
Kıbrıs Türk Liman İşçileri Sendikası (Liman-sen), Mağusa ve Girne limanlarında greve gitti. Tuvaletleri bile olmadan çalışan emekçiler, maaşlarını alamadıklarıı ve evlerine ekmek götüremediklerini söyleyerek, süresiz grev sinyali verdi
Yeltekin: Grevi zevkimizden başlatmadık. Bir ay çalıştık ama evimize ekmek götüremedik
Özgür Gazete, Mağusa Limanı işçilerinin isyanını ülkeye duyurdu, greve giden işçiler adına konuşan Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-iş) Genel Sekreteri Ali Yeltekin, bugün Mağusa ve Girne limanlarında örgütlü ve yetkili sendika olan Liman-sen’in, bir tam günlük uyarı grevi başlattığını belirtti.
Yeltekin, “Biz bu grevi zevkimizden başlatmadık. Bir ay çalıştık ama evimize ekmek götüremedik. Buradaki emekçiler, tüm ay boyunca yüzde 100 performans ile çalıştılar ve ülke ekonomisinin nefes borusu olan Mağusa Limanı’ndaki bütün hizmetleri eksiksiz verdiler, ülke ekonomisine katkıda bulundular” dedi.
“Sesimize kulak vermezlerse yarından itibaren süresiz greve gideceğiz”
Yeltekin şöyle devam etti;
“Ancak cuma günü maaşlarını alıp evlerine ekmek götüremediler. Hükümetin sesimizi duyabilmesi adına bir günlük uyarı grevi başlattık, sesimize kulak vermezlerse yarından itibaren süresiz greve gideceğiz.
Bunun sorumlusu biz değiliz.
Ülkemizde bugün bu grev nedeniyle, gemilerin boşaltılmamasından dolayı işverenler, armatörler ya da gemi şirket sahipleri sıkıntı çekecekler ama bu bizim hakkımız.
Sendikamız 1 Ocak 2025 tarihinde Toplu İş Sözleşmesi’ni yaptı, Bakanlık da onayladı. Resmiyet kazanan bir unvanın yok sayılması yasal olarak doğru değildir.
Bugün bu emekçilerimizin cebinde parası yok, elektrik ve su faturalarını ödeyemediler, çocuklarına harçlık veremediler.
“Hükümetin ‘Talimatı verdik, ödeneceksiniz’ demelerini bekliyoruz”
Sadece burada eylem yapıp birini cezalandırmak niyetimiz yok, biz evimize ekmek götüremedik.
Bugün 170 kişi adına Liman-sen’in yaptığı bu eylem sonrası, Maliye ve Ulaştırma Bakanlarından ve Başbakandan bir açıklama bekliyoruz, ‘Talimatı verdik, ödeneceksiniz’ demelerini bekliyoruz.
Bugün yasal çalışma varmış Meclis’te, limanın durumunun belli olacağına dair.
“Ha Serbest Bölge Liman Müdürlüğü’ne ha Limanlar Dairesi’ne bağlı, ne fark eder?”
Kimi kandırıyoruz?
Burası Ulaştırma Bakanlığı’na bağlıdır. Ha Serbest Bölge Liman Müdürlüğü’ne ha Limanlar Dairesi’ne bağlı olsun, ne fark eder?
Herhalde Maliye Bakanı burası kendisine bağlanmadı diye inat edip bizi ödemiyor. Ama böyle evam ederse, bu eylem Mağusa’da başladı, Lefkoşa’da bitecek.
Bu insanlar ne ile geçinecek, nasıl ekmek alacak?
“Tuvalet bile yok!”
Burada İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası da uygulanmıyor. Bu emekçilerin bareti yok, elbisesi yok, ayakkabıları yok. Burada fi tarihinin yasası mı uygulanıyor yoksa KKTC yasaları mı?
Bu insanlar şu anda nasıl çalışıyor bu limanda? Sağlık Bakanlığı sordu mu? Tuvaletleri bile yok bu emekçilerin.
“Onlar 250 bin TL’yi cebe attı, biz markete gidip ekmek bile alamadık”
Bir bütün olarak baktığımızda Mağusa Limanı sanki ülke coğrafyası dışında başka milletin egemenliğinde bir yer gibi. Eğer akşam Mağusa Limanı’nı başka ülkeye verdilerse ve sorumlu değillerse onu da söylesinler.
Kendileri 250 bin TL’yi cebe attı, biz markete gidip ekmek bile alamadık.
Özgür basına teşekkür ederim, sesimizi duyup geldi, dertlerimizi dinledi, durumumuzu tüm ülkeye duyurdu”
“Bizler kelle koltukta, vinçlerin altında çalışıyoruz”
Yeltekin’den sonra mikrofonlarımıza onuşan işçiler ise şunları söyledi;
“Bu durumda biz çok mağdur olduk, paramızı alamadık. Evimde tüpüm bitti, elektrik de kesilecek.
Yani biz emekçiler bu ay evimize bir ekmek bile götüremiyoruz, borçlandık eşten dosttan. Herkes parasını bekler. Bizler kelle koltukta, vinçlerin altında çalışıyoruz. Tek istediğimiz maaşımızı versinler”
Özgür Haber Merkezi
(Tüm hakları saklıdır, kaynak gösterilmeden ve izin alınmadan kullanılamaz)