sahte diploma davasında yargılanan ve yurt dışına çıkışı yasaklanan, seçtirilmiş Başbakan Ünal Üstel‘e yakınlığıyla bilinen Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne Kadın Kolları Başkanı Fatma Ünal‘la ilgili teminat değişikliği yapıldığını ve “tam bir ay boyunca yurt dışına çıkışının serbest bırakıldığını” açıkladı
Özersay: Başsavcılık nasıl olumlu görüş verdi ve bir sakınca görmedi?
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Özersay, UBP Girne Kadın Kolları Başkanı’nın sahte diploma aldığı iddiasıyla mahkeme önüne çıkarıldığını ve yurt dışına çıkışının yasaklanmış olduğunu hatırlatarak, bugün gelen bilgiye göre ise başvurusu üzerine teminat değişikliğine gidildiğini ve kendisine tam bir ay yurt dışına çıkış izni verildiğini söyledi.
Özersay, “Geçmişte de yurt dışına çıkış yasağının geçici kaldırılması ya da sınırlı süreler için çıkış izni verilmesi uygulaması var ve Başsavcılık uygun gördüğü ve olumlu yaklaştığında da genelde mahkemelerimiz bu yönde karar verebiliyor, doğrudur.
Bahse konu şahısın sahte diploma olayı nedeniyle mahkeme önüne çıkarılmak için polis tarafından arandığı dönemde; konu basında yer almasına rağmen haftalarca yurt dışında kaldığı, ülkeye gelmek ve mahkeme önüne çıkmak istemediği, bunu geciktirdiği; geldiğindeyse özel ve ayrıcalıklı muamele yapılarak basın haberdar olmasın diye sabahın köründe mahkeme önüne çıkarıldığı gerçeği ortadayken Başsavcılığın bu teminat değişikliği talebine neden olumlu görüş verdiği, üstelik de bir ay için yurt dışına çıkışında neden herhangi bir sakınca görmediği gerçekten de düşündürücüdür” dedi.
“Başsavcılığın makul bir gerekçesi var mı?”
Özersay açıklamasına şöyle devam etti; “Gayrimeşru hükümetin başı olan Ünal bey tarafından özel olarak korunduğu her olayda net şekilde görülen bir kişinin yurt dışına çıkış yasağı konusunda teminat değişikliği yapılması, üstelik de bir ay için yurt dışına çıkış izni verilmesi konusunda umarım Başsavcılığın makul bir gerekçesi vardır…
Ortada somut sağlık sorunu benzeri bir gerekçe varsa tabi ki buna kimse bir şey demez, diyemez. Ancak geçmişte bu şekilde ayrıcalıklı muameleye tabi tutulmuş bir isim var madem ki bu konuda şeffaf olunması gerekir(Dİ) diye düşünüyorum”