
Maaşları ödenmediği ve imzaladıkları Toplu İş Sözleşmesi tanınmadığı için greve giden Kıbrıs Türk Liman İşçileri Sendikası‘na (Liman-sen) bağlı Mağusa Limanı emekçileri, polis tarafından limana alınmıyor, yasa dışı olarak Türkiye‘den getirilen yetkisiz kişilerce yükler indiriliyor
“Ekmek kapımız olan limandan içeri giremiyoruz”
Özgür Gazete‘nin seslerini duyurduğu liman işçileri, bu sabah limana geldiklerinde karşılarında polisi bulduklarını ve “ekmek tekneleri” olan limana alınmadıklarını belirterek isyan etti.
Mikrofonlarımıza konuşan emekçilerden Ragıp Çelebi şunları söyledi;

“Dışardan iş gücü getirdiler, yasal prosedürü bozdular. Farklı yöntemler kullanarak bizi yok saydılar. Biz hiçbir taşkınlık yapmadan, mukavemet göstermeden polislerimize saygı ile yaklaşarak istediklerini yaptık.
Bugün sabah geldiğimiz noktada ekmek kapımız olan limandan içeri giremiyoruz.
“Eski sisteme geçin diyorlar yani günlük çalışın ve hiçbir hakkınız olmasın”
Bize sunulan eski sisteme geçip çalışmak yani gündelikçi olarak ve hiçbir hakkımız olmadan çalışmak.
Bu Mağusa Limanı Mağusa halkınındır, biz hakkımızı savunuyoruz, yasal prosedür ne ise onu yerine getirmeye çalışıyoruz.
Hür-iş Genel Sekreterimiz Ali Yeltekin gerekli mercilere şikayette bulundu. Bizimle görüşmeye kimse gelmiyor.
Apar topar bir yasa geçirip iki günde bizi bu hale getirdiler. Biz özlük haklarımızı almak istiyoruz.
“Tehdit ediliyoruz, burada suç işleniyor”
Polisler bizi içeri sokmuyor, liman işçileri olarak ekmeğimizin peşinde olmaya devam ediyoruz. ‘Çalışmazsanız şöyle böyle olacak’ diye tehditler savuruyorlar.
Bizim gösterdiğimiz birlik ve mücadelemizi yıkamayacaklar. Biz kararlıyız. Bakın kamyonlar giriyor limana, nasıl yükleniyor, kimse bilmiyor. Dışarıdan iş gücü getirmek yasal değil, burada suç işleniyor.
170 emekçiyiz, devlet yetkilileri ile bir masa kurup anlaşamıyoruz.
Ayın 5’i, elektriği kesilen var evinde. Dün 12 bin TL karagöz bir para yatırdılar bize. Bu kadar zor mu? Biz maaşımızı alıp, Toplu İş Sözleşmesi’ne göre hakkımızı almak istiyoruz.
Bayram yok, tatil yok, ödenekli izin yok, birinin eli kırılsa sağlık hakkımız yok, tuvaletimiz bile yok.
“Bizim grev hakkımız yok mu? Ne yapalım? Topla tüfekle mi girelim?”
Bunları defalarca dile getirdik. Bugün de geldiğimiz nokta bu. Dış kapının mandalı gibi içeri alınmıyoruz.
Sabah geldik, kapılar kapalı, içeri giremiyoruz, bizim grev hakkımız var, Toplu İş Sözleşmemiz var. Ne yapalım? Topla tüfekle mi girelim?
Biz bu iş masada çözülsün istiyoruz. Bize yardımcı olun, bu şekilde zorla bu işler olmaz.
Biz ne suç işledik ne hırsızlık yaptık ne adam öldürdük ne devlete zarar verdik. Tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz. Biz limanın her köşesini, yerini biliyoruz. Bu aletleri bizden başkası kullanamaz, kamyonları bizden başkası süremez”
Polat: Biz halkız halk, halk neden polisle karşı karşıya gelir?
Bir başka emekçi ve aynı zamanda sendika yönetim kurulu üyesi olan Aliço Polat da yaşananları Özgür Gazete mikrofonlarına şöyle anlattı;

“Kendi ekmek teknemize giremiyoruz. Mağusa Limanı’na bizi sokmama yetkisini kimden aldınız? Belgeniz var mı?
Geç saatlere kadar polislerle karşı karşıya geldik, biz halkız halk, halk neden polisle karşı karşıya gelir?
Ben bu sendikanın yönetim kurulu üyesiyim. Bu memleket hukuk devleti değil mi?
“Baron mu olmamız lazım?”
Sen bana yazılı belge getirmezsen ben neden çekileyim geminin önünden? Zengin mi olmamız lazım, baron mu olmamız lazım?
Kıbrıs Yıldızı denilen gemiyi boşaltmamız için para mı lazım 170 tane liman işçisi 35 gündür evine ekmek götüremiyor. Bunun sorumlusu kim?
Bunca gündür grev yaparken bir kişi yanımızda durmadı.
Nerede bu ülkenin Çalışma Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı?
Maliye Bakanı Özdemir Berova ‘Toplu İş Sözleşmesi’ni tanımıyorum’ demiş. Nasıl tanımazsın devletin imzasını? Demek ki birbirinizden haberiniz yok.
Bir ordu polis yığdınız bu limanın içine. 6/76 sayılı yasaya göre liman işçisi olmayan kimse yük indiremez. 2 yılı doldurmamış hiç kimse gemiye giremez.
Siz TC kimlikli, TC ehliyetli olan ve hiçbir vasfı olmayan adama nasıl yük indirtirsiniz? Bir şey olsa kim hesap verecek?
Hani muhalefet nerede? Seçim zamanı nasıl gelip oy istiyorsunuz bizden? Biz bu hükümeti nasıl seçtiysek öyle düşürmesini biliriz”
Özgür Haber Merkezi
(Tüm hakları saklıdır, izinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz)