Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) yaptığı açıklamada Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz‘i yerli üretimi ve spesifik olarak zeytinyağı üreticileri hakkında yaptığı “asalak sektör” tanımlamasını şiddetle kınadı
KTSO: Zeytinyağı üreticisine mesnetsiz suçlamalarda bulunmak üretim düşmanlığıdır
KTSO’dan yapılan yazılı açıklamada, Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz’in, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada yerli üretimi ve üreticiyi hedef alıp, gerçek dışı iddialarda bulunduğu ifade edilirken, Deniz’in genelde üretim sektörünü, spesifik olarak da zeytinyağı üreticisini hedef alarak “asalak sektör” şeklinde yaptığı niteleme ise şiddetle kınandı.
Yerli üreticiyi korumak için uygulanan fonları eleştiren Ticaret Odası Başkanı, fonların üreticiyi “tembelleştirdiği” yönünde bir açıklama yapmıştı.
KTSO’nun Ticaret Odası Başkanı Deniz’i kınadığı açıklamanın tam metni şöyle:
“Sayın başkan, yaşadığı bin bir zorluğa rağmen üretim yapan, yüksek girdileri halka yansıtmamak için büyük özveride bulunan üreticimizi, yurt dışındaki dev firmalarla aynı kefeye koyup ‘İthal ürün gelsin, rekabet etsinler’ diyebilmektedir. Üretimin önünde duran, gelişmesini istemeyen bu anlayışa anlam vermek mümkün değildir.
Ticaret Odası Başkanı, sanki de fon uygulaması yalnızca KKTC’de varmış gibi bir algı yaratmaya çalışmaktadır. Bilinen bir gerçektir ki tüm dünyada birçok ülke yerli üretimi korumak için fonlar uygulanmaktadır. Bunlar bizdekinden çok daha katı ve yüksek orandadır. Türkiye’de ve AB ülkelerinde de fonlar uygulanmaktadır.
Gelişen ve iyi bir duruma gelen ‘zeytinyağı üretimini’ hedef almak, zeytinyağı üreticisine mesnetsiz suçlamalarda bulunmak “üretim düşmanlığından” başka bir şey değildir.
Sanki de tüm zeytinyağı üreticisi tağşişe yöneliyor, hile yapıyormuş gibi algı yaratmaya çalışmak, iklim şartlarından dolayı zeytin ağaçlarının bu yıl daha az meyve vermesini, zeytinyağı üreticisinin bir kusuruymuş gibi göstermek insafsızlıktır. Ticaret Odası Başkanı’nın göz ardı ettiği, görmezden geldiği gelişmeler vardır.
Zeytinyağı sektöründeki başarılar görmezden gelinemez
Zeytinyağı ithali yasaklandıktan sonra sektör gelişmiştir. Yasaktan önceki zeytin ağacı sayısı ile yasak sonraki zeytin ağacı sayısına bakmakta fayda vardır. Yasak sonrası zeytin fidanı ekimleri artmış, dolayısıyla zeytin ağaçlarımız çoğalmıştır.
Zeytinyağı ithali yasağından sonra sektörde teknoloji ilerlemiş, soğuk sıkım tesisleri artmıştır. İthal yasağı sonrası, sektördeki istihdamda, katma değerde, kapasitede artış olmuştur.
Dolayısıyla zeytinyağı ihracatı da artış göstermiştir. Bu bağlamda Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında denetiminden geçerek AB standartları uygunluğu alan üreticiler bulunmakta ve başka üreticilerin de süreci aynı şekilde devam etmektedir. Kimse bu gerçekleri görmezden gelmemelidir.
Biz ithalatçının da yerli üreticinin de denetlenmesini istiyoruz, denetimden korkmayız, hileye başvuran üretici olursa tabii ki cezalandırılsın, buna karşı değiliz ama bir iki kişinin yaptığı sorumsuzluk tüm sektöre mal edilemez.
Yerli üretim, bu ülkenin kalkınmasında ve tüketiciye uygun fiyatlı, kaliteli ürün sunulmasında önemli bir rol oynamaktadır. Zeytinyağı üreticilerimiz ve diğer üretim sektörü çalışanlarımızın emeği, en büyük takdiri hak etmektedir.
“Deniz’i özür dilemeye davet ediyoruz”
Yeniden herkese hatırlatmak isteriz; yerli üretim her zaman tüketicinin lehine fiyat dengeleyici olmuştur, bundan sonra da öyle olacaktır.
Ticaret Odası Başkanı’nın, üretim sektörünü itibarsızlaştırmaya yönelik açıklamaları talihsiz ve yanıltıcıdır. Yerli üretimi baltalamaya yönelik bu tür söylemler, ülke ekonomisi ve tüketicinin çıkarları açısından ciddi zararlar doğurabilir. Kendilerini, yerli üreticilerimizi hedef alan söylemlerine son vermeye ve sektörümüzden özür dilemeye davet ediyoruz”